Close Menu
Siyasi HaberSiyasi Haber

    Subscribe to Updates

    Get the latest creative news from FooBar about art, design and business.

    What's Hot

    MA muhabirlerinin yargılandığı dava 20 Kasım’a ertelendi

    11 Eylül 2025

    DEM Parti heyetinden CHP’ye destek ziyareti

    11 Eylül 2025

    Çıkış Yolu: Emek, Özgürlük, Demokrasi Cephesi

    11 Eylül 2025
    Facebook X (Twitter) Instagram
    Facebook X (Twitter) Instagram
    Siyasi HaberSiyasi Haber
    • Güncel
      • Ekonomi
      • Politika
      • Dış Haberler
        • Ortadoğu
        • Dünya
      • Emek
      • Kadın
      • LGBTİ+
      • Gençlik
      • Ekoloji ve Kent
      • Haklar ve özgürlükler
        • Halklar ve İnançlar
        • Göçmen
        • Çocuk
        • Engelli Hakları
      • Yaşam
        • Eğitim
        • Sağlık
        • Kültür Sanat
        • Bilim Teknoloji
    • Yazılar

      Çıkış Yolu: Emek, Özgürlük, Demokrasi Cephesi

      11 Eylül 2025

      Sessiz Çığlık: Engelli Sokak Hayvanları ve Hukukun Görülmeyen Noktası

      10 Eylül 2025

      Tek yol birlikte mücadele

      9 Eylül 2025

      6-7 Eylül Olayları: Devlet eliyle kışkırtılan ve yönlendirilen pogrom

      7 Eylül 2025

      Ölü Canlar: Mustafa, Vezir, Yasin ve diğerleri

      4 Eylül 2025
    • Seçtiklerimiz

      Geç faşizmin hızı, yeni konjonktür ve sosyalist strateji

      9 Eylül 2025

      Kilitlenmiş düzen: Hindistan örneğiyle yol gösterici planlamanın sınırları

      7 Eylül 2025

      Ertuğrul Kürkçü: “Bu bir onur isyanıdır”

      7 Eylül 2025

      Sürekli darbe rejiminde yeni bir gün

      4 Eylül 2025

      Eline, beline sahip çıkmayanlar itibardan olacaklar

      3 Eylül 2025
    • Röportaj/Söyleşiler

      Ertuğrul Kürkçü: “Bu bir onur isyanıdır”

      7 Eylül 2025

      Onur Emre Yağan: Komisyon yetersiz, yanıltıcı, çözüm açısından engelleyici potansiyeldedir

      2 Eylül 2025

      Mehmet Aytunç Altay: Faşist rejim yıkılmadan hiçbir temel mesele çözülmez

      2 Eylül 2025

      Berkay Ustabaş: Böyle barış olmaz!

      1 Eylül 2025

      Sezin Uçar: Adil ve demokratik bir barışın yolu faşizmin yıkılmasından geçiyor

      1 Eylül 2025
    • Dosyalar
      • 30 Mart Kızıldere Direnişi
      • 8 Mart Dünya Kadınlar Günü 2022
      • AKP-MHP iktidar blokunun Kürt politikası
      • Cumhurbaşkanlığı Seçimleri
      • Ekim Devrimi 103 yaşında!
      • Endüstri 4.0 üzerine yazılar
      • HDK-HDP Tartışmaları
      • Kaypakkaya’nın tarihsel mirası
      • Ölümünün 69. yılında Josef Stalin
      • Mustafa Kahya’nın anısına
    • Çeviriler
    • Arşiv
    Siyasi HaberSiyasi Haber
    Anasayfa » ‘Savaş politikasının evimizdeki bir tabak yemeğe nasıl yansıdığını Erdoğan itiraf etti’

    ‘Savaş politikasının evimizdeki bir tabak yemeğe nasıl yansıdığını Erdoğan itiraf etti’

    Siyasi Haber10 Aralık 2020
    Facebook Twitter Pinterest LinkedIn WhatsApp Reddit Tumblr Email
    Share
    Facebook Twitter LinkedIn Pinterest Email

    2021 yılı Milli Savunma Bakanlığı bütçe görüşmelerinde söz alan HDP Milletvekili Tülay Hatimoğulları, AKP-MHP’nin “beka” söylemiyle ülkeyi uçuruma sürüklediğini belirterek “Dış siyasette ne diplomasi ne de diyalog kaldı. Kendinizi firavun zannettiniz” dedi

    Türkiye Büyük Millet Meclisi'nde 2021 yılı bütçe görüşmeleri devam ediyor.


