Close Menu
Siyasi HaberSiyasi Haber

    Subscribe to Updates

    Get the latest creative news from FooBar about art, design and business.

    What's Hot

    “Sessizlik de suç ortaklığıdır: ISA’dan İsrail Sosyoloji Derneği’ne yaptırım

    4 Eylül 2025

    Şişli’de çöp krizi büyüyor: “Kayyım döneminde çöpler günlerce yerde kalıyor”

    4 Eylül 2025

    Soykırım Araştırmacıları Dernegi: İsrail Gazze’de soykırım suçu işliyor

    4 Eylül 2025
    Facebook X (Twitter) Instagram
    Facebook X (Twitter) Instagram
    Siyasi HaberSiyasi Haber
    • Güncel
      • Ekonomi
      • Politika
      • Dış Haberler
        • Ortadoğu
        • Dünya
      • Emek
      • Kadın
      • LGBTİ+
      • Gençlik
      • Ekoloji ve Kent
      • Haklar ve özgürlükler
        • Halklar ve İnançlar
        • Göçmen
        • Çocuk
        • Engelli Hakları
      • Yaşam
        • Eğitim
        • Sağlık
        • Kültür Sanat
        • Bilim Teknoloji
    • Yazılar

      Ulus-devlet: Fili tarif etmek?

      2 Eylül 2025

      90’larda diziler eleştiriyordu, bugün haberler susuyor

      30 Ağustos 2025

      Körlükler ve akılsızlıklar ülkesinde kadın olmak

      30 Ağustos 2025

      İklim politikalarında engelli hakları perspektifi: Adaletin ölçütü

      29 Ağustos 2025

      Bağımsız yaşam: Merhametin değil, adaletin eseri

      24 Ağustos 2025
    • Seçtiklerimiz

      Sürekli darbe rejiminde yeni bir gün

      4 Eylül 2025

      Eline, beline sahip çıkmayanlar itibardan olacaklar

      3 Eylül 2025

      İklim, sınıf ve kapitalosen: Yaşamın dokusunda gezegen ölçeğinde proletarya

      3 Eylül 2025

      Levant’taki İsrail düşü Türkiye için kâbus mu?

      1 Eylül 2025

      Irkçılığa dair

      31 Ağustos 2025
    • Röportaj/Söyleşiler

      Onur Emre Yağan: Komisyon yetersiz, yanıltıcı, çözüm açısından engelleyici potansiyeldedir

      2 Eylül 2025

      Mehmet Aytunç Altay: Faşist rejim yıkılmadan hiçbir temel mesele çözülmez

      2 Eylül 2025

      Berkay Ustabaş: Böyle barış olmaz!

      1 Eylül 2025

      Sezin Uçar: Adil ve demokratik bir barışın yolu faşizmin yıkılmasından geçiyor

      1 Eylül 2025

      Cemil Aksu: Ekolojik mücadele demokratikleşme mücadelesinin bir boyutudur

      31 Ağustos 2025
    • Dosyalar
      • 30 Mart Kızıldere Direnişi
      • 8 Mart Dünya Kadınlar Günü 2022
      • AKP-MHP iktidar blokunun Kürt politikası
      • Cumhurbaşkanlığı Seçimleri
      • Ekim Devrimi 103 yaşında!
      • Endüstri 4.0 üzerine yazılar
      • HDK-HDP Tartışmaları
      • Kaypakkaya’nın tarihsel mirası
      • Ölümünün 69. yılında Josef Stalin
      • Mustafa Kahya’nın anısına
    • Çeviriler
    • Arşiv
    Siyasi HaberSiyasi Haber
    Anasayfa » Gerçekleri yok etmek için… Yalan Labirenti

    Gerçekleri yok etmek için… Yalan Labirenti

    Siyasi Haber27 Ocak 2016
    Facebook Twitter Pinterest LinkedIn WhatsApp Reddit Tumblr Email
    Share
    Facebook Twitter LinkedIn Pinterest Email

    Yalan Labirenti, gerçek bir öyküden uyarlanmış; arşivlerde saklanan binlerce gizli belgeyi gözler önüne serme sorumluluğunu üstlenenleri anlatıyor. Sadece izlenmesi gereken değil ibret alınması gereken bir yapıt. 29 Ocak’ta gösterime giriyor.

