Evrim İnan yazdı – Sevilmeye ihtiyacımız yok, hayatlarımızı ve haklarımızı gasp etmeyin, ayrımcılık ve şiddet uygulamayın, yeter.
33 Can’ın yasını tutamadık, tutmayacağız!
Çünkü katledildiler,
Çünkü katilleri hala aramızda,
Çünkü katliamı önlemeyen siyaseten sorumlular hala iktidarda, hala söz sahibi,
Çünkü failler aklanmaya çalışıldı,
Çünkü hükümsüz biçimde dava zamanaşımına uğradı,
Çünkü failler bilinçli bir şekilde iktidar tarafından korundu ve kollandı!
33 Can’ın hesabı sorulmadı! O nedenle de biz henüz yasımızı tutmadık!
Katliam affa ve zamanaşımına uğramaz! Failler aklanamaz!
Adında adalet kelimesini taşıyanların, sözde adalet için muhalif olduğunu söyleyenlerin, her muhalif oldukları konuyu başarı ile tamamlayabilmişçesine şimdi meydanlarda, daha önce küçümsedikleri feminist/kadın mücadelesine dahi dört elle sarılanlar da bu katliamda müdahil.
Faillerin sayısı yüzyıllarca artarak bugüne geldi, bugünkü faillerin eline taşı bu geçmiş verdi!
Sivas katliamı münferit bir olay değil. Yüzyıllardır, ayrımcılığı üretenlerin, nefreti besleyenlerin ve bu düşmanlığı sahiplenen herkes faildir.
Alevileri asimile etmeye çabalayanlar da faildir, Madımak Oteli önünde taş atanlardan farkları yoktur. Alevilerin hayatını her alanında sırf kimlikleri nedeniyle belirli haklardan faydalanmasına engel olanlar faildir. Madımak’da oteli yakanlardan farkları yoktur. Böylece, siyaseten ve toplumsal olarak sorumlular aslında Madımak otelinin önünde toplaşan güruhtan farksızdır, sayısı da sınırsızdır.
Bu nedenle evdeki pelüş oyuncağından bahseder gibi “Alevileri çok seviyorum”, “çok aydın, demokrat insanlar” diyenlere ve Alevilere atfettikleri bu özelliklerden keyfi olarak fayda sağlayanlara da “2 Temmuz’dan sonra ne yaptın!?” diye sormak istiyor insan.
Alevi’yi sevmeyin, deyişlerini sevdiğinizi ileri sürüp içki masalarında böğüre böğüre alkış tutarak söylemeye çalışmayın. Haddinizi bilin! Saygılı olun, öldürmeyin ve en temel olan haklarımızı gasp etmeyin.
Eşitlik ilkesi gereği yaşam alanımızı yok etmeyin, yeter.
Sevilmeye ihtiyacımız yok, hayatlarımızı ve haklarımızı gasp etmeyin, ayrımcılık ve şiddet uygulamayın, yeter.