    TBMM Genel Kurul görüşmelerinin ikinci turunda, Adalet Bakanlığı, Hazine ve Maliye Bakanlığı ile Milli Savunma Bakanlığı bütçelerinin yanı sıra Yargıtay, Danıştay, Ceza İnfaz Kurumları ile Tutukevleri İşyurtları Kurumu, Türkiye Adalet Akademisi, Hakimler ve Savcılar Kurulu, Türkiye İnsan Hakları ve Eşitlik Kurumu, Kişisel Verileri Koruma Kurumu, Gelir İdaresi Başkanlığı, Kamu İhale Kurumu, Özelleştirme İdaresi Başkanlığı, Kamu Gözetimi, Muhasebe ve Denetim Standartları Kurumu, Türkiye İstatistik Kurumu, Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumu, Sermaye Piyasası Kurulu, Sigortacılık ve Özel Emeklilik Düzenleme ve Denetleme Kurumu'nun 2021 yıl bütçeleri ile 2019 yılı kesin hesapları ele alındı.


    Halkların Demokratik Partisi (HDP) Adana Milletvekili Tülay Hatimoğulları Oruç, 2021 yılı Milli Savunma Bakanlığı bütçesi için yapılan oturumda söz alarak kürsüye gelen Hatimoğulları,Tutuklu HDP eski Eş Genel Başkanları Figen Yüksekdağ, Selahattin Demirtaş ve haksız yere hapsedilen bütün siyasi tutsakları selamlayarak konuşmasına başladı.


     


    "AKP'nin aklı sadece tek adam rejimini ayakta tutmaya çalışıyor"


    Konuşmasına Einstein'in "İnsan savaş gibi inanmadığı bir şey için acı çekeceğine, barış gibi inandığı bir dava uğruna ölse daha iyi değil midir? Savaş için hiç direnmeden verdiğimiz kurbanları barış için de vermeye hazır olmalıyız."  sözleriyle sürdüren Hatimoğulları "Türkiye'nin her sorununu konuştuğumuzda, şimdi bütçeyi konuşurken olduğu gibi "terör" "güvenlik" "beka sorunu" "Dış mihraklar faizleri yükseltti." gibi söylemlerle bütçe açıklarının, artan işsizliğin ve yoksulluğun üstünü örtmeye çalışıyorsunuz. Ama artık halk size, toplum size inanmıyor, bundan da emin olabilirsiniz. Geleneksel burjuva devlet aklı çoklu çalışır ama AKP'nin aklı tek tarafa çalışıyor: Ölü doğan tek adam rejimini ayakta tutmak ve yandaşın kasasını doyurmaya dönük çalışmak, başka hiçbir şeye çalışmıyor." dedi


     


    "Bizim vergilerimizle selefist, cihatçı çeteleri besliyorsunuz"


    Hatimoğulları sözlerini şöyle sürdürdü:


    Bakın, Millî Savunma Bakanlığının bütçesi 2021 yılında bir önceki seneye göre yüzde 12'lik bir artış göstermiş, burada birçok Bakanlığın önüne geçmiş durumdadır Millî Savunma Bakanlığının bütçesi. Savunma faaliyetleri Türkiye'de ekonomik kaynakların en büyük tüketicisi hâline gelmiş durumdadır. İçeride ve dışarıda izlenen yayılmacı, çatışmacı, yedi düvelle kavgalı olan siyasetten dolayı emin olun ki ekonomik maliyeti de yüksek oluyor bu savunmanın, güvenlik maliyeti de yüksek ama ülkenin güvenliği artmıyor. Bakın, birkaç örnekle aslında komşularımızla yürüttüğümüz kavgalar ve tartışmalarla sınırlarımızın ne kadar güvensiz bir hâle getirdiğinizi bugün gerçekten bütün Türkiye halkları ve dünya kamuoyu izlemektedir. Mesela Libya'da, daha önce çok bahsettik, Deniz Yetki Alanlarının Sınırlandırılması Güvenlik Askerî İş Birliği Anlaşmaları imzalandı ve şimdi, Türkiye, gerçekten Libya'da sahada falan yok, masada zaten hiç yok. Mısır, Fas, Tunus'ta çok sayıda toplantı ve konferans gerçekleşiyor, bunların hiçbirinde Türkiye muhatap değil. Bakın, Türkiye'nin en fazla güvendiği Serrac Hükûmetinin İçişleri Bakanı, Mısır ve Fransa'yla görüştü. Siz bunu uyardınız ama bu uyarının bir anlamı yok ki çünkü gerçekten burada kendi müttefikiniz bile artık başka ülkelerle görüşmeye başlamış durumda.