    Resmi tarih, her ne olursa olsun, özellikle egemen erkin işine gelmeyeni aktarmaz. Bir şekilde sızmak isteyenleri engellemek birincil görevidir bürokratların. Ellerinden geleni yaparlar, engelleyebilirlerse ne âlâ, değilse kendileri de boylayacaktır tarihin çöplüğünü…


    Gerçek ile doğru…


    Doğru olabilir, ama gerçek değildir. Gerçek ise doğru olmasa da kabul edilmesi gerekir. İkinci Dünya Savaşı doğru bir savaş değildir, ama gerçektir hem de milyonlarca cana mal olmuş önemli bir gerçek. Hitler Almanya’sının Auschwitz’teki toplama kamplarında yaşlı genç, kadın erkek demeden hemen bütün Yahudilere yaşattıkları bilinen bir gerçekliktir. Sadece tarihsel anlamıyla değil toplumsal, siyasal ve sanatsal açıdan da belirleyicidir. Yapılanlar, yaşananlar, canlı insanlar üzerindeki deneyler kuşkusuz ki tüyler ürperticidir, dudak uçuklatıcıdır.


    Labirent, yalan olabilir mi?


    Yıl 1958 olmuştur, savaşın yaraları sarılmış olsa da etkileri halen sürmektedir. Auschwitz’teçocuklarını ölüme götüren cellatlardan biriyle karşılaşan ressam, öğretmenlik yapan o Nazi’yi bir gazeteci arkadaşı aracılığıyla ihbar eder. Buradaki belirleyici olan nokta, başta savcılık olmak üzere hemen tüm yetkililerin vurdumduymazlığından öte hemen hiç kimsenin Auschwitz’teki soykırıma ve ne tür bir vahşet yaşandığına dair en ufak bir fikrinin olmamasıdır. Dönemin önemli ögesi Amerikan ordusu da bu oyunun önemli aktörlerindendir ve onlar da hayatın sadece dans ve içki olduğunu anlatır, belgeleri çıkartmak yerine…


    Şöyle bir baktığınızda bizde de bu bilgisizleştirme ve üzerinde düşünmeme yaşanmış, hâlâ da yaşanıyor. Sadece Kürtler ve Ermeniler değil, Aleviler için de geçerli bu, artık yok olmaya yüz tutmuş kültürler için de… “Dağda çıkan kart-kurt sesi” bunların en bilineni… Aleviler için söylenenlerin, Romanlar için anlatılanların ne aslı var ne astarı, ama o denli tekrar ediliyor ve sürekli vurgulanıyor ki -ders kitaplarına bile girmesi, bizim ülkemizin bu konuda ne denli ırkçı olduğunun tipik kanıtı aslında- insanlar inanıyor ister istemez.


    Genç ve idealist savcı


    Herkes savaştan, daha doğrusu Hitlerin yenilgisinden sonra karşıt olduğunu iddia etmesine rağmen Nazi yanlılarının ne denli çok ve hemen her yerde olduğu görülüyor. Doğal olarak da çalışmaları, araştırmaları engellemek istiyorlar. Genç Savcı, Eyalet Başsavcısının da desteğiyle araştırmaya başlıyor. Mağdurlar ve mazlumlar birer birer çıkarken ortaya, Naziler de belirleniyor. Bırakın sevgilisini, Savcının babası da bir Nazi’dir. Tehditler, engellemeler, rüşvetler haklı davasından döndüremez genç Savcı’yı. Uzaklaşanlar da birer birer gelirler geriye.


    O hiç bilinmeyen, bilinmesi istenmeyen Auschwitz’teki toplama kampı, soykırım merkezi, insanlık dışı işkencelerin yapıldığı merkez ve tüm asker ve sivil yöneticileri teker teker yargılanırlar. Bütün göz yumulanlar arasından kaçanlar da olur, Kasap Mengele gibi. Ama bir gerçek serilir gözler önüne.


