Oda TV Haber Müdürü Barış Terkoğlu ile Libya’da yaşamını yitiren MİT mensubu haberini yapan gazeteci Hülya Kılınç, çıkarıldıkları Nöbetçi Sulh Ceza Hâkimliği’nce tutuklandı.
Libya’da yaşamını yitiren MİT mensubu hakkında yaptıkları haber üzerine aynı gece geç saatlerde gözaltına alınan Oda TV Haber Müdürü Barış Terkoğlu ile gazeteci Hülya Kılınç 'Devlet sırlarını ifşa ettikleri' iddiasıyla tutuklandı.
Barış Terkoğlu mahkemede yaptığı savunmada açılan davanın bir kumpas davası olduğunu belirterek, 9 yıl önce Ergenekon Davası sürecinde yaşananlara benzer bir olayın tekrar yaşandığını söyledi. Mücadele etmekten vazgeçmeyeceklerini, sorumlu gazetecilikte ısrarcı olacaklarını ekleyen Terkoğlu “Gerekirse betona gömüleceğiz ama bu tezgahı kuran çeteye teslim olmayacağız” dedi.
Haberin sahibi Hülya Kılınç ise Savcılık ifadesinde, Haberi önce Facebook’ta rastladığı şehit cenazesi duyurusuyla gördüğünü, ardından Ümit Özdağ’ın açıklamalarını da gördükten sonra haberi yapmaya karar verdiğini ancak yaşamını yitiren MİT mensubunun hiçbir kimlik bilgisini paylaşmadığını söyleyerek "Şehidin ailesinin can güvenliğini tehlikeye düşürmek gibi bir kastım kesinlikle olmadı. Zira yapmış olduğum haberde, sosyal medyada şehidin tüm kimlik bilgileri paylaşılırken, ben sadece ismini ve fotoğrafını paylaştım. Köylerinin adını, babasının annesinin adını dahi yazmadım. Yine görmüş olduğum muhtarı dahi ismini herhangi bir şekilde köyün adının açığa çıkmaması için haberimde geçirmedim" dedi.
Konuyla ilgili hem devlet erkânından hem de gazeteciler ve kamuoyundan görüşler yapılıyor.
Cumhuriyet gazetesi bugünki gazetesinin manşetini “’Barış’tan yanayız” olarak çıktı.
Türkiye Gazeteciler Sendikası “Gözaltı değil gözdağı” başlığıyla attığı twitte “bizim görevimiz sakladığınız gerçekleri halka ulaştırmak. Hoşunuza gitse de, gitmese de.” Açıklamasını yaptı.
Ayrıca Sunay Akın, Sezgin Tanrıkulu, Özgür Özel, Muharrem Erkek de sosyal medyadan konuyla ilgili tepkilerini dile getirdi.
Süleyman Soylu Ahmet Hakan’ın tarafsız bölge programında yaptığı açıklamada “Devlet sırrı diye bir şey var, bu haberi Almanya’da yapsınlar bakayım.” Dedi.
İki gazeteciye yöneltilen suçlamalar ise şöyle:
– İstihbarat faaliyeti ile ilgili bilgi ve belgeleri elde etmek (2937 sayılı Devlet İstihbarat Hizmetleri ve Milli İstihbarat Teşkilatı Kanunu 27/1)
– İstihbarat faaliyeti ile ilgili bilgi ve belgelerin ele geçirilmesine sebebiyet vermek (2937 sayılı Devlet İstihbarat Hizmetleri ve Milli İstihbarat Teşkilatı Kanunu 27/2)
– İstihbarat faaliyeti ile ilgili bilgi ve belgeleri ifşa etmek (2937 sayılı Devlet İstihbarat Hizmetleri ve Milli İstihbarat Teşkilatı Kanunu 27/3-1)