    Doğu Akdeniz'de izlenen yanlış siyasetin sonuçlarında neler yaşandı? Akdeniz'le kıyıdaş olan ülkelerle çok büyük bir düşmanlık, masada olmayan bir Türkiye, Kıbrıs sorunu yeniden kaşındı, Suriye'den devşirilen selefist savaşçılar Libya'ya taşındı ve bu uluslararası ölçekte hukuka aykırı ve Türkiye'nin yargılanabileceği konulardan biri, Türkiye'yi buraya siz sürüklediniz. Yalnız bu değil, bu savaşların maliyeti Türkiye'nin üstüne kaldı. Yani bugün Libya'ya, zaman zaman Azerbaycan'a da gönderildiği iddia edilen bu savaşçıların maliyetini bir dönem Körfez ülkeleriyle paylaşırken şimdi bütün maliyet Türkiye'nin yani 83 milyon vatandaşın cebinden çıkmaktadır. Vatandaşların vergileriyle yani bizim vergilerimizle Selefist, cihadist çeteleri sizler besliyorsunuz.


     


    Bakın, 10-11 Aralıkta Avrupa Birliği Türkiye'ye başta ekonomik olmak üzere bazı yaptırımları gündemine almış, işte yine Türkiye'yi bu hâle getiren sizsiniz.


     


    "Dış siyasette ne diplomasi kaldı ne yumuşak güç kaldı ne de diyalog kaldı. Kendinizi firavun zannettiniz"


    İktidarın yürüttüğü savaş politikalarının artık çöktüğünün altını çizen Hatimoğulları, İktidarın bu politikalarda ısrarının nedenlerinden birisinin iktidarın "inşaat, altyapı ve finans" sektörlerini tükettikten sonra şimdi de "enerji ve savunma" sektörlerine yönelmesi olduğunu söyledi


    Sizler dediniz ki: Diplomasi, yumuşak güç, diyalog kullanıyoruz ama gerçeğe baktığımızda bunları tamamen tüketmiş durumdasınız. Dış siyasette ne diplomasi kaldı ne yumuşak güç kaldı ne de diyalog kaldı. Kendinizi firavun zannettiniz, gerçekten bir güç zehirlenmesi yaşayarak aklını yitirmiş gibi ülkeyi uçurumdan aşağıya yuvarlamış durumdasınız.



        Suriye'de durum çok farklı değil, Afrin'de, İdlib'de yaşananlar ortadadır. Fırat Kalkanı Harekâtı, Zeytin Dalı, Pençe Harekâtı, Barış Pınarı Harekâtı dediniz de dediniz. İdlib'de 40 asker öldü, bu harekâtlar neden yapıldı? İdlib'de 40 asker neden öldü? Yoksul halkın çocukları neden İdlib'de öldü? Şu an Suriye'deki kazanımızın nedir? Bakın, siz Türkiye'ye 911 kilometrelik güvensiz bir alan inşa ettiniz. Türkiye'ye hediyeniz bu. Irak'ta kapsamlı bir operasyona hazırlanıyorsunuz. Azerbaycan'da durum ortada. "Azerbaycan'ın kazananı Rusya." dedik, bir kere daha diyoruz. Ve yine Azerbaycan'da girilen çizgi, Kafkasya'nın kaosunun içine sürüklenmeyle eş değer bir şekilde gitmektedir.



        Bakın, şunu açıklıkla ifade ediyoruz: Doğu Akdeniz'deki rezervlerden Türkiye hakkı olanı elbette almalıdır ama izlediği bu yöntemlerle o kadar haksız konuma düştü ki dünya kamuoyunda, işte, ülkeyi getirdiğiniz hâl böyle.



        Evet, Türkiye'de AKP iktidara geldiğinde, bütün Türkiye kamuoyu biliyor ki inşaat, altyapı ve finans üçgeninde debelendi durdu. Buraları tüketti, enerji ve savunma sanayisine şimdi yüklendi. Doğu Akdeniz'i köpürtmenin nedenlerinden biri enerji, biri de silah satmak, bunu unutmayalım. Albayrak, Katmerciler, Bayrak Grubu yani "yerli ve millî" dediğiniz silah sanayisine esasen aileviyi ve dostaneyi eklememiz gerekiyor.



