HDK, “Geleceğimiz için Örgütleniyor, Özgürlüğümüz için Direniyoruz” sloganıyla Ankara’da yeni dönemi planlamak amacıyla toplandı.
Halkların Demokratik Kongresi (HDK), 7. Genel Kurulu için “Geleceğimiz için Örgütleniyor, Özgürlüğümüz için Direniyoruz” sloganıyla Ankara’da toplandı. Genel Kurul'un gerçekleştiği salona aralarında HDP Eş Genel Başkanları Selahattin Demirtaş ve Figen Yüksekdağ ile birlikte tutuklu seçilmişlerin fotoğraflarının yer aldığı “Mutlaka Kazanacağız” ile “Herkese güvenceli iş, güvenceli gelecek”, “Kadınlar saltanatınızı yıkacak” ve “Erkek devlet şiddetine karşı direniyoruz” pankartı asıldı. Genel Kurul'a ayrıca tutuklu DBP Eş Genel Başkanı Sebahat Tuncel ve HDP Eş Genel Başkanları Selahattin Demirtaş ile Figen Yüksekdağ adına birer çelenk gönderildi.
Kurula, DBP Eş Genel Başkanı Kamuran Yüksek, DTK Eş Genel Başkanı Leyla Güven, HDP’li milletvekilleri Nadir Yıldırım, Besime Konca, Burcu Öz,çelik, Çağlar Demirel, Garo Paylan, Ayhan Bilgen, Devrimci Parti Genel Başkanı Ufuk Göllü, Sosyalist Yeniden Kuruluş Partisi Eş Başkanları Ahmet Kaya ve Tülay Hatimoğlu, Ezilenlerin Sosyalist Partisi Genel Başkanı Çiçek Otlu ve Barış Anneleri Meclisi katıldı. Kurul, divan üyelerinin seçilmesi ardından saygı duruşuyla başladı.
Genel Kurul'un açılış konuşmasını divan başkanı Garo Paylan yaptı. Paylan, HDK’nin kuruluşundan bu yana geliştirdiği mücadele tarihine kısaca değinerek, “Faşizan bir iklimle bir kez daha hayalimizi kırmaya çalışıyorlar. Biz yüz yıl önce çok örgütsüzdük. Bugün aynı yöntemlerle saldırıyorlar. Yeterince örgütlü değiliz o yüzden bu faşizmi yenemedik. Ama ne mutlu ki direnenlerimiz var” diye belirtti.
Halkların Demokratik Kongresi'nin (HDK) “Geleceğimiz için Örgütleniyor, Özgürlüğümüz için Direniyoruz” sloganıyla Ankara’da gerçekleştirdiği 7. Genel Kurul, konuşmalarla devam ediyor. Açılış konuşmasının ardandan konuşan HDK Eş Sözcüsü Gülistan Koçyiğit, tutuklanan HDP Eş Genel Başkanları ve seçilmişleri selamladı.Türkiye’nin kurulduğu günden bu yana eksik bir sistem olduğunu belirten Koçyiğit, “Kendi içerisinde tüm değişim isteklerini de baskı ve zor sistemiyle bastırmıştır. Halkların çoğulcu demokratik ve özgürlükçü sistemin bu coğrafyada yükselmesidir. 7 Haziran bu ülkede demokratik rejim talebinin en görünen sonucudur. Bu rejim değişikliği, 1915’lerdeki İttihat Terakki zihniyetinden başka bir şey değildir. O dönemin milli çizgisi dinci, gerici bir çizgiye savrularak bu rejim inşa edilmeye çalışılıyor. Oysa 15 Temmuz darbe girişimi 7 Haziran’da ortaya çıkan demokratikleşme için fırsat olabilirdi. Hükümetin aslında yapması gereken darbeyi besleyen tüm klikleri ortaya çıkarmak ve demokratikleşmeyi esas alan anayasayı gündeme getirebilirdi. Ancak bununla hesap vermek zorunda kalacaklardır. Erdoğan başkanlık sistemine kadar ülkeyi OHAL ile yönetmek istiyor. Tüm muhalif kesimleri susturduktan ve direnç noktalarını kırdıktan sonra başkanlık sistemini getirmek, halkın ‘verelim de kurtulalım’ demesini istiyor” diye konuştu.
TBMM'den söylediklerimizi herkes duydu
Daha sonra konuşan HDP İzmir Milletvekili ve HDK Eş Sözcüsü Ertuğrul Kürkçü ise, siyasetin ve parlamentonun önemini yadsımadıklarını ifade ederek, "Devrimci parlamentoyu küçümseme hakkına sahip değildir. Oradan yapılan çağrı her yerden duyurulur. Biz kaç kişiyiz nedir bu toplumda görülsün diye seçim barometresine koyduk ve her defasında bütün barajları yıkarak topluma istediğini yapabileceğini gösterdik. Öte yandan da o kürsüden söylediklerimizi herkes duydu. Onun içindir ki şu anda bu minareden seslenmemiz istenmiyorsa bu sesi her evden söyleyecek bir imkana sahibiz. Bu imkan HDK’dir. Biz 5 yıldır sistematik olarak bu yapıyı tahkim etmiş olsaydık, bugün çok daha geniş bir alanda hızla hareket ediyor olabilirdik” dedi. Kürkçü, 5 yıldır sürdürdüğü bu görevi de bugün itibariyle devredeceğini ancak yine bu mücadele saflarında yer almaya devam edeceğini kaydetti. (ANF)