Close Menu
Siyasi HaberSiyasi Haber

    Subscribe to Updates

    Get the latest creative news from FooBar about art, design and business.

    What's Hot

    Grup Yorum’un notası emperyalizme teslim olmadı

    8 Haziran 2025

    Soluduğumuz zehir: Türkiye’de hava kirliliği gerçeği

    8 Haziran 2025

    İzmir grevinin gösterdikleri: Ne yapmamalı?

    8 Haziran 2025
    Facebook X (Twitter) Instagram
    Facebook X (Twitter) Instagram
    Siyasi HaberSiyasi Haber
    • Güncel
      • Ekonomi
      • Politika
      • Dış Haberler
        • Ortadoğu
        • Dünya
      • Emek
      • Kadın
      • LGBTİ+
      • Gençlik
      • Ekoloji ve Kent
      • Haklar ve özgürlükler
        • Halklar ve İnançlar
        • Göçmen
        • Çocuk
        • Engelli Hakları
      • Yaşam
        • Eğitim
        • Sağlık
        • Kültür Sanat
        • Bilim Teknoloji
    • Yazılar

      NATO’nun çürüyen tahtı; Emperyalizmin hırsızlık imparatorluğu çöküyor mu?

      2 Haziran 2025

      Yaban domuzunun günahı ne?

      31 Mayıs 2025

      Artı Değer Van Spor ve Marx’ın teorisi üzerine mizahi bir deneme

      28 Mayıs 2025

      Ahmet Saymadi’nin ilk duruşması: “Tutukluluk halinin devamına…”

      21 Mayıs 2025

      Tarihin sustuğu yüzyıl: Kürtler, Lozan ve barışın hikâyesi

      18 Mayıs 2025
    • Seçtiklerimiz

      Soluduğumuz zehir: Türkiye’de hava kirliliği gerçeği

      8 Haziran 2025

      İzmir grevinin gösterdikleri: Ne yapmamalı?

      8 Haziran 2025

      İzmir’in şişmanı, işçi düşmanı!

      7 Haziran 2025

      İzBB grevinin hatırlattıkları…

      7 Haziran 2025

      Soykırım tarihi bir mesele değildir

      5 Haziran 2025
    • Röportaj/Söyleşiler

      Gölgede kalan mesele: Lozan ve Süryaniler

      31 Mayıs 2025

      Mahir Sayın: Yeni çıkış sosyalistler açısından sağlam bir başlangıç noktası

      22 Mayıs 2025

      Tsitsekun’un 161’inci yılında: “Yas günü”nün ötesine nasıl geçeceğiz?

      21 Mayıs 2025

      Bir Türkiye hikâyesi olarak Golik: ‘Görülmüştür’ damgalı Kürtçe mizah dergisi, nasıl dava konusu oldu?

      21 Mayıs 2025

      Gençler geleceksizliğe mahkum edilişilerine baş kaldırıyor – Ertuğrul Kürkçü

      23 Mart 2025
    • Dosyalar
      • 30 Mart Kızıldere Direnişi
      • 8 Mart Dünya Kadınlar Günü 2022
      • AKP-MHP iktidar blokunun Kürt politikası
      • Cumhurbaşkanlığı Seçimleri
      • Ekim Devrimi 103 yaşında!
      • Endüstri 4.0 üzerine yazılar
      • HDK-HDP Tartışmaları
      • Kaypakkaya’nın tarihsel mirası
      • Ölümünün 69. yılında Josef Stalin
      • Mustafa Kahya’nın anısına
    • Çeviriler
    • Arşiv
    Siyasi HaberSiyasi Haber
    Anasayfa » Önder: ‘Anketleri görünce masayı devirdiler’

    Önder: ‘Anketleri görünce masayı devirdiler’

    Siyasi Haber15 Eylül 2015
    Facebook Twitter Pinterest LinkedIn WhatsApp Reddit Tumblr Email
    Share
    Facebook Twitter LinkedIn Pinterest Email

    HDP Milletvekili Sırrı Süreyya Önder, AKP’nin kamuoyu araştırmaları ve anketler ile siyaset yaptığını belirterek, “Anketler 38 ile maksimum 42 bandında bir aralıkta gidip geliyor. Oy kaybının sebebi olarak barış sürecini gördüler. Masa böyle bir tespitten yola çıkılarak devrildi” dedi. Önder gelinen aşamayı Cumhuriyet’ten Selin Ongun’a değerlendirdi.