     


    SADAT – Şüpheli asker ölümleri


    Hatimoğulları konuşmasının devamında İktidar bloku ile SADAT arasındaki ilişki hakkında "Libya'ya yollanan savaşçıların bu şirketle bağı var mıdır? SADAT gibi oluşumları Millî Savunma Bakanlığı nasıl değerlendiriyor ve görüyor? " sorularını sordu.


    Şüpheli asker ölümlerinin son zamanlarda artış gösterdiğini belirten Hatimoğulları "'İntihar etti, kaza kurşunu, kalp krizi' vesaire. En çarpıcı örneklerden biri -ki ailesi teşhir ettiği için ortaya çıktı bu- Jandarma Er Osman Özçalımlı'nın yaşadığı durum. Kaymakamla adli tıp kurumu arasında geldi gitti bu olay. Biri "Kalp krizi." dedi, biri "Üçüncü kattan atladı, intihar etti." dedi ve burada, elbette sürem yetmeyeceği için, o kadar çok örnek var ki bu son zamanlarda artan asker intiharlarından. Bununla ilgili de mutlaka TSK'nin ciddi bir soruşturma yürütmesi gerektiğini ifade etmek istiyoruz." dedi


     


    "Barış süreci devam etseydi bunca genç ölmez, bunca anne ağlamazdı"


    Kürt sorununun ve Kürtlere karşı girişilen savaş politikalarının 1984'ten beri Türkiye'ye maliyetine de değinen Hatimoğulları şu açıklamaları yaptı:


    Evet, değerli yurttaşlarımız, değerli milletvekilleri; Kürt sorunundan çok bahsediyoruz bu kürsüden ve tabii ki bahsedeceğiz. Kürt sorunu kadim bir sorun ve sadece yakın tarih için… 1984'ten bugüne kadar yani 2021 yılına kadar bütçeyle ilgili bir kıyas yapmak istiyorum; aynı zamanda, Kürt sorunun inkârının bu ülkeye yarattığı maliyetten bahsedeceğim. Millî Savunma Bakanlığı başta olmak üzere Türkiye devletinin iç ve dış siyasetindeki bu çetrefilliğin de en büyük sebebi bu ve 911 kilometrelik sınırımızın güvensiz olma sebebi de bu. Hatta ve hatta IŞİD, El Kaide, El Nusra gibi örgütleri ve uzantılarını sınır komşumuz kabul edip, ileride neler olacağının hesabını yapmaktan dahi uzak bir anlayışla bugüne örgütleyen, yarının Türkiye'sini düşünmeyen bir anlayışla bu sorunu yönetmeye çalışıyorsunuz ama yönetemiyorsunuz. Bakın, sadece 2013'deki barış süreci deneyiminden bahsetmek isterim. Bu süreçte Millî Savunma Bakanlığı 2,13 milyar, 2014'te de 1,4 milyar bütçesini arttırdı. Neden biliyor musunuz? Çünkü jetler uçmadı, helikopterler uçmadı, mermiler havada uçuşmadı ve şu iyi bilinmeli ki pazarda soğanın fiyatından bahseden kadına "Merminin fiyatını biliyor musunuz?" derken, aslında Cumhurbaşkanı bizzat şunu itiraf etti: Kürt sorununu barışçıl ve demokratik yöntemlerle çözmediğimiz için ülke ekonomisine yani yediğimiz soğana, içtiğimiz suya, evimizdeki bir tabak yemeğe nasıl yansıdığını Cumhurbaşkanı zaten kendisi itiraf etmiş oldu. (HDP sıralarından alkışlar) AKP Genel Başkan Yardımcısı Numan Kurtulmuş, Kürt sorununun Türkiye ekonomisine tahminî maliyet raporunun sonuçlarını 2013'te açıkladığı zaman, tabii ki "50 bin insanın öldüğünü." de ifade etti ve şunu söyledi: "Biz tüm ailelere, Türkiye'de bulunan bütün ailelere bir ev ve bir araba alabilirdik." dedi, bunu yeniden hatırlatmak isterim. Yine, Hava Kurumu Üniversitesi Rektörü Profesör Ünsal Ban -şimdi ne düşünüyor elbette bilemiyorum ama- 2013'te Kürt sorunun ülke ekonomisine faturasıyla ilgili bir rapor hazırlamış, sadece o rapordan bir iki örneği sizlerle paylaşmak isterim: "Kürt sorunu için harcanan para 117 Bakü-Tiflis-Ceyhan Boru Hattı, 52.500 adet 24 derslik okul, 3.600 tane 400 yataklı tam teşekkülü eğitim ve araştırma hastanesi yapabileceğini." belirtmiştir. İşte, 2013'teki bu iklimi tersine çeviren bir anlayış çıktı karşımıza ve Sayın Millî Savunma Bakanı, biz bunu Komisyonda ifade ettiğimizde -ben orada tabii ki cevap hakkımı kullanamadığım için düzeltemedim- "Bu süreci, gar katliamını ve Suruç katliamını PKK yaptığı için bitirdik." dedi. Ben orada tabii ki ifade etmeye çalıştıysam da sesimi duyuramadım, buradan duyurmak istiyorum. O katliamları IŞİD zaten resmen üstlenmişti ve bu süreç devam etseydi neler olurdu? Gençler ölmezdi, askerler, gerillalar ölmezdi. Bir yanda Barış Anneleri, diğer yanda Diyarbakır'da, partimizin il binası önünde oturan anneler muradına ererdi. Türk'ün, Kürt'ün anası ortak bir sevinç yaşardı. Bundan daha güzel bir Türkiye manzarasını ben hayal edemiyorum