    Genç ve idealist gazeteci


    Geçmişin günahlarıyla yüzleşmek için “Yalan Labirenti”ndeki gazeteci ile savcının verdiği mücadele, bizim ülkemizde yaşananları canlandırdı gözümde film boyunca. HrantDink’in, Ermeni tehciri ve bağlı olarak Sabiha Gökçen açıklamaları, Dersim’de yaşananlar, Kürtlerin varlık mücadeleleri… hepsi, hepsi aynıydı aslında.


    Yalan Labirenti, gerçek bir öyküden uyarlanmış; arşivlerde saklanan binlerce gizli belgeyi gözler önüne serme sorumluluğunu üstlenenleri anlatıyor. Biz, halen yaşıyoruz bu gizliliği ve bilinen gerçekliklerin “yalan labirentinde” gözlerden saklanmasını. Bugün hemen tüm iletişim araçlarında sürdürülen yalan propaganda, bir gün bitecektir muhakkak. Bugün o yalanları sıralayanlar, koşulların değişmesiyle yarın en çok dönenler olacaktır kuşkusuz. Sanat bunları ortaya çıkarmak için önemli bir araçtır. Almanya’nın Oscar adayı olan “Yalan Labirenti” sadece izlenmesi gereken değil ibret alınması gereken bir yapıt.29 Ocak’ta gösterime giriyor.

    Share. Facebook Twitter Pinterest LinkedIn Tumblr Telegram Email

    İlgili İçerikler

    Kürt Kültür Festivali renkli görüntülere sahne oldu

    23 Ağustos 2025

    İşçi Filmleri Festivali 20 yaşında: Antalya’da 27 Eylül’de perdelerini açıyor

    17 Ağustos 2025

    Evvel Temmuz Kültür ve Sanat Festivali gönüllülerini arıyor

    10 Haziran 2025
    Destek Ol
    Yazılar
    Mehmet Ali Ayan

    Ulus-devlet: Fili tarif etmek?

    Mehmet Murat Yıldırım

    90’larda diziler eleştiriyordu, bugün haberler susuyor

    Mine Söğüt

    Körlükler ve akılsızlıklar ülkesinde kadın olmak

    Elif Gamze Bozo

    İklim politikalarında engelli hakları perspektifi: Adaletin ölçütü

    Bağlantıda Kalın
    • Facebook
    • Twitter
    Seçtiklerimiz
    Ertuğrul Kürkçü

    Sürekli darbe rejiminde yeni bir gün

    Gülfer Akkaya

    Eline, beline sahip çıkmayanlar itibardan olacaklar

    Jason Moore

    İklim, sınıf ve kapitalosen: Yaşamın dokusunda gezegen ölçeğinde proletarya

    Fehim Taştekin

    Levant’taki İsrail düşü Türkiye için kâbus mu?

    Güncel Kalın

    E Bültene üye olun gündemden ilk siz haberdar olun.

    Siyasi Haber, “tarafsız” değil “nesnel” olmayı esas alır. Siyasi Haber, işçi ve emekçiler, kadınlar, LGBTİ+’lar, gençler, doğa ve yaşam savunucuları, ezilen etnik ve inançsal topluluklardan yanadır.

    Devletten ve sermayeden bağımsızdır.

    Facebook X (Twitter) YouTube
    EMEK

    AKP’li Çerçioğlu’ndan, CHP’li personellere istifa dayatması ve mobbing

    3 Eylül 2025

    KESK’ten KHK tepkisi: “Hukuksuz ihraçlara son verin”

    3 Eylül 2025

    Van Büyükşehir Belediyesi’nde işçi kıyımı protestosu sürüyor

    3 Eylül 2025
    KADIN

    Eline, beline sahip çıkmayanlar itibardan olacaklar

    3 Eylül 2025

    Temmuz ayında en az 28 kadın katledildi: Şiddet yayılıyor, sessizlik büyüyor

    6 Ağustos 2025

    Patriarkayı yık

    22 Haziran 2025
    © 2025 Siyasi Haber. Designed by Fikir Meclisi.
    • Home
    • Buy Now

    Type above and press Enter to search. Press Esc to cancel.