Close Menu
Siyasi HaberSiyasi Haber

    Subscribe to Updates

    Get the latest creative news from FooBar about art, design and business.

    What's Hot

    Tülay Hatimoğullar: “Barışın yolu İmralı’dan geçiyor”

    24 Ağustos 2025

    İdil’de Önder ve Demirtaş posterleri jandarma tarafından söküldü

    24 Ağustos 2025

    Françoise Vergès’ten Öcalan’ın çağrısına destek: “Barış tereddütsüz desteklenmelidir”

    24 Ağustos 2025
    Facebook X (Twitter) Instagram
    Facebook X (Twitter) Instagram
    Siyasi HaberSiyasi Haber
    • Güncel
      • Ekonomi
      • Politika
      • Dış Haberler
        • Ortadoğu
        • Dünya
      • Emek
      • Kadın
      • LGBTİ+
      • Gençlik
      • Ekoloji ve Kent
      • Haklar ve özgürlükler
        • Halklar ve İnançlar
        • Göçmen
        • Çocuk
        • Engelli Hakları
      • Yaşam
        • Eğitim
        • Sağlık
        • Kültür Sanat
        • Bilim Teknoloji
    • Yazılar

      Bolu’da siyasi ikbal, sosyal medya ve fenomen belediye başkanı

      22 Ağustos 2025

      Sahip olduğunuz servet bizden çaldıklarınızdır

      17 Ağustos 2025

      Kamuda 8. dönem TİS: Masanın siyaseti, emekçinin gerçeği ve çıkış yolu

      16 Ağustos 2025

      Yangını büyütelim!

      15 Ağustos 2025

      Kadınlara “lütuf” gibi sunulan hak: Yarım zamanlı çalışma tuzağı

      15 Ağustos 2025
    • Seçtiklerimiz

      Reel sosyalizmin maddi temelleri: Kolektif kazanımlar ve çelişkili miras

      24 Ağustos 2025

      Oyunbozan SDG!

      23 Ağustos 2025

      Bu yasayla buraya kadar mı?

      22 Ağustos 2025

      Dikkat: Yok olmak üzere!

      22 Ağustos 2025

      Osmanlı Millet Sistemi

      22 Ağustos 2025
    • Röportaj/Söyleşiler

      Bolivya’da sol iktidar sona seriyor: Darbeciler hesap sorabilir

      23 Ağustos 2025

      İsrail’in ‘iç’ mücadelesi gerçekten çıkmazda mı?

      21 Temmuz 2025

      SYKP Eş Genel Başkanı Mertcan Titiz: Kalıcı barış için sürecin seyircisi değil, öznesi olmalıyız

      8 Temmuz 2025

      Yangınların ortasında dayanışmanın motor gücü: Kuryelerin afetle mücadelesi – Mesut Çeki

      2 Temmuz 2025

      Kadir Akın: “Türk sosyalistleri Ermeni sosyalistlerinin varlığını görmezden geldiler, çünkü onlar Ermeniydi.”

      27 Haziran 2025
    • Dosyalar
      • 30 Mart Kızıldere Direnişi
      • 8 Mart Dünya Kadınlar Günü 2022
      • AKP-MHP iktidar blokunun Kürt politikası
      • Cumhurbaşkanlığı Seçimleri
      • Ekim Devrimi 103 yaşında!
      • Endüstri 4.0 üzerine yazılar
      • HDK-HDP Tartışmaları
      • Kaypakkaya’nın tarihsel mirası
      • Ölümünün 69. yılında Josef Stalin
      • Mustafa Kahya’nın anısına
    • Çeviriler
    • Arşiv
    Siyasi HaberSiyasi Haber
    Anasayfa » İyi Parti’nin ‘borç silme’ önerisi ve sınırları

    İyi Parti’nin ‘borç silme’ önerisi ve sınırları

    Siyasi Haber8 Mayıs 2018
    Facebook Twitter Pinterest LinkedIn WhatsApp Reddit Tumblr Email
    Share
    Facebook Twitter LinkedIn Pinterest Email

    SEÇTİKLERİMİZ- Ümit Akçay, Duvar’a yazdı: “Kısacası, “borç silme” vaadi, mevcut müesses nizama meydan okuyan bir muhalif parti için iyi bir başlangıç noktası olarak görülebilir. Ancak muhalefetin ufku neoliberalizm ile sınırlı olunca, bu gibi önerilerin, geniş toplum kesimlerinin hayatlarını iyileştirici bir etki yapması mümkün değildir.”

