DEM Parti, Abdullah Öcalan’ın yeni yıla girerken kaleme aldığı mesajı kamuoyuna açıkladı. Mesajda, Ortadoğu’da yüz yılı aşkın süredir süren çatışmaların temelinde emperyalist müdahaleler, mezhepçilik ve etnik milliyetçilik politikalarının yer aldığı ifade edilirken, çözümün barış ve demokratik toplum perspektifinde olduğu vurgulandı.
Mesajın ana çerçevesi
Öcalan mesajında, Ortadoğu’da yaşanan krizlerin, “binlerce yıllık despotik ve iktidar odaklı devletçi uygarlık anlayışının tıkanmasının kaçınılmaz sonucu” olduğunu belirtti. Bölgedeki mezhepçi ve etnik temelli çatışmaların, hegemonik sistemin “böl, yönet ve tahrik et” politikalarının güncel yansımaları olduğu ifade edildi.
Mesajda şu ifadelere yer verildi:
“Tam da bu nedenle zorluklara rağmen geliştirdiğimiz Barış ve Demokratik Toplum perspektifi yalnızca bir tercih değil, tarihsel bir zorunluluktur.”
Öcalan, bu perspektifin doğru anlaşılması halinde yeni çatışmaların önüne geçebileceğini ve halkların birlikte, eşit ve özgür yaşamının mümkün olabileceğini savundu.
Kürt meselesi ve demokratik çözüm vurgusu
Mesajda, Ortadoğu’daki krizlerin merkezinde yer alan Kürt meselesinin çözümünün ancak toplumsal barış ve demokratik uzlaşıyla mümkün olabileceği belirtildi. Çatışma ve güvenlikçi yöntemlerin çözüm üretmediği vurgulanarak, halkların iradesini esas alan demokratik bir zeminin hayati önemde olduğu ifade edildi.
Kadın özgürlüğü vurgusu
Öcalan’ın mesajında kadın özgürlüğü, demokratik toplumun kurucu unsuru olarak tanımlandı. Erkek egemen zihniyetin çözülmeden savaş kültürünün sona ermeyeceği belirtilirken, kalıcı barışın ancak kadın özgürleşmesiyle mümkün olabileceği savunuldu.
“Kadın özgürleşmeden toplumun özgürleşmesi mümkün değildir.”
Suriye ve 10 Mart Mutabakatı
Mesajın önemli başlıklarından biri de Suriye oldu. Öcalan, Suriye’de ortaya çıkan kaotik tablonun demokratikleşme ihtiyacını açık biçimde ortaya koyduğunu belirtti. Kürtlerin, Arapların, Alevilerin ve tüm halkların eşitlik ve özgürlük talebinin güçlendiği ifade edildi.
Öcalan, SDG ile Şam yönetimi arasında 10 Mart’ta imzalanan mutabakata atıf yaparak, bu mutabakatın halkların kendi kendini birlikte yönetebileceği demokratik bir siyasal modelin zeminini oluşturduğunu belirtti. Mutabakatın uygulanmasının süreci rahatlatacağı ve hızlandıracağı vurgulandı.
Türkiye’ye çağrı
Mesajda Türkiye’ye de özel bir başlık açıldı. Türkiye’nin bu süreçte kolaylaştırıcı, yapıcı ve diyaloga açık bir rol üstlenmesinin hem bölgesel barış hem de Türkiye’nin iç barışı açısından kritik olduğu ifade edildi.
Barış perspektifi: “Pozitif devrim”
Öcalan, Ortadoğu’nun modern tarihini “negatif devrimler” olarak tanımlarken; savaş, zorbalık ve inkâra karşılık önerdiklerinin “pozitif devrim” olduğunu belirtti. Barışın bir sonuç değil, yeni bir başlangıç olması gerektiği vurgulandı.
“Barış içerisinde yürütülecek hak, hukuk ve demokratikleşme mücadelesi herkes için yeni bir yaşamın kapısını aralayacaktır.”
Yeni yıl mesajı
Mesajın sonunda, yeni yılın savaşın, yıkımın ve ayrışmanın değil; demokratik uzlaşının ve halkların ortak geleceğini birlikte inşa etme iradesinin yılı olması temenni edildi. Öcalan, tüm halkların yeni yılını kutladı.
DEM Parti tarafından paylaşılan mesaj, Öcalan’ın uzun süredir kamuoyuna yansıyan sınırlı mesajları arasında kapsamı ve içeriği bakımından dikkat çekici bulunuyor. Mesajda barış, demokratik çözüm, kadın özgürlüğü ve Suriye’de siyasi uzlaşı başlıklarının birlikte ele alınması, bölgesel gelişmelerle doğrudan ilişkilendiriliyor.
Mesajın siyasi ve diplomatik süreçlere nasıl yansıyacağı ise önümüzdeki dönemde netlik kazanacak.
Mesajın tam metni için bkz. https://www.demparti.org.tr/tr/yeni-yil-savasin-degil-barisin-yili-olsun/22442/
