AKP ve MHP arasındaki ittifak tartışmasının danışıklı dövüş ve tamamen mizansen olduğunu savunan HDP Adana Milletvekili Tülay Hatimoğulları, “Muhalefet güçlü ittifaklar ile seçimlerde AKP ve MHP’ye geri adım attıracak zemini oluşturmalıdır” dedi.
AKP Genel Başkanı Tayyip Erdoğan ve Milliyetçi Hareket Partisi (MHP) Genel Başkanı Devlet Bahçeli'nin yerel seçimlerde ittifak yapmayacaklarını fakat “Cumhur ittifakı”nın devam edeceği yönünde açıklamalarını danışıklı dövüş olarak gören Halkların Demokratik Partisi (HDP) Adana Milletvekili Tülay Hatimoğulları, tartışmanın tamamen mizansen olduğunu söyledi.
Müzakere masası kurulur
Mezopotamya Ajansı'ndan Ergin Çağlar'ın haberine göre; “Cumhur ittifakı”nın birçok çatlak üzerinde inşa edildiğini hatırlatan Hatimoğulları, AKP ve MHP’nin grup toplantılarında, “Yerel seçimlere yalnız gireceğiz” çıkışının AKP ve MHP arasında bir süredir açığa çıkmaya başlayan gerilimin ve idare edilemeyen yanlarının dışa vurumu olarak değerlendirdi. Hatimoğulları, “Zayıf bir olasılık olsa da, 29 Mart’ta gerçekleşecek seçimlere AKP ve MHP’nin yeniden müzakere masasını oluşturabilme ihtimalini yabana atmamamız gerekir" dedi.
MHP kilit rol
“Saray ve Erdoğan ittifakı tek merci olarak bütün gücü elinde bulundurmak istiyor” diyen Hatimoğulları, bu duruma karşı Bahçeli’nin 24 Haziran sonrasında, “Bu seçimlerde milletimiz bize denge denetleme rolü verdi” sözünü hatırlatıp, MHP’nin kilit parti rolü oynadığını ve AKP’yi dizayn etmeyi hedeflediğinin altını çizdi. Hatimoğulları, şöyle devam etti: “Bu nedenle çelişki ve çatışma doğması kaçınılmazdır. Gerek Erdoğan, gerekse Bahçeli yerel seçimlerde ayrı yollardan gidecek olmakla beraber ‘Cumhur ittifakı’nın süreceğini ifade ettiler. ‘Cumhur ittifakı’nın hedefleri; devletin beka sorunu, 15 Temmuz sonrası devletin yaşadığı kurumsal bunalımın aşılması, faşizmin inşası, bunun karşısındaki direnç noktalarını ve potansiyelini etkisizleştirmesidir. Buradan bakıldığında ‘Cumhur ittifakı’nın kaderi bir tek seçime bağlanamayabilir. Ancak seçimin de önemli bir test etme noktası olduğu gerçeği de göz ardı edilmemelidir. Dolayısıyla MHP ve AKP’nin yerel seçimleri ‘Cumhur ittifakı’nı etkilemeyecek parantezine almaları ifade ettikleri gibi kolay olmayacaktır. Bu gelişmelerdeki önemli olasılıklardan biri de 'Cumhur ittifakı'nın dağılması olabilir. Bu durum, Erdoğan ve AKP’nin aleyhine seyrederse Erdoğan ve AKP’nin bilindik pragmatizmi devreye girebilir. MHP ile uzlaşı noktaları bulur ya da başka ittifaklara yönelebilir. Buna örnek verecek olursak da İYİ Parti’yi örnek verebilirim.”
Faşizm yavaşlatılabilir
AKP ve MHP’nin seçimlere ayrı ayrı girmesinin, muhalefete yeni olanaklar açacağını ve bundan dolayı da muhalefete büyük sorumluluklar düştüğünü aktaran Hatimoğulları, sözlerini şöyle sürdürdü: “Sadece kayyum atanan belediyeler değil. Batı’da birçok şehrin alınması mümkün. Muhalefetin yeni durumu ‘Nasılsa AKP ve MHP seçimlere ayrı giriyor. Muhalefetin ittifak geliştirmesine gerek kalmadı’ rehavetine kapılması büyük yanılgı olur. Tam tersine muhalefet Batı’da, büyükşehirlerde AKP ve MHP’ye geri adım attıracak zemini güçlendirmeye odaklanmalıdır. Muhalefet açısından ittifak politikası; AKP ve MHP’nin yeni kararı uygulaması durumunda moral ve motivasyon, umutların yeşermesi bağlamında da ciddi sonuçlar doğurur. Muhalefetin seçim sonuçlarında elde edebileceği başarı aynı zamanda faşizmin ilerleyişini sekteye uğratabilir veya yavaşlatabilir. Hatırlayacağınız üzere Bahçeli’nin konuşmasında ‘AKP’nin yerel seçimlerde büyük kentlerde kaybetmesinin yeni rejime ve Cumhurbaşkanlığı hükümet sistemine büyük bir darbe olabilir’ şeklindeki yorumu, AKP açısından bir tehlikeye işaret ederken, ittifakı kendi lehine bükme çabasıydı aynı zamanda. Ama sonuç vermedi.”
Masaya oturacaklar
Hatimoğulları, “Seçim sonrası tekrar ittifak kuracak olurlarsa her partide ötekini zayıflamış olarak masaya çekmek isteyecektir. Milliyetçi ve muhafazakâr seçmen tamamen ayrışık iki kompartıman değildir. İki kesim arasında bir geçişkenlik vardır. Bu durum rekabeti arttırmaktadır. Kaldı ki öteden beri Türk sağının bu iki eğilimi birbirinin alanına seslenmek, birbirlerini soğurmaya çalışmaktadır. Biri bunu Türk-İslam senteziyle, diğeri ise bir ağırlık ve öncelik kayması yaparak İslam-Türk senteziyle yapmaya çalışmaktadır. Özetle seçim stratejilerini bu rekabet üzerinden sürdüreceklerdir” diye konuştu.
Gündem şaşırtmadır
“AKP’nin, Kürtlerle ilişkileri yumuşatmak istiyor” yönündeki iddiaları da yanıtlayan Hatimoğulları, bunun sadece bir yapay gündem olduğunu vurguladı. Hatimoğulları, “Açıkçası bu değerlendirme yaşanmışlıkları hafife almak olur. Dolmabahçe Mutabakatı’ndan vazgeçildiği, HDP’nin belediyelerine kayyum atandığı, genel eş başkanları, milletvekilleri, belediye eş başkanları ve binlerce üyesinin tutuklandığı, Meclis’te dahi siyaset yaptırılmamaya çalışılan bir HDP neye göre yumuşasın? Ülkenin demokratikleşmesini, en önemli sorunlardan biri olarak gören HDP tekleşmiş adam sistemine ve faşistleşmekte olan rejime karşı nasıl yumuşasın? Tüm bunların hepsi sadece gündem şaşırtmadır.”
'Erdoğan muhafazakar Kürt'ü etkilemek istiyor'
Erdoğan’ın “Andımız” tartışmasını fırsata çevirmek istediğini sözlerine ekleyen Hatimoğulları, şunları söyledi: “Andımızla ilgili kopan tartışmanın esasen muhalefetin bir bölümü AKP’ye karşı kullanacaktır. Tersinden Erdoğan da muhafazakâr Kürt seçmenin ruhunu okşamak isteyecektir.”