    ÜMİT AKÇAY


    İyi Parti, yaptığı açıklama ile bankalar tarafından takibe alınmış 4.5 milyon borçlunun borçlarının silinmesini içeren bir öneri sundu. Öneriye göre, kurulacak “Türkiye Dayanışma Fonu” mekanizması ile “bankalarca veya tüketici finansman şirketlerince yasal takibe ya da yakın takibe alınmış olan ve de borçları tahsilat şirketlerine satılmış olan 4,5 milyon vatandaşımızın tüketici kredisi, kredi kartı ve kredili mevduat hesaplarından doğan borçları” silinecek.


    Öneri ile isabetli bir şekilde, özellikle en zor durumda olan kesimlerin, yani “işsiz, emekli ya da asgari ücretle çalışanların” borçlarının tamamının silineceği ilan ediliyor. Bu vesile ile borç yapılandırması ya da daha radikal bir öneri olan borç silme üzerine bir iki hatırlatma yapmak istiyorum.


    Yoksulların içerilmesi


    Öncelikle şunu vurgulayayım: Bir ekonomide uzunca bir süredir (i) reel ücretler anlamlı bir şekilde artmıyorsa, (ii) yüksek işsizlik oranı yapısallaşmışsa, (iii) özelleştirmeler nedeniyle kamu hizmetleri pahalılaşıyorsa, borçlanma kişisel bir tercih değil, bir zorunluluk haline gelmiştir.


    Türkiye’de geliri harcamaları oranında artmayan kesimlerin borçlanabilmesinin koşulları ise 2001 krizi sonrasında hayata geçirilen bankacılık reformu sayesinde olanaklı hale gelmiştir. Bu sayede, ekonomide anlamlı bir reel gelir artışı olmadan da talebi canlı tutmak mümkün olmuştur. İlgili literatürde “özelleştirilmiş Keynescilik” olarak adlandırılan bu uygulama, finansallaşmanın temel özelliklerinden biridir.


    Bu köşenin okuyucuları hatırlayacaktır, geçtiğimiz yıl bu zamanlar “En Yoksulların Borçlan(dırıl)ması” başlıklı bir yazı ile bu konuya dikkat çekmiştim. Buna göre 2001 krizi sonrasında yapılan bankacılık reformu sayesinde Türkiye’de 2001-2011 yılı arasında geliri 1000 TL altında olan borçlu sayısı yaklaşık 10 kat artarak 4 milyona yaklaştı. Türkiye’de hane halkı borçlarının neredeyse üçte ikisi ise, geliri 5000 TL altında olanların üzerinde. Yani küçük bir azınlığı çıkarırsak toplumun geniş kesimleri borçlu.


    Borçlanma değil borçlan-dır-ma


    Kısacası yaşanan, tutumsuz harcama yapan müsriflerin borçlanması ve sonunda da bunları ödeyememesi değil. İnsanların, reel ücretlerin anlamlı bir şekilde artmadığı ortamda ya geçinebilmek ya da mevcut standartlarını koruyabilmek için borçlandırılmasıdır.


    Makro ekonomi politikaları buna göre dizayn edilmiştir. Ayrıca borçlandırılmış bir toplumun “ekonomik istikrar talebinin” artması, iktidar partisinin işine gelmiştir. Bu anlamıyla finansal içerilme, 2000’lerde Türkiye’de uygulanan “neoliberal popülizm” modelinin de en önemli bileşenlerinden birini oluşturmaktadır.


    İyi Parti’nin önerisi ve sınırları


    İyi Parti’nin “borç silme” açıklaması, AKP’nin uyguladığı modelin kalbinde yer alan bir soruna işaret etmesi bakımından, başlangıç olarak yerinde bir öneridir. Ancak ironik olan, geçtiğimiz yıllarda bizzat bu makro ekonomik çerçevenin uygulayıcılarından olan Merkez Bankası eski başkanı Durmuş Yılmaz’ın bu açıklamayı yapıyor olması idi. “Borç silme” önerisine eleştiri, müzmin “mali disiplin” sevdalılarının ısrarla ileri sürdükleri “kaynak nerede” argümanı ile değil, “insanların yeniden bu şekilde borçlandırılmaması için ne öneriyorsunuz” şeklinde olmalı.


