Partisinin grup toplantısında konuşan HDP Eş Genel Başkanı Pervin Buldan, ‘AİHM kararı bizi bağlamaz’ diyen Erdoğan’a seslenerek “Sizi ne bağlar? Darbe hukuku mu bağlar? AİHM kararını tanımayarak Kürtlere yaşam ve siyaset alanı bırakmayarak yüzünüzü Avrupa’ya dönemezsiniz çünkü yüzünüz olmaz” diye konuştu.
Partisinin grup toplantısında konuşan Buldan, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi'nin eski HDP Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş için verdiği derhal tahliye edilmesi gerektiği yönündeki kararını da hatırlatırken, "Demirtaş'ı da Yüksekdağ'ı da İdris Baluken'i de leyla Güven'i de, tutuklu bulunan tüm arkadaşlarımızı serbest bırakın. AİHM kararı bizi bağlamaz diyen Erdoğan'a soruyorum: Sizi ne bağlar? Darbe hukuku mu bağlar? AİHM kararını tanımayarak Kürtlere yaşam ve siyaset alanı bırakmayarak yüzünüzü Avrupa'ya dönemezsiniz çünkü yüzünüz olmaz" diye konuştu.
Buldan konuşmasında Bahçeli'nin "HDP’nin ön kapısından giren arka kapısından Kandil’e çıkmaktadır" sözlerine de yanıt verdi. Buldan, "Bizim tek bir kapımız var o da barışa ve demokrasiye çıkar. Sizin gibi nereye çıktığı belli olmayan bin odalı kapımız yok. Biz o bin odalı kapıdan içeri bir girdiniz ve bir türlü çıkamıyorsunuz., çıkamayacaksınız da" dedi.
Zorlu bir yılın geride bırakıldığını belirten Buldan, “Bir yandan faşizme karşı direniş, diğer yandan da kovid salgınıyla mücadele yılı oldu. Umudumuzu ve cesaretimizi hiçbir an yitirmedik, kararlılığımızdan taviz vermedik. Bu güç ve cesaretle 2021’i demokrasi açısından önemli bir kazanım yılına çevireceğiz. Yeni mücadele programımızla birlikte meydanlarda halkımızla birlikte olmaya devam edeceğiz. Emekçi yoksul halklarımızı krizlerden kurtarmak, ülkenin geleceğini güçlü ve nitelikli bir demokrasiyle, eşitlik ve özgürlük hukukuyla, sosyal adaletle buluşturmak, onurlu bir barışa giden yolun önünü hep birlikte açmak temel mücadele alanlarımız olarak karşımızda durmaktadır” ifadesinde bulundu.
Buldan devamla şunları söyledi:
“Sorumluluğumuz büyük ve ağırdır. Ama halkımızdan ve ilkelerimizden aldığımız güçle, inanç ve kararlılıkla bu sorumluluğumuzu yerine getireceğimizden hiç kimsenin şüphesi olmasın. Biz, çizgimizden ve demokratik siyasetteki ısrarımızdan sapmadık, sapmayacağız. Tehditlere kulak asmadık, asmayacağız, önümüze bakacağız, örgütlülüğümüzü ve mücadelemizi daha da büyüteceğiz, genişleyeceğiz, çoğalacağız. 6 milyonun iradesini yok sayanların karşısına 12 milyon olarak çıkacağız.
7 Haziran’ı 31 Mart’ı bir daha yaşamamak için seçim yasasıyla oynama dâhil her türlü hile hurda peşindeler. Ortaklar kendi arasında gizli kapaklı görüşmeler yapıyor. Türkiye’nin yönetimine aday olan ve siyasi dengeleri belirleyecek güçte olan 'HDP’yi devre dışı bırakabilir miyiz' arayışı içerisindeler. İktidarın yarattığı kutuplaşma ve siyasal çatışma iklimi öyle bir noktaya geldi ki; hukuk dışılık normalleştirilmeye çalışılıyor. Yargı baskısı, tehdit, muhalif herkesi terörist ilan etme, siyasal şiddeti teşvik etme, sokak ortasında insan kaçırma, Alevilere ait yerleşim yerlerini ve evleri fişleme, parti binasını korsanca basma gibi toplumu korkutma ve sindirmeye yönelik meşru olmayan her yol ve yöntem deneniyor.
Muhalefete düşmemek için halkı korkutma, muhalefeti bölme, çatıştırma, tasfiye etme çabası içindeler. Ama nafile, ne yaparlarsa yapsınlar, kaybediyorlar, kaybedecekler. Sandık mühendisliği yapmaya çalışanlara hatırlatırız, en iyi mühendis halktır. Sandık geldiğinde size gereken cevabı en etkili şekilde verecektir. HDP’nin siyasetteki gücünü ve etkisini engelleyemeyeceksiniz. HDP’siz bir siyaset hayali kuranlara sözümüz şudur: Halk sizin olmadığınız bir ülke hayalini çoktan kurdu ve bu hayalini gerçekleştirmek için de sabırsızlıkla sandığı bekliyor. Bizden söylemesi. Halkın büyüyen değişim talebi ve bu iktidara olan öfkesi mutlaka sandığa yansıyacaktır. Muhalefete düşeceksiniz. Halk zaten, 31 Mart’ta sizi İstanbul ve Ankara’da muhalefet stajına başlattı. İlk seçimde de sizi mezun edecektir.”