Close Menu
Siyasi HaberSiyasi Haber

    Subscribe to Updates

    Get the latest creative news from FooBar about art, design and business.

    What's Hot

    Yeni Demokrat Gençlik: Gençlik, örgütlü mücadelenin parçası olmadan sürece katkı sunamaz

    13 Eylül 2025

    Türkiye EuroBasket’te finalde, rakibi Almanya

    13 Eylül 2025

    Öğrenci İnisiyatifi: Gençlik yalnızca “barış isteyen” değil, “barışı inşa eden” bir konumda olmalıdır

    12 Eylül 2025
    Facebook X (Twitter) Instagram
    Facebook X (Twitter) Instagram
    Siyasi HaberSiyasi Haber
    • Güncel
      • Ekonomi
      • Politika
      • Dış Haberler
        • Ortadoğu
        • Dünya
      • Emek
      • Kadın
      • LGBTİ+
      • Gençlik
      • Ekoloji ve Kent
      • Haklar ve özgürlükler
        • Halklar ve İnançlar
        • Göçmen
        • Çocuk
        • Engelli Hakları
      • Yaşam
        • Eğitim
        • Sağlık
        • Kültür Sanat
        • Bilim Teknoloji
    • Yazılar

      Çıkış Yolu: Emek, Özgürlük, Demokrasi Cephesi

      11 Eylül 2025

      Sessiz Çığlık: Engelli Sokak Hayvanları ve Hukukun Görülmeyen Noktası

      10 Eylül 2025

      Tek yol birlikte mücadele

      9 Eylül 2025

      6-7 Eylül Olayları: Devlet eliyle kışkırtılan ve yönlendirilen pogrom

      7 Eylül 2025

      Ölü Canlar: Mustafa, Vezir, Yasin ve diğerleri

      4 Eylül 2025
    • Seçtiklerimiz

      Geç faşizmin hızı, yeni konjonktür ve sosyalist strateji

      9 Eylül 2025

      Kilitlenmiş düzen: Hindistan örneğiyle yol gösterici planlamanın sınırları

      7 Eylül 2025

      Ertuğrul Kürkçü: “Bu bir onur isyanıdır”

      7 Eylül 2025

      Sürekli darbe rejiminde yeni bir gün

      4 Eylül 2025

      Eline, beline sahip çıkmayanlar itibardan olacaklar

      3 Eylül 2025
    • Röportaj/Söyleşiler

      Yeni Demokrat Gençlik: Gençlik, örgütlü mücadelenin parçası olmadan sürece katkı sunamaz

      13 Eylül 2025

      Öğrenci İnisiyatifi: Gençlik yalnızca “barış isteyen” değil, “barışı inşa eden” bir konumda olmalıdır

      12 Eylül 2025

      Ertuğrul Kürkçü: “Bu bir onur isyanıdır”

      7 Eylül 2025

      Onur Emre Yağan: Komisyon yetersiz, yanıltıcı, çözüm açısından engelleyici potansiyeldedir

      2 Eylül 2025

      Mehmet Aytunç Altay: Faşist rejim yıkılmadan hiçbir temel mesele çözülmez

      2 Eylül 2025
    • Dosyalar
      • 30 Mart Kızıldere Direnişi
      • 8 Mart Dünya Kadınlar Günü 2022
      • AKP-MHP iktidar blokunun Kürt politikası
      • Cumhurbaşkanlığı Seçimleri
      • Ekim Devrimi 103 yaşında!
      • Endüstri 4.0 üzerine yazılar
      • HDK-HDP Tartışmaları
      • Kaypakkaya’nın tarihsel mirası
      • Ölümünün 69. yılında Josef Stalin
      • Mustafa Kahya’nın anısına
    • Çeviriler
    • Arşiv
    Siyasi HaberSiyasi Haber
    Anasayfa » Kürt sorunu yok diyenler yok olur – Cemil Bayık

    Kürt sorunu yok diyenler yok olur – Cemil Bayık

    Siyasi Haber15 Eylül 2015
    Facebook Twitter Pinterest LinkedIn WhatsApp Reddit Tumblr Email
    Share
    Facebook Twitter LinkedIn Pinterest Email

    KCK Yürütme Konseyi Eşbaşkanı Cemil Bayık, “Kürt sorununun çözümünü önüne koymayan hiçbir politikacının geleceği yoktur. Zaten bu nedenle Erdoğan’ın siyaset döneminin sonuna gelinmektedir” dedi.