    Yani “borç silme”, neoliberal makro ekonomik modelin dışına çıkmanın, çalışanların gelirlerini artırıcı ve onları kurumsal ve siyasal olarak güçlendirici bir programın parçası ise anlamlıdır.


    Aksi takdirde, ekonomik yapı, gelir dağılımı ve çalışma koşulları değişmediği sürece, borçluların borçlarının silinmesinin iki etkisi olabilir. İlki borçları silindiği için, insanlar yeniden ve daha çok borçlanabilecekler. İkincisi, bankalar, borçların silinmesi nedeniyle “takipteki alacaklar” kaleminden kaynaklanan yükten kurtulmuş olacak.


    Kısacası, “borç silme” vaadi, mevcut müesses nizama meydan okuyan bir muhalif parti için iyi bir başlangıç noktası olarak görülebilir. Ancak muhalefetin ufku neoliberalizm ile sınırlı olunca, bu gibi önerilerin, geniş toplum kesimlerinin hayatlarını iyileştirici bir etki yapması mümkün değildir.


    Son olarak, eski bir Merkez Bankası başkanı, “borç silme” önerisi yapabiliyorsa, özellikle CHP’deki Hazine kökenli bürokratların önerilerinin ne olacağı, nasıl bir program ile seçmenin karşısına çıkacakları daha büyük merak konusu haline geliyor.

    Share. Facebook Twitter Pinterest LinkedIn Tumblr Telegram Email

    İlgili İçerikler

    Cumartesi Anneleri ve Barış Anneleri Meclis’te: “Hakikat Komisyonu kurulmalı, Öcalan ile görüşülmeli”

    20 Ağustos 2025

    Beyoğlu Belediye Başkanı İnan Güney tutuklandı

    19 Ağustos 2025

    KHK’lilerden TBMM’deki çözüm komisyonuna katılım çağrısı: “Barış, mağduriyetler giderilmeden tamamlanmaz”

    12 Ağustos 2025
    Destek Ol
    Yazılar
    Sinan Cantürk

    Bolu’da siyasi ikbal, sosyal medya ve fenomen belediye başkanı

    Furkan Ege

    Sahip olduğunuz servet bizden çaldıklarınızdır

    Özlem Tolu

    Kamuda 8. dönem TİS: Masanın siyaseti, emekçinin gerçeği ve çıkış yolu

    Tuncay Yılmaz

    Yangını büyütelim!

    Bağlantıda Kalın
    • Facebook
    • Twitter
    Seçtiklerimiz
    Ümit Akçay

    Reel sosyalizmin maddi temelleri: Kolektif kazanımlar ve çelişkili miras

    Bahadır Altan

    Oyunbozan SDG!

    Bedri Tekin

    Bu yasayla buraya kadar mı?

    Feyza Bayraktar

    Dikkat: Yok olmak üzere!

    Güncel Kalın

    E Bültene üye olun gündemden ilk siz haberdar olun.

    Siyasi Haber, “tarafsız” değil “nesnel” olmayı esas alır. Siyasi Haber, işçi ve emekçiler, kadınlar, LGBTİ+’lar, gençler, doğa ve yaşam savunucuları, ezilen etnik ve inançsal topluluklardan yanadır.

    Devletten ve sermayeden bağımsızdır.

    Facebook X (Twitter) YouTube
    EMEK

    DEM Parti’li Altın: Mevsimlik tarım işçisi kadınların güvencesizliği sona ermeli

    22 Ağustos 2025

    BM: Küresel ısınma 2,4 milyar işçiyi tehdit ediyor, hızlı önlem şart

    22 Ağustos 2025

    TÜMTİS: Platform Turizm 500 çalışanın maaşını ödemedi

    22 Ağustos 2025
    KADIN

    Temmuz ayında en az 28 kadın katledildi: Şiddet yayılıyor, sessizlik büyüyor

    6 Ağustos 2025

    Patriarkayı yık

    22 Haziran 2025

    Kadının İnsan Hakları Derneği, İstanbul Sözleşmesi’ni AİHM’e taşıdı

    3 Mayıs 2025
    © 2025 Siyasi Haber. Designed by Fikir Meclisi.
    • Home
    • Buy Now

    Type above and press Enter to search. Press Esc to cancel.