    Önder, son günlerde Cumhurbaşkanı ile HDP arasındaki ‘masa’ polemiğine açıklık getirerek, masanın sadece ‘sembolik’ olmadığını, gerçekten de bir masa yapıldığını söyledi. Önder, “Masa tabii ki bir sembol, ama fiziksel olarak da böyle bir masa var. Daha önce dört beş kişilik bir masada görev yapıyorduk. İzleme hayetinin kimlerden oluşacağı konusunda hükümetle bir mutabakata vardıktan sonra daha büyük bir masa yapıldı” dedi.

    Önder, Ongun’un sorularını şöyle yanıtladı:

    Ne zaman yapıldı bu yeni masa?

    Yaklaşık üç ay önce. 15-20 kişinin etrafında oturabileceği bir masa yapıldı. Tarihi Dolmabahçe Mutabakatı’na bu masada karara varıldı.

    Gözümüzde nasıl canlanmalı, nasıl bir oturma düzeni oluyor bu masada? Bir protokol oluyor mu mesela?

    Bir protokol yok. Öcalan ile biz baş başa görüşürken, kendisi masanın başında otururdu. Biz de sağına ve soluna otururduk, böyle bir düzenimiz vardı. Fakat büyük yeni masaya geçtikten sonra Öcalan’ın bir tarafına biz, bir tarafına devlet görevlileri oturuyordu. Yani heyetler karşı karşıya oturuyordu.

    Masayı kim devirdi?

    Aslında masayı el ele vererek devirdiler. Masayı itibarsızlaştırmak, masanın olmadığını söyleme fiili sayın Cumhurbaşkanı’ndan geldi. Buna itiraz edip gerçeği söylememek de bu masaya tekme atmaktan farksız bir şeydir. Dolayısıyla iktidar bloku, yani Cumhurbaşkanı sözleri ile, hükümet de susarak el birliği ile devirdiler masayı.

    Efkan Ala, Bülent Arınç, Ahmet Davutoğlu, Yalçın Akdoğan, Tayyip Erdoğan, bu isimlerden çözüm sürecini en iyi anlayan hangisidir sizce?

    Böyle bir karne vermem doğru olmaz. Fakat bu saydığınız muhatapların hepsi bu meselenin tarihi, dönüşümü, sosyolojisi, başlıkları hakkında yeterince fikir sahibidir.

    O halde sizin deyiminizle tekrar soralım: Bu masa neden devrildi?

    AKP, kamuoyu araştırmaları, anketler ile verili siyaset yapıyor. Bu anketler bugün, mutlak iktidarı kaybedecekleri gerçeğini ortaya çıkarıyor. Çünkü 38 ile maksimum 42 bandında bir aralıkta gidip geliyorlar. Bizim barajı geçmemiz de AKP açısından tek başına hükümet kuramayacağı anlamına geliyor. Benim izlenimim şu ki, iki kişilik bir koalisyon desteği bile alsa AKP çılgına dönecek durumda. Çünkü mutlak iktidara alışmışlar. Bu gerçeği gördüler. Fakat bunun doğru analizini seslendirmeye hiçbirinin gücü yetmiyor. Oy kaybının sebebi nedir: Kanunsuzluklar, yolsuzluklardır. Böyle bir gerçeklik var. Onun yerine “Biz olsa olsa barış sürecinden oy kaybediyoruz” noktasındalar. Masanın devrilmesi, böyle bir tespitten yola çıkılarak yapıldı. Bunun yol olmadığını biliyorlarsa neden böyle yapıyorlar? Bu da şundan kaynaklanıyor. Bu ülkenin yakın siyasi tarihine güveniyorlar. Ne zaman Kürde saldırgan bir dil kullanılmışsa, çatışma söylemi yoğun olmuşsa, taban konsolide olmuş. Bu veriden hareket ediyorlar. Buna güveniyorlar. Ama değişen bir şey var. Barış süreci artık halkın günlük yaşamına yansıyan bir durum. Dolayısıyla savaş-saldırganlık politikası bunlara beklediği çareyi getirmeyecek.

    Erdoğan’ın Kuveyt dönüşü yaptığı açıklamaları olmasaydı, “müzakereler hükmünü yitirmiştir” açıklamasını yapmayacak mıydınız?

    Hayır, yapmayacaktık.

    Heyetin son açıklaması, bizzat Öcalan’la görüşülerek mi yapıldı?

    Doğrudur.

    Öcalan ne dedi? Anlatır mısınız?

