Devrimci Maden İş Sendikası (Dev. Maden-Sen) Soma Temsilciliği bugün İzmir’e bağlı Kınık’da gerçekleştirdiği basın açıklamasıyla iş cinayetlerini protesto etti. 13 Mayıs’da Soma’da 301 madencinin ölümüyle sonuçlanan katliamın ardından ülkede iş cinayetlerinin kesintisiz bir şekilde sürmesi ve son olarak İstanbul’da Torunlar İnşaatta 10 işçinin iş cinayeti sonucu yaşamını yitirmesi Soma’da maden işçilerini harekete geçirdi. Dev. Maden – Sen üyeleri, bugün her zaman eylemlilik halinde bulundukları Soma yerine Kınık’ta gerçekleştirdikleri basın açıklamasıyla yaşamını yitiren inşaat işçilerini andılar.
Saat: 19:30’da Kınık Taksim Meydanı’nda buluşan maden işçileri buradan Hükümet Konağı önüne yürüdüler. Hükümet Konağına ulaşan Dev. Maden – Sen üyeleri, burada iş cinayetlerinde yaşamlarını yitiren işçiler için saygı duruşunda bulundular. Saygı duruşunun ardından Dev. Maden – Sen Ege Bölge Temsilcisi Hacay YILMAZ basın açıklamasını okudu. Hacay YILMAZ tarafından okunan metnin tamamı şöyle;
“Geçtiğimiz Pazar günü, İstanbul’da bir katliam yaşandı. Tıpkı Soma kömürlerinde yaşandığı gibi. Torunlar inşaatında işçilerin kullandığı asansör 32. kattan yere çakıldı. 10 İşçi kardeşimiz yaşamını yitirdi. Bu bir iş kazası değildi. Bir cinayetti. Bir katliamdı. Bu inşaatta geçtiğimiz nisan ayında da bir işçi yaşamını yitirmişti. Bu ülkede, savaşlardan, salgın hastalıklardan daha fazla iş cinayetlerinde insanlar yaşamlarını yitiriyor. Bu ülke de, Gökdelenler, devasa alış veriş merkezleri işçilerin canları ve kanları üzerinde yükseliyor.
Bu ülke de, bir avuç kömür için nice yaşamlar yok oluyor. Bu ülke de sermaye kazanıyor. İşçiler ölmeye devam ediyor. Bunun sorumlusu ve nedeni sermaye düzenidir. Taşeron sistemidir. İşçi Ölümleri ve Sermayenin kar hırsı üzerine kurulu taşeron sisteminin sorumlusu da AKP İktidarıdır. Her iş cinayetlerinin ardından “takdiri ilahi” ve “kader” diyenler sorumludur. Çünkü işçi sağlığı ve iş güvenliğini hiçe saymışlardır.
Sermaye düzeni de, onların hizmetkârı iktidar, başta maden ocakları ve inşaat sektörü olmak üzere her yerde işçi sağlığı ve iş güvenliğini görmezden gelmeye devam ediyor. Bunlara karşı gerçek sendikalarımızda örgütlenip mücadele etmekten başka bir yolumuz yoktur. Kendi kaderimizi kendi ellerimize alacağız. Susmayacağız. Bu bir kader değil bir cinayettir bir katliamdır diyeceğiz. İş cinayetlerinin sorumlusu sermaye düzeni hizmetkârı AKP iktidarıdır diyeceğiz. Sorumlular yargı önüne çıkarılsın, hesap versin diyeceğiz. Unutmayacağız unutturmayacağız.”