SYKP, Lübnan’da yapılan Uluslararası Filistin için Adalet Arap Forumu’na kutlama mesajı yolladı. Mesajda “Büyük Geri Dönüş mücadelesini selamlıyor her türlü kuşatmaya Hayır diyoruz. Kudüs Filistin’in başkentidir. İsrail mallarını boykot etmek devrimci bir görevdir. İsrail’le her türlü normalleşmeye Hayır” dendi.
Sosyalist Yeniden Kuruluş Partisi (SYKP) Merkez Yürütme Kurulu, Lübnan’ın başkenti Beyrut’ta 29-30 Temmuz’da toplanan Uluslararası Filistin için Adalet Arap Forumu’na bir kutlama mesajı gönderdi. Mesajda Filistin halkının Siyonist İsrail’e karşı bir asırdır yürüttüğü mücadele selamlandı.
SYKP’nin Forum’a gönderdiği mesajda şu ifadeler yer aldı: “Hayat bir kez daha göstermiştir ki, ne dünün sahte Filistin savunucusu Arap resmi yönetimleri ne de bugünün “one minute”cileri ya da İslam adına ahkam keserek, Vahabiliği esas alarak şeriat kanunlarıyla halkları emperyalist güçlerin esiri haline getiren Müslüman Kardeşler ve türevi Kaide, Nusra ve IŞİD gibileri Filistin’i Siyonist işgalden kurtaramazlar. Bu işgali sona erdirecek olan, Filistin devrimci güçleriyle, mazlum bölge halklarının devrimci güçlerinin enternasyonal dayanışmasıdır.”
SYKP Merkez Yürütme Kurulu’nun Uluslararası Filistin için Adalet Arap Forumu’na gönderdiği mesajın tamamı şöyle:
Devrimci Selamlarımızla,
Sosyalist Yeniden Kuruluş Partisi olarak gerçekleştirmekte olduğunuz bu kıymetli Forum’a katılamadığımız için üzgünüz. Bu çabalarınızdan dolayı sizleri kutluyor Konferansınızın başarıyla tamamlanmasını diliyoruz.
Değerli dostlar,
Bölge halklarımızın tümü yıllardır emperyalist güçlerin savaş, sömürü ve imha tehditleri altında olduğunu biliyoruz. Ama Filistin halkının da bir asırdır emperyalizmin bu saldırılarına ek olarak, Siyonist İsrail’in katliamcı, ırkçı, işgalci ve sürgünü kalıcılaştırıcı politikalarıyla çatışarak mücadele ettiğini de biliyoruz.
Türkiye ve Kürdistanlı devrimcilerin Filistin savaş mevzilerinde Siyonist işgallere karşı savaşırken şehit düştüğünün bilgisi belleklerde hala taze iken, Filistin devriminin, karşı karşıya kaldığı katliamlar ve ihanetlere rağmen hala bölge halklarının ve devrimci güçlerinin ilham kaynağı olması geleceğe olan umudumuzu daha da pekiştiriyor.
Filistin Kurtuluş Örgütü (FKÖ) önderliğindeki Filistin Halkı, kendi kaderini tayin etme, başkenti Kudüs olan bağımsız devletini kurma, 1967’den sonra İsrail’in işgal ettiği topraklardan geri çekilmesi ve sürgündeki Filistinlilerin geri dönmesi gibi temel ve meşru haklarından hiçbir şekilde vazgeçmemiştir. Trump ve Natenyahu’nun ‘Asrın Anlaşması’ adını verdikleri utanç belgesi ile, normalleştirme, kuşatma, bölme, Kudüs’ü İsrail’in başkenti ilan etme, devleti Yahudi devletine dönüştürme gibi politikalarla Filistin devriminin engellenemeyeceği, Gazze, Batı Şeria ve sürgündeki mültecilerin kararlı direniş mücadelesiyle sabit olmuştur. Hayat bir kez daha göstermiştir ki, ne dünün sahte Filistin savunucusu Arap resmi yönetimleri ne de bugünün “one minute”cileri ya da İslam adına ahkam keserek, Vahabiliği esas alarak şeriat kanunlarıyla halkları emperyalist güçlerin esiri haline getiren Müslüman Kardeşler ve türevi Kaide, Nusra ve IŞİD gibileri Filistin’i Siyonist işgalden kurtaramazlar. Bu işgali sona erdirecek olan, Filistin devrimci güçleriyle, mazlum bölge halklarının devrimci güçlerinin enternasyonal dayanışmasıdır.
Büyük Geri Dönüş mücadelesini selamlıyor her türlü kuşatmaya Hayır diyoruz. Kudüs Filistin’in başkentidir. İsrail mallarını boykot etmek devrimci bir görevdir. İsrail’le her türlü normalleşmeye hayır.