Diyarbakır Büyükşehir Belediyesi, UNESCO Dünya Mirası Listesi’nde yer alan Hevsel Bahçeleri ve Dicle Nehri Vadisi’nde işgal ve tahribat iddialarına ilişkin yazılı bir açıklama yaptı. Açıklamada, bölgenin yıllardır süren kaçak yapılaşma, moloz dökümü ve ekolojik baskılarla ağır zarar gördüğü belirtildi.
Belediye, kimi çıkar gruplarının son dönemde kamuoyu üzerinden “kara propaganda” yürüttüğünü vurgulayarak, Hevsel Bahçeleri ile Dicle Nehri Vadisi’nin yalnızca tarımsal üretim değil, biyolojik çeşitlilik, kültürel bellek ve ortak yaşam alanı açısından kentin en değerli varlıklarından biri olduğunu ifade etti.
Açıklamada, “2 bin 800 dekarlık alanda yürütülen tarımsal faaliyetlerin yanı sıra kentin oksijen deposu olan bu miras adım adım yok edilmektedir. 180’den fazla kuş türü, memeliler, sürüngenler ve pek çok canlının yaşam alanı, imara aykırı yapılaşma ile tarımda kullanılan gübre ve ilaçların yarattığı kirlilik nedeniyle tehdit altındadır” denildi.
Belediye, tüm önlemlere rağmen her gün gizli yollarla bölgeye moloz taşındığını, kaçak yapıların beton duvarlarla büyüdüğünü ve bu yıkımın ekosistemi bozarak canlı türlerini azalttığını vurguladı.
Açıklamada ayrıca, geçmiş yıllarda çıkarılan imar afları ve kayyım döneminde verilen ruhsatlarla küçük işletmelerin devasa ticari yapılara dönüştüğü, kıyı şeridinin moloz ve betonla doldurulduğu belirtildi. Gürültü ve çevre kirliliğinin hem doğaya hem ziyaretçilere zarar verdiği kaydedildi.
Diyarbakır Büyükşehir Belediyesi, “Kent suçlarına karşı üzerimize düşen sorumluluğu yerine getirmekte kararlıyız. Toprak, su, hava ve kültürel değerlerimizi korumak tarihsel sorumluluğumuzdur” diyerek ekolojik talanın durdurulması yönündeki toplumsal talebe dikkat çekti.
Açıklamaya göre, Diyarbakır Valisi Murat Zorluoğlu başkanlığında toplanan İl Koordinasyon Kurulu, Hevsel ve Dicle Vadisi’ne ilişkin kapsamlı bir eylem planı hazırlanması kararı aldı. Valilik bünyesinde oluşturulan koordinasyon kurulu çalışmalarını sürdürüyor.
Belediye, yürütülen kara propagandaya ilişkin ise şu ifadeleri kullandı: “Tutumumuz herhangi bir aile ya da işletmeye karşı değil; küçük işletmelerle başlayıp devasa ticari alanlara dönüşerek doğayı kirletenlere karşıdır. ‘Cami ve mescit yıkıyorlar’ gibi söylemler tamamen yalandır ve halkın dini hassasiyetleri kötüye kullanılmaktadır.”
Açıklama, “Hevsel’i ve Dicle’yi korumak, Diyarbakır’ın nefesini, yaşamını ve geleceğini korumaktır” sözleriyle sona erdi.
