Galatasaray Üniversitesi’nde milletvekilliği adaylığı için istifa eden Prof. Dr. Ethem Tolga’dan boşalan koltuğa Rektör Vekili Prof. Dr. Ertuğrul Karsak seçildi. Seçimlerde, Prof. Dr. Ertuğrul Karsak, İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi Dekanı Prof. Dr. İdil Kaya ve Sosyal Bilimler Enstitüsü’nden Prof. Dr. Hamza Yüksel Dinçer aday oldu. GS’de seçimler saat 13.00’te başladı. Sandık Kurulu üyeleri Hukuk Fakültesi’nden Prof. Dr. Necmi Yüzbaşıoğlu, Mühendislik ve Teknoloji Fakültesi’nden Doç. Dr. Emre Alptekin ve İktisadi İdari Bilimler Fakültesi’nden Yard. Doç. Dr. Beyza Tekin oldu. 140 kişinin oy kullandığı oylama 16.00’da sona erdi ve sayıma geçildi. Oy verme süreci basına kapalı olarak gerçekleştirdi. Oylama sonucunda en fazla oyu 68’le Rektör Vekili Prof. Dr. Ertuğrul Karsak aldı. Prof. Dr. İdil Kaya ise 65 oy aldı. Prof. Dr. Hamza Yüksel Dinçer, Prof. Dr. Necmi Yüzbaşıoğlu, Prof. Dr. Ziya Ulukan, Prof. Dr. Temel Özcan ve Prof. Dr. Fisun Türkmen’e de 1’er oy çıktı. 2 oy ise geçersiz sayıldı.
YÖK’e sunulacak aday sayısının 6’ya indirilmesi için 1’er oy çıkanların arasından kura çekildi, Prof. Dr. Dinçer listeye giremedi. Seçimlerin ardından en yüksek oy alan 6 adayın ismi YÖK’e bildirilecek. YÖK de sayıyı 3’e indirip, içlerinden birinin atanması için Cumhurbaşkanına sunacak.
Birinci olarak çıktığı seçimden sonra bile görevin kendisine verilip verilmeyeceğinden emin olmayan Ertuğrul Karsak seçim sonucunu şöyle değerlendirdi. “Bu üç aşamalı bir süreç, sadece ilk aşaması tamamlandı. Amacımız üniversiteyi ileriye götürmek ama tabii görev bana tevdi edilirse. Bu daha sadece birinci aşaması.”
Ertuğrul Karsak seçimlerden önce kendisine yöneltilen, ¨seçimlerde birinci olamazsanız ve atanırsanız, görevi kabul eder misiniz?¨ sorusuna ¨ Türkiye’nin genel şartlarını da biliyorsunuz. Bir oy alan da atanabilir bu sistem böyle. Kuralları ben koymadım maalesef durum bu” diyerek ilkesel bir tutum sergilemeyeceğini öğretim üyeleriyle toplantısında açıklamıştı.
Rektör adaylarından Prof. Dr. İdil Kaya ise rektörlük seçimlerinde ikinci olup atanması durumunda, rektörlük görevini Kabul etmeyeceğini belirtmişti. Ayrıca rektörlük seçimlerini kazanması halinde üniversitede AB proje ofisi kurmayı, İngilizce makalelerin kontrolü için birim kurmayı, öğrenci, asistan, Yrd. Doç., Doç., temsilcilerinin üniversite kuruluna almayı, düzenli ve açık toplantılar yapmayı içeren somut vaatlerde bulunmuştu. Üniversitenin kreş sorununu çözme ve bütçeyi üniversitenin ihtiyaçları için kullanma sözü de vermişti.
GSÜ Eğitim-Sen Temsiliği ise seçimlerden once ¨başka bir Galatasaray Üniversitesi mümkün¨ adıyla bir metin yayınlayıp taleplerini belirtmişti. Sendikanın metni şöyle;
¨12 Mart 2015 Perşembe günü üniversitemizin yeni rektörünü belirleyeceğiz. Seçime çok az bir zaman kalmış olsa da rektör adaylarından bu süreci mümkün olduğunca demokratik ve katılımcı bir şekilde yürütmelerini bekliyoruz. Bu noktada kendilerinden önemli bir ilkesel talebimiz var: Rektör adayı belirleme seçimlerinin ardından, en çok oyu alan aday dışındaki adayların etik olarak rektörlük görevini kabul etmemeleri. Seçim sonucu ne olursa olsun, üniversitemizin atamayla değil seçimle belirlenmiş bir yönetime sahip olabilmesi için tüm adayları bu tutumu ilkesel olarak benimsemeye ve bu tutumlarını açıklamaya davet ediyoruz. Hem rektörlük seçiminde oy vereceğimiz rektör adayını belirlerken ölçütümüz olacak, hem de rektörlük seçimi sonrasında takipçiliğini yapacağımız hedefler ve talepler ise şunlardır:
Üniversitenin özerkliğinin ve bilimsel özgürlüğünün her şeyin önünde olduğunu unutmayan, olaylar karşısındaki tutumunu bu ilkeye göre belirleyen, siyasi iktidarın ve/veya çıkar gruplarının baskılarına göre hareket etmeyen, araştırma ve eğitim faaliyetlerinin bilimsel ilkeler doğrultusunda geliştirilmesini esas alan bir üniversite yönetiminin oluşturulması
Üniversitenin tüm yönetim organlarında açık seçimle belirlenmiş araştırma görevlisi, yardımcı doçent ve doçent temsilcilerine yer veren; toplantılarda alınan tüm kararları akademik ve idari personele aktaran; üniversite personeliyle ve öğrencilerle düzenli toplantılar yaparak üniversiteyi var eden herkesin sorunlarını dinleyen bir yönetim anlayışının hakim kılınması
Üniversitenin maddi kaynaklarının bölümler arasında ayrım yapılmadan kullanıldığı, gelir-gider tablolarının düzenli aralıklarla açıklandığı bir mali işleyişin oturtulması
Kadro dağıtımının açık ve hakkaniyetli kriterler üzerinden yazılı talepler esas alınarak gerçekleştirildiği, YÖK’ten gelen olumsuz görüşlerin de talep sahiplerine yazılı olarak bildirildiği, kadronun bir tehdit veya teşvik unsuru olarak kullanılmadığı, yükseltme kriterlerinin fakülte ve bölüm katılımıyla belirlendiği bir liyakat anlayışının tesisi
Dekanlar ve bölüm başkanları da dâhil olmak üzere tüm yönetici kadroların ilgili birimde görevli herkesin katılacağı seçimler sonucunda belirlenmesi yaklaşımının kurumsallaştırılması
Ve tabii bütün bunların yanında çok temel bir talebimiz daha var:
Yaşanan büyük yangından bu yana iki yıldır akıbeti belirsiz bir şekilde bekleyen, restorasyon süreci hakkında yeterli bilgi verilmeyen Saray Binası hakkında, üniversite yönetiminden inisiyatifi eline almasını, yeniden göreve çağıracağı danışma kurulu ile birlikte oluşturacağı sonuç alıcı bir planı ilan etmesini ve sürecin devamında da üniversite bileşenlerini düzenli olarak bilgilendirmesini talep ediyoruz.