Çağlayan’daki İstanbul Adliyesi, Zafer Partisi Genel Başkanı Ümit Özdağ’ın duruşması ile Onur Haftası’nda gözaltına alınan LGBTİ+’lar ve eylemleri takip eden gazetecilerin yargılandığı davalar öncesinde yurttaşlara ve gazetecilere kapatıldı. Polis, adliye girişini bariyerlerle çevirerek içeri girmek isteyenlerden duruşması olduğunu kanıtlamasını istedi.
Gazeteciler, 29 Haziran’daki 23. İstanbul Onur Yürüyüşü’nde gözaltına alınan bianet editörü Evrim Gündüz ile gazeteciler Nur Kaya ve Yusuf Çelik’in de aralarında bulunduğu 53 kişinin yargılandığı duruşmayı izlemek için adliyedeydi. Ancak polis, girişleri kısıtladı.
Sınır Tanımayan Gazeteciler (RSF) Türkiye Temsilcisi ve bianet Medya Gözlem raportörü Erol Önderoğlu, bianet muhabiri Hikmet Adal, Medya ve Hukuk Çalışmaları Derneği’nden (MLSA) Rabia Çetin ve Medyascope muhabiri Furkan Karabay adliyeye alınmadı. Polis, itirazlar üzerine savcılık talimatı olduğunu öne sürdü; buna ilişkin yazılı bir belge sunmadı. Kurum kartlarını kabul etmeyen polis, Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanlığı tarafından verilen “turkuaz basın kartı”nı şart koştu.
Uygulamaya tepki gösteren Erol Önderoğlu, 27 Kasım’daki “kent uzlaşısı” davası öncesinde de benzer engellemelerle karşılaştıklarını hatırlatarak şunları söyledi:
“‘Kent uzlaşısı’ davasında olduğu gibi, bugün de Ümit Özdağ dosyası bahane edilerek; turkuaz basın kartı sahibi olmadıkları ya da sivil toplumu temsil ettikleri gerekçesiyle Çağlayan Adliyesi’nde işi olanların içeri alınmaması, kabul edilemez bir alışkanlık haline geldi. Adliye yetkilileri ve başsavcının, güvenlik gerekçesiyle yurttaşların, hak savunucularının ve eleştirel medya temsilcilerinin davaları özgürce izleme hakkını gelişigüzel ve orantısız biçimde çiğnemeye hakkı yoktur. Bu keyfiyeti kabul etmiyoruz.”