    KCK Yürütme Konseyi Eşbaşkanı Cemil Bayık, “Kürt sorununun çözümünü önüne koymayan hiçbir politikacının geleceği yoktur. Zaten bu nedenle Erdoğan’ın siyaset döneminin sonuna gelinmektedir. Artık beklenti yaratıp oyalama politikası teşhir olmuştur. Bu politika karaya vurmuştur. Ya Kürt sorununda adım atacaktır ya da gidecektir. Bu aylar AKP’yi ve Tayyip Erdoğan’ı tamamen netleştirme aylarıdır. Bu netleştirme olduğunda Türkiye’nin önü açılacaktır. Kürt sorununun çözümü kaçınılmaz hale gelecektir. Artık çözümsüzlük ve oyalama politikası sürdürülemeyecektir” dedi.

    KCK Yürütme Konseyi Eşbaşkanı Cemil Bayık, Azadiya Welat ve Yeni Özgür Politika gazetelerine yazdığı makalesinde şunları belirtti:

    AKP’nin iktidara geldiği ilk zamanlarda “Düşünmezseniz Kürt sorunu yoktur” diyen Tayyip Erdoğan, şimdi ise düşünseniz de düşünmeseniz de Kürt sorunu yoktur, dedi. Bu, ne seçim propagandasıdır, ne milliyetçi oyları almak için sarf edilmiş sözlerdir; tamamen bir zihniyetin dışa vurumudur. Tayyip’e göre Kürt sorunu yokmuş da her toplumsal kesim gibi Kürt kökenli vatandaşların sorunları varmış! Sanki kırk yıllık büyük çatışma ve Kürt halkının büyük bedeller ödeyerek ayağa kalkması normal bir sorunmuş gibi!

    Herkes de biliyor ki bu ülkede kırk bin cana mal olmuş kırk yıllık bir savaş vardır ve bu savaş hala bitmemiştir. Dünyada görülmemiş biçimde dört bin civarında köy ve mezra boşaltılmıştır. Altı milyon civarında insan topraklarından koparılmış, Türkiye’nin metropollerine ve Avrupa’ya zorla göç ettirilmiştir. On yedi bin cinayetin faili halen bulunmamıştır. Binlerce insanın cesedi hala toplu mezarlardadır. Erdoğan bu durumu diğer halkların sorunlarına benzeterek nasıl bir zihniyete sahip olduğunu ortaya koymuştur. Sanki Kürtlerin varlığının anayasal ve yasal güvenceye alınma sorunu yokmuş, kendi özyönetimlerini kurma, anadilde eğitimlerini yapma ve tüm yaşamlarını kendi dilleri ve kültürleriyle gerçekleştirme sorunu yokmuş. Özcesi Erdoğan kırk yıllık savaşı yaratan zihniyeti sürdürmekte ve konuşmaları da bu çerçevede olmaktadır. Çünkü Kürt’ü diğer toplumlar gibi özgür ve eşit haklara sahip görmüyor.

    Erdoğan’ın konuşması kadar yavan, basit ve seviyesiz bir konuşma olamaz. Bu konuşmayı yapan ne Türkiye’yi ne de Kürt sorununu anlamıştır. Nitekim Kürt sorununu anlayamadığı için sorununun özünü değiştirmeyen şeyler dışında şimdiye kadar ciddi bir adım atmamıştır. Sadece çözüm beklentisi yaratmış, ancak toplumun beklentisini karşılamamıştır. Dolayısıyla toplumu aldatmış, topluma hakaret yapmıştır.

