Sosyalist Yeniden Kuruluş Partisi (SYKP), HDP’nin Cumhurbaşkanı adayı Selahattin Demirtaş’ın seçim çalışmaları kapsamında İzmir’in Bayraklı ilçesinde bulunan Tepekule Sanat ve Gösterimi Merkezi’nde panel düzenledi. Moderatörlüğünü HDP ve SYKP MYK üyesi Kenan Kalyon’un yaptığı panele konuşmacı olarak HDP Diyarbakır Milletvekili Nursel Aydoğan, HDP Mersin Milletvekili Ertuğrul Kürkçü, HDP PM üyesi Kemal Bülbül ve SYKP Eş Genel Başkanı Necla Kurul yer aldı. Aralarında DBP İzmir İl eş başkanları Fevziye Pulat ve Yusuf Kaya ile HDP İl Eş Başkanı Cavit Uğur’un da bulunduğu çok sayıda katılımcı tarafından takip edilen panel, özgürlük ve demokrasi mücadelesinde yaşamını yitirenler anısına yapılan saygı duruşuyla başladı. Açılış konuşmasını yapan SYKP İl Eş Başkanı Arzu Hazer yaptı.
Panelistlerden HDP Diyarbakır Milletvekili Nursel Aydoğan, ¨Kürdistan’da Kürt ve Kürdistani halkların Türkiye’de ilk kez birinin Kürt kimliğiyle cumhurbaşkanı adayı var, bu seçime büyük bir heyecanla sarılıyorlar. Kürdistan’da yerel seçimlerde aldığımız oydan daha fazlasını alacağız. Demirtaş’a oy verilmesi, Kürt kimliğinin Türkiye’de kabul edilmesi için çok önemlidir. Bölgede Demirtaş’a çıkacak oy oranı, Kürtlerin Kürt kimliğine ne kadar sahip çıkacağının da göstergesidir. Egemenler, 90’lı yıllardan beri Kürt legal hareketlerinin Türkiyeleşmesini ve ortak mücadele verilmesini engellemeye çalışmış, bunu da kısmen başarmışlardır. HDP ve HDK projesine kadar, Türkiyelileşme bu kadar somutluk kazanmamıştı. Bu seçimde artık bu projeyi inşa ediyoruz. Herhangi bir halk, başka bir halktan üstün değil. Bu seçimde bu projeyi güncelliyoruz. Türkiye ve Kürdistan’da demokratik ulus ve ortak vatanı anlatıyoruz. Bizim yürüttüğümüz mücadelenin bugüne kadar yürüttüğümüz çalışmanın bir referandumu olacak” dedi.
Konuşmasında sosyalistler olarak her zaman eşit ve özgür bir dünyayı hayal ettiklerini ifade eden SYKP Eş Genel Başkanı Necla Kurul da bugün HDP ile bu yolda önemli bir aşama kat ettiklerini vurguladı. Kurul, Demirtaş ile ezilenlerin, mazlumların, LGBT bireylerin, kadın özgürlüğünün, emekçilerinin mücadelelerini ve mağduriyetlerinin daha da görünür olduğunu ifade etti.
Kurul’dan sonra ise bir diğer panelist olan HDP PM üyesi Kemal Bülbül konuştu. Bu seçim sürecinde Alevilerin anahtar konumunda olduğu üzerinde duran Bülbül, Alevilerin de ne yapacağı kime oy vereceği konusunda sürekli tasvirler ve söylemler yapıldığını söyledi. Ardından da Dersim ve Koçgiri katliamında Alevilere tek kimlik süreci dayatıldığını ve bu süreci de yüzyıldır yaşadıklarına değinen Bülbül, “Alevilik, cumhuriyetin kurucu zihniyetiyle felsefi inancından yoksun bir birliktelik yapıldı. Aleviler laikliğini güvencesidir, denildi. Buna rağmen sistemin değirmenine su taşına biliniyor. Kürt halkının 30 yıldır yaşadığını Aleviler kat be kat daha fazla yaşamıştır. Aleviler aydındır, çağdaştır deniliyor. Ben aydın ve çağdaş değilim, ben Aleviyim. Bu tür şeylere uyutulmuş bir toplumun kendine geliş sürecidir. Birisinin Alevi olmasına rağmen bu anahtar sözcükle sosyal, kültürel iletişimi güçlendirmek için olguları ve olayları yeterince irdelemiyoruz. Destansı bir Aleviliğini bir belagati vardır.
Öyle ki televizyon ekranlarına çıkan “devşirme akıllı Alevilerin” yine devşirme bir Alevilikten bahsettiğini, Alevi olmayanların ise Aleviliği farklı bildiğini vurgulayan Bülbül, “Alevi toplumu, bir marifet sahibidir. Bu yüzden de tam da bugün artık bu marifeti ortaya koyması gerekir. Bunun için iletişimi doğru kurmak, kavramları yerinde okumak gerekir. Bizim dilimiz tam da ezilenlerin dilidir” diyerek Alevileri “çoklukta birlik, yaşamda özgürlük” projesi olarak tanımladığı HDP içinde yer almaya davet etti.
Sosyalist ve Kürt Özgürlük Hareketi’nin son 10 yıllık çabasının artık meyvelerini vermeye başladığını belirten panelin bir diğer konuşmacı olan HDP Mersin Milletvekili Ertuğrul Kürkçü ise artık geleneksel siyasetinin tuzağına düşmemeye gayret etmeleri gerektiği üzerinde durdu.
HDP’nin medyada farklı bir biçimde yansıtılmasına tepki gösteren Kürkçü, “Medyadaki yansımaya baktığımızda, acaba 90’lı yıllara mı dönüyoruz. Bize sunulan sureti değil, kendi hakikatimizi bilen insanlarız. Mazlum, ezilen, emekçinin, ötekileştirilenlerin, okul görmeyen insanın hareketiyiz. Biz şık ve cici değiliz. Biz bu düzenin karşısında toplumun en üstünü talep ediyoruz. Sizin kalıplarınız içine değil, kendi kalıplarımıza kendimizi var ederiz. Medya hiçbir şeydir çalışmak her şeydir” dedi.
Kamuoyunda, seçimlerde HDP’nin yüzde 10’un altında kalması durumunda HDP projesinin biteceği iddialarının olduğunu; ancak halkın bu tuzağa düşmemesi gerektiğini vurgulayan Kürkçü, “HDP, yüzde onun altında kalırsa yıkım olur, söylemi var. Hedefimiz yüzde 10’u geçmek ve ikinci tura çıkmamızın önünde hiçbir engel yok. Tarihin sonu, mağlubiyet fikrini saflarımızdan kesinlikle defetmemiz gerekir. Her şey başarıdır. Bu sonuçlar itibariyle bile olsa başarılıyız. Yıllardır inkar, ret, asimilasyona karşı tarihsel yürüyüşümüzün her bir siyasi sonucu başarıdır. Kendi küllerimizden yeniden doğma öyküsüdür” dedi.