ODTÜ’ye dönük son günlerde hem medya tarafından hem de hükümet yetkilileri tarafından yapılan yoğun saldırılar karşısında, Eğitim-Sen Galatasaray Üniversitesi İşyeri Temsilciliği bir açıklama yaptı.
Açıklamanın tamamı şöyle:
''22 Aralık 2015 tarihinde ODTÜ’de yaşanan olayların, basın tarafından “ODTÜ’de namaz kılanlara saldırıyorlar” başlıklı haberlere konu olduğu dikkati çekmektedir. Olayın içyüzünün basına yansıtıldığı halinden farklı şekilde geliştiği görülmüş, bu olayda da konunun toplumda dini inanç üzerinden şekillenen kutuplaşmayı pekiştirmek için çarpıtıldığı anlaşılmıştır.
Bir milletvekilinin “Gerekirse Cizre’ye nasıl giriliyor, Silopi’ye nasıl giriliyor, ODTÜ’ye de girilir” açıklaması bu çarpıtmadan daha da kaygı vericidir. Ne Cizre, ne Silopi, ne de ODTÜ, silah zoruyla girilecek yerler değil, bu ülkenin bir parçasıdır. Cizre ve Silopi’de sivillerin yaşam hakkına, ODTÜ’de ise üniversitenin özerkliğine ve bağımsızlığına saldırılmaktadır.
Basından öğrendiğimiz kadarıyla YÖK, ODTÜ’ye üniversite dışı unsurlarla müdahalenin yollarını aramakta, hal-i hazırdaki dini kutuplaşmaya “ODTÜ’de kaymak tabakanın çocukları okuyor” ifadesiyle yapay bir ayrıştırma daha eklenmektedir.
Biz Galatasaray Üniversitesi’nde eğitim hizmeti üreten Eğitim-Sen üyesi çalışanlar olarak ülkenin tamamına ve üniversitelere adım adım yayılan çatışma ortamında yaşananları ve siyasi irade tarafından ODTÜ’ye karşı sürdürülen baskıyı kabul edilemez buluyoruz. Geçmişte olduğu gibi bugün de yine ODTÜ ile dayanışma içinde olacağız. Bu vesileyle üniversitelerin öğrencilerin ve akademisyenlerin bilim üretme merkezi olduğunu, bu açıklamayı yapmak zorunda kalmış olmaktan derin üzüntü duyarak bir kez daha hatırlatma gereği duyuyoruz. Kalıcı barış ve baskılardan kurtulmuş özgür üniversiteler için buradayız.
Ve bir kere daha tekrar ediyoruz:
ODTÜ YALNIZ DEĞİLDİR
CİZRE YALNIZ DEĞİLDİR!
SİLOPİ YALNIZ DEĞİLDİR!
Eğitim-Sen Galatasaray Üniversitesi İşyeri Temsilciliği''