    1960 ve 70’li yıllarda Demirel tam da Erdoğan gibi konuşurdu. Herkes her şey oluyor diyordu. Erdoğan da “Bakın başbakan olunuyor, her şey olunuyor, neyiniz eksik” diyor. Demirel’i belki şimdi anlamak mümkün, ama Erdoğan’ı anlamak mümkün değil. Demirel inkarcılığın katı olduğu dönemlerde böyle diyordu. Ancak o günden bugüne köprülerin altından çok sular aktı. Özellikle kırk yıllık mücadele Kürt gerçeğini tüm çıplaklığıyla ortaya çıkardı. Herkes Türkiye’de Kürt sorununun varlığını kabul etti. Şimdi Erdoğan herkesin Kürt sorununu kabul ettiği ve çözümünü beklediği bir dönemde bu lafları ediyor. Toplumda bu yönlü oluşan bilinci çarpıtmaya ve suyun akışını tersine çevirmeye çalışıyor.

    Erdoğan artık herkesin güleceği bir konuşmayı niye yapıyor? Gerçekten de sadece Kürtler değil, Türkiye toplumu da, aydınları da, yazarları da, siyasetçileri de bu konuşma karşısında şaşkın durumda. Çünkü bu zihniyet çatışmasızlığın olduğu ve Kürt sorununun çözümünün gündemleştiği ortamda söylenmiştir. Bu kafa kırk yıldır süren çatışmayı bir kırk yıl daha sürdürme kafasıdır. Kürt toplumunun bilinç düzeyi; özgür ve demokratik yaşam karşısındaki ısrarı karşısında bunu söylemek başka bir anlama gelmiyor. Bir zamanlar Rauf Tamer klasik devlet anlayışında olanlar için ‘o kafa’ diyordu. İşte Rauf Tamer’in ‘o kafa’ dediği kafa tam da Erdoğan’ın kafasıdır.

    Erdoğan’ın bu sözleri için o kadar çok şey söylenebilir ki! Hatta Türkiye halklarının toplumsal sağlığı açısından Tayyip Erdoğan tımarhaneye bile kapatılmalıdır denilebilir. Çünkü Tayyip Erdoğan toplumun aklıyla oynamaktadır. Türkiye’nin en temel sorununda bu kadar gayri ciddi yaklaşan bir Cumhurbaşkanı kadar tehlikeli bir şey olamaz. Bunu söyleyen birisi Başbakan ve Cumhurbaşkanlığını hak etmemiştir. Böyle birisi Başkan olursa vay Türkiye’nin haline! Herhalde Türkiye’yi Hitler ve Enver Paşa gibi sonu felaket olan maceralara sürükler.

    Aslında Tayyip Erdoğan’ın böyle bir cesareti ve iradesi yoktur. Bir zamanlar İtalyanlara yakıştırılan çakal karakterinde bir politikacıdır. Zayıf gördüğünde, fırsatı bulduğunda çullanan, ama karşısında gücü gördüğünde yelkenleri indirip kaçan ve ortamı güçlülere bırakan bir politik tarza sahiptir. Ancak sıra Kürtlere geldiğinde ise aslan kesilmektedir. İşte tehlikeli olan bu durumdur. Çünkü bu kafa Kürt sorununu çözümsüz bırakarak Türkiye’ye onlarca yıl, hatta yüz yıl kaybettiren bir kafadır.

    Böyle biri Türkiye’de yönetici olamaz. Kürt sorununun çözümünü önüne koymayan hiçbir politikacının geleceği yoktur. Zaten bu nedenle Erdoğan’ın siyaset döneminin sonuna gelinmektedir. Artık beklenti yaratıp oyalama politikası teşhir olmuştur. Bu politika karaya vurmuştur. Ya Kürt sorununda adım atacaktır ya da gidecektir. Bu aylar AKP’yi ve Tayyip Erdoğan’ı tamamen netleştirme aylarıdır. Bu netleştirme olduğunda Türkiye’nin önü açılacaktır. Kürt sorununun çözümü kaçınılmaz hale gelecektir. Artık çözümsüzlük ve oyalama politikası sürdürülemeyecektir.