    Tabii ki. İzleme komisyonundan geri adım atılınca, Öcalan buna büyük tepki gösterdi. Muhataplarını ciddiyet ve tutarlılığa davet etti. Biliyorsunuz, biz olmadan da Öcalan’ın devlet heyeti ile görüşmeleri sürüyor. Öcalan buradaki yalpalamayı ve bunu seçim süreci boyunca yayma eğilimini hissedince bizi uyardı. “Hükümetin bu konuda ciddiyetsizliği sözkonusu, bu tutum kabul edilemez. İzleme heyeti söz verdikleri gibi gelip burada oturmazsa, benimle yapacakları görüşmelerin, sohbetten öte bir bağlayıcılığı olmayacaktır. Benden öneri ya da çağrıda bulunmamı kimse beklemesin. Hükümetin sözünü tutmama tutumu kronikleştiğinde siz bunu kamuoyuyla paylaşmalısınız” dedi. Tüm bunları YSK’ye milletvekili listeleri verilmeden birkaç önce yaptığımız son görüşmemizde söyledi.

    Dolayısıyla “Süreç hükmünü yitirmiştir” açıklamasını inisiyatif alarak mı yaptınız?

    Evet, ama bu Öcalan’ın çerçevelediği bir inisiyatifti. Hükümet kamuoyuna, Sayın Arınç’ın deyimiyle, “Bu komisyonu gerçekleştireceğiz” demişti. Fakat aradan geçen süreçte, hem İzleme Komisyonu gerçekleşmedi hem de Sayın Cumhurbaşkanı’nın sözlerine hükümet sessiz kaldı. Biz de müzakere heyeti olarak, tam bir mutabakatla, bu açıklamayı yaptık. Açıklamamızdan önce Selahattin Bey’den bile görüş almadık. Kendisi ile sadece kararımızı paylaştık.

    Yakın gelecekte Öcalan’dan heyetinize “Çok aşırı bir açıklama. Böyle bir açıklama yapılmamalıydı” gibi bir eleştiri gelmesi endişeniz var mı?

    Bir saç teli kadar endişe taşımıyorum. Sayın Öcalan’dan bir eleştiri gelecekse, “Bunu daha önce daha kapsamlı yapsaydınız” gibi bir eleştiri gelir.

    Share. Facebook Twitter Pinterest LinkedIn Tumblr Telegram Email

    İlgili İçerikler

    Barış Ünlü: “AKP ‘Türklük Sözleşmesi’nin devlet ayağını çökertti”

    6 Haziran 2025

    Kürt Dili Bayramı, ana dili ve sağlık

    14 Mayıs 2025

    Bahçeli’nin ‘totaliter’ fantezileri

    3 Nisan 2025
    Destek Ol
    Yazılar
    Coşkun Özdemir

    NATO’nun çürüyen tahtı; Emperyalizmin hırsızlık imparatorluğu çöküyor mu?

    Mehmet Murat Yıldırım

    Yaban domuzunun günahı ne?

    Zeynel A. Göçer

    Artı Değer Van Spor ve Marx’ın teorisi üzerine mizahi bir deneme

    Siyasi Haber

    Ahmet Saymadi’nin ilk duruşması: “Tutukluluk halinin devamına…”

    Bağlantıda Kalın
    • Facebook
    • Twitter
    Seçtiklerimiz
    Lara Hancı Handzha

    Soluduğumuz zehir: Türkiye’de hava kirliliği gerçeği

    Ümit Akçay

    İzmir grevinin gösterdikleri: Ne yapmamalı?

    Özgür Müftüoğlu

    İzmir’in şişmanı, işçi düşmanı!

    Bahadır Altan

    İzBB grevinin hatırlattıkları…

    Güncel Kalın

    E Bültene üye olun gündemden ilk siz haberdar olun.

    Siyasi Haber, “tarafsız” değil “nesnel” olmayı esas alır. Siyasi Haber, işçi ve emekçiler, kadınlar, LGBTİ+’lar, gençler, doğa ve yaşam savunucuları, ezilen etnik ve inançsal topluluklardan yanadır.

    Devletten ve sermayeden bağımsızdır.

    Facebook X (Twitter) YouTube
    EMEK

    İzBB grevinin hatırlattıkları…

    7 Haziran 2025

    Emeğin Son Çaresi: Boykot Stratejisini Anlamak – Eric Dirnbach

    7 Nisan 2025

    Ankara Tabip Odası, TTB, KESK, TMMOB: Barışçıl protesto haklarına müdahaleye son verin

    28 Mart 2025
    KADIN

    Kadının İnsan Hakları Derneği, İstanbul Sözleşmesi’ni AİHM’e taşıdı

    3 Mayıs 2025

    DEM Parti Kadın Meclisi’nden Saadet Partisi’ne ziyaret

    14 Mart 2025

    Kadınlar Taksim’de yasağa rağmen yürüdü: Susmuyor, isyan ediyoruz

    8 Mart 2025
    © 2025 Siyasi Haber. Designed by Fikir Meclisi.
    • Home
    • Buy Now

    Type above and press Enter to search. Press Esc to cancel.