SYKP MYK tarafından, Birleşmiş Milletler’in 1948’de ilan ettiği 10 Aralık İnsan Hakları Günü için bir açıklama yapıldı.
Sosyalist Yeniden Kuruluş Partisi Merkez Yürütme Kurulu tarafından yapılan açıklamada, 1948'de Birleşmiş Milletler tarafından ilan edilen 10 Aralık İnsan Hakları Günü'nün adalet eşitlik ve özgürlük mücadelesi için önemli bir kazanım ve dayanak noktası olduğunun altı çizildi.
SYKP MYK'sı tarafından yapılan açıklama şöyle:
İnsan Hakları Evrensel Bildirgesi’nin Birleşmiş Milletler tarafından 1948’de ilan edilmesinin 68. yılında 10 Aralık İnsan Hakları gününü kutluyoruz.
İnsanın sahip olduğu onur ve değerin haklara kaynaklık ettiği ve bu hakların evrensel olduğu fikrini temel alan Bildirge, adalet, eşitlik ve özgürlük mücadelesi için önemli bir kazanım ve dayanak noktasıdır.
Bununla birlikte üzerinden 68 yıl geçmesine rağmen, Bildirge’de ilan edilen hak ve özgürlüklerin pek çoğunun gerek dünyada gerekse Türkiye’de ağır biçimde çiğnenmeye devam edildiğini görüyoruz.
Sömürü ve tahakküme dayalı kapitalist sistem altındaki dünyada insan hakkı ihlalleri azalmak şöyle dursun artmaktadır. Gerek emperyalist güçler gerekse yerel işbirlikçileri egemen sınıflarının çıkarları doğrultusunda savaşlar çıkarmakta, yüz milyonlarca insanı yerinden yurdundan edip sığınmacı hale getirmekte, milyarlarca insanı açlık, sefalet, yoksulluk ve işsizliğe mahkum etmekte, iktidarlarını sürdürebilmek için her türlü baskıya, işkenceye başvurmaktadır.
Türkiye’de de durum farklı değildir. İfade, basın, inanç, örgütlenme özgürlükleri başta olmak üzere Evrensel İnsan Hakları Bildirgesi’nde ilan edilen, devletin de uymayı taahhüt ettiği hak ve özgürlükler öteden beri çiğnenmektedir. Bu kötü insan hakları karnesine sahip Türkiye, AKP iktidarının 2015 Temmuz’undan itibaren Kürtlere karşı yeniden başlattığı savaş ve 15 Temmuz askeri darbe girişiminin ardından derinleştirdiği siyasal darbe ve faşist bir rejim inşası girişimiyle giderek koyulaşan karanlık bir döneme girdi.
15 Temmuz darbe girişimini bahane eden AKP/Saray iktidarı Meclis’i de devre dışı bırakıp ülkeyi kararnamelerle yönetmekte, OHAL gerekçesiyle hak ve özgürlükleri askıya almaktadır. Yüzbinlerce insan hiçbir gerekçe gösterilmeden, keyfi biçimde işinden atılmış/görevinden uzaklaştırılmış, gözaltına alınıp tutuklanmış, işkence görmüş, yasal ve idari savunma hakkından yoksun bırakılmıştır. AKP/Saray, “FETÖ”yü tasfiye diye başladığı operasyonları, kapsamını genişleterek tüm demokrat, yurtsever, sosyalist muhaliflerine yöneltmiştir. Bu çerçevede gazeteciler, yazarlar, HDP Eş Genel Başkanları dahil 10 milletvekili hapse atılmış, Kürt illerindeki neredeyse tüm belediye başkanları görevinden alınıp tutuklanmış yerlerine “memurlar” atanmıştır.
Kürt halkının iradesine karşı açılan savaşta yüzlerce kişi ölmüş, çok daha fazlası yaralanmıştır. Suriye’de cihatçı güçlere verilen destekle iç savaş körüklenmiş, milyonlarca Suriyeli topraklarından koparılıp sefalete sürüklenmiş, yüzbinlercesi savaş sırasında öldürülmüştür. Bu da yetmezmiş gibi şimdi de Türkiye Ordusu, Rojava’da kurulan demokratik düzeni boğmak için bir bölgesel savaşı başlatma riskiyle Suriye’deki savaşa müdahil oldu ve Güney Kürdistan’a el atmaya hazırlanıyor.
Kadınlar, devletin gözlerini kapaması ve hatta iktidar yanlılarının kışkırtması altında erkek şiddetiyle öldürülüyor, saldırıya uğruyor. LGBTİQ bireyler heteroseksist, homofobik/transfobik baskı ve şiddet altında tutuluyor. Aleviler cihatçı çetelerin tehdidi altında yaşam kaygısı duyuyor.
Böylesi bir ortamda Türkiye’de insan hakları mücadelesi vermek, her zamankinden daha önemli ve değerlidir. 10 Aralık İnsan Hakları Günü vesilesiyle özellikle 12 Eylül diktasından bu yana cesaret ve kararlılıkla insan hakları mücadelesi veren tüm aktivistleri, bilhassa Cumartesi Anneleri’ni kutluyor, SYKP olarak bu mücadeleye omuz vermeyi temel görevlerimizden biri olarak kabul ettiğimizi bir kez daha bildiriyoruz.