    Share. Facebook Twitter Pinterest LinkedIn Tumblr Telegram Email

    İlgili İçerikler

    DEM Parti heyetinden CHP’ye destek ziyareti

    11 Eylül 2025

    Özgür Özel Kadıköy mitinginde konuştu: “Kumpasçıları da işbirlikçilerini de gömeceğiz”

    10 Eylül 2025

    DEM Parti’den CHP İstanbul İl Başkanlığı’na dayanışma ziyareti

    8 Eylül 2025
    Destek Ol
    Yazılar
    Mete Gönültaş

    Çıkış Yolu: Emek, Özgürlük, Demokrasi Cephesi

    Elif Gamze Bozo

    Sessiz Çığlık: Engelli Sokak Hayvanları ve Hukukun Görülmeyen Noktası

    Tuncay Yılmaz

    Tek yol birlikte mücadele

    Toros Korkmaz

    6-7 Eylül Olayları: Devlet eliyle kışkırtılan ve yönlendirilen pogrom

    Bağlantıda Kalın
    • Facebook
    • Twitter
    Seçtiklerimiz
    Şebnem Oğuz

    Geç faşizmin hızı, yeni konjonktür ve sosyalist strateji

    Ümit Akçay

    Kilitlenmiş düzen: Hindistan örneğiyle yol gösterici planlamanın sınırları

    Siyasi Haber

    Ertuğrul Kürkçü: “Bu bir onur isyanıdır”

    Ertuğrul Kürkçü

    Sürekli darbe rejiminde yeni bir gün

    Güncel Kalın

    E Bültene üye olun gündemden ilk siz haberdar olun.

    Siyasi Haber, “tarafsız” değil “nesnel” olmayı esas alır. Siyasi Haber, işçi ve emekçiler, kadınlar, LGBTİ+’lar, gençler, doğa ve yaşam savunucuları, ezilen etnik ve inançsal topluluklardan yanadır.

    Devletten ve sermayeden bağımsızdır.

    Facebook X (Twitter) YouTube
    EMEK

    Aydın Büyükşehir Belediyesi’nde CHP’li personel Sevim Tekin işten çıkarıldı

    10 Eylül 2025

    Bir ayda 194 işçi yaşamını yitirdi: 2025’in ilk sekiz ayında can kaybı 1359’a ulaştı

    10 Eylül 2025

    Mobbingin böylesi: Kayyım yönetimindeki Batman Belediyesi sosyoloğu temizlik işçisi yaptı

    5 Eylül 2025
    KADIN

    Ağustos ayında 28 kadın katledildi, 25 kadın şüpheli şekilde hayatını kaybetti

    6 Eylül 2025

    Eline, beline sahip çıkmayanlar itibardan olacaklar

    3 Eylül 2025

    Temmuz ayında en az 28 kadın katledildi: Şiddet yayılıyor, sessizlik büyüyor

    6 Ağustos 2025
    © 2025 Siyasi Haber. Designed by Fikir Meclisi.
    • Home
    • Buy Now

    Type above and press Enter to search. Press Esc to cancel.