    Kürt sorununun çözümü kendini dayatmışken; AKP’nin Erdoğan’ın söyleminde olduğu gibi çözüm anlayışı yoktur. İşte Kürt Halk Önderi bu ortamda demokratikleşme ve Kürt sorununun çözümünü daha net ve somut olarak toplumun gündemine koyarak AKP’yi adım atmaya ve tutumunu netleştirmeye zorlamaktadır. Kürt Halk Önderi yaptığı bu hamlelerle Türkiye’nin demokratikleşmesi ve Kürt sorununun çözümünü daha güçlü biçimde gündemleştirmiştir. Böylece çözüm imkanı ve fırsatını arttırmıştır. İşte Tayyip Erdoğan söylemindeki inkarcılıkla yaratılan bu ortamı yıpratmak ve gündemi Kürt sorununun çözümünden uzaklaştırmak istiyor. Erdoğan’ın yaptığı, Kürt Halk Önderinin çözümü gündemleştirmesine karşı bir hamle oluyor.

    Korkunun ecele faydası yoktur deyimi gibi, Kürt sorununu gündemden düşürmek ve çözümsüz bırakmak mümkün değildir. Demokratikleşme ve Kürt sorununun çözümü zeminini yaratan ve gündemleştiren demokrasi güçleri ve Kürt Özgürlük Hareketi bu tür gerici ve tehlikeli zihniyet ve politikaları aşacak, Türkiye’yi demokratikleştirip Kürt sorununu çözecektir.

    Kaynak: ANF

    Share. Facebook Twitter Pinterest LinkedIn Tumblr Telegram Email

    İlgili İçerikler

    Yeni Demokrat Gençlik: Gençlik, örgütlü mücadelenin parçası olmadan sürece katkı sunamaz

    13 Eylül 2025

    KYK yurtlarına yüzde 40 zam: “Öğrenciyi müşteri gibi görüyorlar”

    6 Eylül 2025

    İzmir’de katliam: 15 can zehirlenerek öldürüldü

    31 Ağustos 2025
    Destek Ol
    Yazılar
    Mete Gönültaş

    Çıkış Yolu: Emek, Özgürlük, Demokrasi Cephesi

    Elif Gamze Bozo

    Sessiz Çığlık: Engelli Sokak Hayvanları ve Hukukun Görülmeyen Noktası

    Tuncay Yılmaz

    Tek yol birlikte mücadele

    Toros Korkmaz

    6-7 Eylül Olayları: Devlet eliyle kışkırtılan ve yönlendirilen pogrom

    Bağlantıda Kalın
    • Facebook
    • Twitter
    Seçtiklerimiz
    Şebnem Oğuz

    Geç faşizmin hızı, yeni konjonktür ve sosyalist strateji

    Ümit Akçay

    Kilitlenmiş düzen: Hindistan örneğiyle yol gösterici planlamanın sınırları

    Siyasi Haber

    Ertuğrul Kürkçü: “Bu bir onur isyanıdır”

    Ertuğrul Kürkçü

    Sürekli darbe rejiminde yeni bir gün

    Güncel Kalın

    E Bültene üye olun gündemden ilk siz haberdar olun.

    Siyasi Haber, “tarafsız” değil “nesnel” olmayı esas alır. Siyasi Haber, işçi ve emekçiler, kadınlar, LGBTİ+’lar, gençler, doğa ve yaşam savunucuları, ezilen etnik ve inançsal topluluklardan yanadır.

    Devletten ve sermayeden bağımsızdır.

    Facebook X (Twitter) YouTube
    EMEK

    İzmir’de DİSK/Genel-İş yöneticileri gözaltında: “Erdoğan’a hakaret” suçlaması

    12 Eylül 2025

    Aydın Büyükşehir Belediyesi’nde CHP’li personel Sevim Tekin işten çıkarıldı

    10 Eylül 2025

    Bir ayda 194 işçi yaşamını yitirdi: 2025’in ilk sekiz ayında can kaybı 1359’a ulaştı

    10 Eylül 2025
    KADIN

    Ağustos ayında 28 kadın katledildi, 25 kadın şüpheli şekilde hayatını kaybetti

    6 Eylül 2025

    Eline, beline sahip çıkmayanlar itibardan olacaklar

    3 Eylül 2025

    Temmuz ayında en az 28 kadın katledildi: Şiddet yayılıyor, sessizlik büyüyor

    6 Ağustos 2025
    © 2025 Siyasi Haber. Designed by Fikir Meclisi.
    • Home
    • Buy Now

    Type above and press Enter to search. Press Esc to cancel.