TBMM Genel Kurulu’nda görüşmeleri süren İçişleri Bakanlığı ile Hazine ve Maliye Bakanlığı bütçeleri, DEM Parti milletvekillerinin sert eleştirilerine sahne oldu. Milletvekilleri, deprem sonrası barınma sorununun çözülemediğini, sosyal politikaların yetersiz kaldığını ve milyonlarca yurttaşın yoksullukla karşı karşıya bırakıldığını vurguladı.
Genel Kurul’da söz alan DEM Parti İstanbul Milletvekili Özgül Saki, Afet ve Acil Durum Yönetimi Başkanlığı’nın (AFAD) hazırladığı raporlara işaret ederek, deprem sonrası yaşanan barınma krizinin derinleştiğini söyledi. Türkiye’de son üç yılda 110 bin depremin kayda geçtiğini ve büyük İstanbul depreminin kapıda olduğunu hatırlatan Saki, gerekli önlemler alınmadığı takdirde yeni bir insani felaket yaşanabileceğini belirtti.
Saki, AFAD’ın kendi raporlarında dahi vaat edilen konutların teslim edilemediğinin kabul edildiğini vurgulayarak, “Raporda ‘konteyner kentler’ başlığı açılmış durumda. 6 Şubat 2023’ten sonra 649 bin 632 kişi hâlâ konteynerlerde yaşıyor. Yıkımın en büyük olduğu yer Hatay ve Hatay’da yüz binlerce depremzede hâlâ konteynerlerde” dedi. Konutları tamamlanmayan depremzedelere verilen kira desteklerinin kesildiğini de hatırlatan Saki, konteyner kentlerde tahliyelerin başladığını söyledi.
AFAD’ın çalışma biçimini de eleştiren Saki, kurumun afet yönetiminde ciddi bir zaaf yaşadığını belirterek, “AFAD, Erdoğan’a yurt içinde ve yurt dışında destek sağlamak için tasarlanmış bir yardım ağı gibi çalışıyor. Afetlerin ilk 48 saatinde yaşananlar sadece bizim değil, uluslararası raporların da konusu oldu” ifadelerini kullandı. AFAD’da kadın uzman bulunmamasının, afet dönemlerinde kadınların yaşadığı sorunları derinleştirdiğini de sözlerine ekledi.
İçişleri Bakanlığı bütçesi üzerine konuşan DEM Parti Diyarbakır Milletvekili Serhat Eren, son 11 yılda 156 belediyeye kayyım atandığını hatırlatarak, bu uygulamanın “sandıkta ortaya çıkan halk iradesinin gaspı” anlamına geldiğini söyledi.
DEM Parti Bingöl Milletvekili Ömer Faruk Hülakü ise Türkiye’de uyuşturucu kullanım yaşının 12’ye kadar düştüğünü belirterek, Bakanlığın bütçesinde önleyici sosyal politikalara ve bağımlılıkla mücadele merkezlerine yönelik gerçek bir yatırım bulunmadığını ifade etti. Hülakü, “Sorunun kaynağına inilmeden, baronlara ve çetelere dokunulmadan yapılan operasyonlar sadece birer şovdur” dedi.
Ekonomik tabloya ilişkin değerlendirmelerde bulunan DEM Parti Antalya Milletvekili Hakkı Saruhan Oluç, 2025 yılı boyunca 22 bin 104 lira olarak sabit tutulan asgari ücretin, artan enflasyon karşısında ciddi bir kayıp yarattığını söyledi. Oluç, TÜFE artışları dikkate alındığında asgari ücretlinin yıl boyunca 49 bin lirayı aşan bir gelir kaybına uğradığını belirtti. TÜRK-İŞ verilerine göre açlık sınırının 30 bin lirayı, yoksulluk sınırının ise 97 bin lirayı aştığını hatırlatan Oluç, “Asgari ücret artık ortalama ücret haline geldi” dedi.
DEM Parti Van Milletvekili Gülderen Varlı ise bütçenin halkın değil, sermayenin ihtiyaçlarına göre şekillendirildiğini savunarak, Kamu İhale Kanunu’nun yıllar içinde 200’den fazla kez değiştirilerek işlevsiz hale getirildiğini söyledi. Tasarruf tedbirlerinin yalnızca yurttaşlara uygulandığını vurgulayan Varlı, “Para iktidara ve yandaşına kalırken sabır neden halka düşüyor?” sözleriyle iktidara tepki gösterdi.
