DEM Parti Kadın Meclisi, 25 Kasım Kadına Yönelik Şiddete Karşı Uluslararası Mücadele ve Dayanışma Günü kapsamında İzmir’de basın açıklaması düzenledi. Kadın Meclisi Sözcüsü Halide Türkoğlu ile İzmir Milletvekili Burcugül Çubuk’un da katıldığı etkinlikte, artan kadın cinayetleri, cezasızlık politikaları, iktidarın cinsiyetçi uygulamaları ve Rojin Kabaiş cinayetindeki karanlık süreç sert sözlerle eleştirildi. Türkoğlu, “Biat etmeyeceğiz; bize dayatılan şiddet dolu sisteme karşı özgür ve eşit bir yaşamı kadın dayanışmasıyla kuracağız” ifadelerini kullandı.
“25 Kasım sadece bir gün değil; kadınların bedel ödeyerek yazdığı uzun bir mücadele tarihidir” Konuşmasına Mirabel Kardeşler’in mücadelesini anarak başlayan Halide Türkoğlu, 25 Kasım’ın dünya kadınları için bir hatırlatma, hesaplaşma ve isyan günü olduğuna dikkat çekti. Erkek egemen devlet şiddetinin her geçen gün arttığını belirten Türkoğlu, ekonomik krizden yargı politikalarına kadar her alanda kadınların hedef haline getirildiğini söyledi: “Dünyanın dört bir yanında kadınlar emek sömürüsüne, kadın cinayetlerine, erkek egemen sistemlere karşı isyanlarını büyütüyor.
Bizim için 25 Kasım bir anma günü olduğu kadar, bu düzenle hesaplaşma günüdür.” “Aile Yılı politikası kadınları şiddet gördükleri eve hapsetme girişimidir” Türkoğlu, sadece yılın ilk dokuz ayında 242 kadının şüpheli şekilde yaşamını yitirdiğini, 226 kadının ise katledildiğini hatırlatarak hükümetin kadın cinayetlerini önlemek yerine “Aile Yılı” adı altında cinsiyetçi politikaları derinleştirdiğini vurguladı.
“Sığınak açmak, başvuru merkezlerini artırmak yerine şiddetle mücadele bütçesine göz diktiler. Tasarruf adı altında kadınların yaşam hakkını budadılar.” Rojin Kabaiş cinayeti: “Kurumsal işbirliği ile örtbas edilen bir kadın katliamı”
Türkoğlu, Van Yüzüncü Yıl Üniversitesi öğrencisi Rojin Kabaiş’in şüpheli ölümü üzerinden yürütülen süreci “kurumların işbirliği ile örtülmeye çalışılan bir cinayet” olarak niteledi. KYK, üniversite yönetimi, rektörlük, Adalet Bakanlığı, kolluk ve yargı dahil tüm yapıları sorumlu tuttu.
“Her kurumun bu cinayeti karartmak için nasıl yan yana geldiğini gördük.”
Rojin için adalet mücadelemizi sürdüreceğiz.” “Kadınların nasıl yaşayacağına erkek devlet karar veremez” Kadına yönelik şiddetin yoksullukla, ayrımcılıkla ve devletin cinsiyetçi yönetim pratikleriyle birlikte büyüdüğünü ifade eden Türkoğlu, iktidara açık çağrıda bulundu:
“Kadınların nasıl yaşayacağına kadınlar karar verir. İktidar ise tam tersine, kadınların sesini kısmaya çalışıyor.”
“Makul kadın dayatmasını reddediyoruz” Türkoğlu, cezaevlerindeki siyasi kadın tutukluları hatırlatarak özgürlüğün öncüsünün kadınlar olduğunu ve iktidarın bundan korktuğunu belirtti: “Evin içinde kalan, şiddet gören ama isyan etmeyen ‘makul kadın’ istiyorlar. Biz böyle kadın olmayacağız. Özgür ve eşit yaşamı kurmakta ısrarlıyız.
” Deniz Poyraz ve kadınlara yönelik sistematik şiddet İzmir’de ilk olarak Deniz Poyraz’ın annesi Fehime Ana’nın ziyaret edildiğini belirten Türkoğlu, Poyraz’ın siyasi bir cinayetin kurbanı olduğunu vurguladı: “Deniz Poyraz hunharca katledildi.
Bu davanın arkasındaki tüm failler ortaya çıkana dek mücadele edeceğiz.”
“Kadınların direnişi barışın ve demokrasinin yolunu açacak” Türkoğlu, savaş politikaları ve yoksulluğun kadınları derin biçimde etkilediğini, kadınların özgürlük mücadelesinin aynı zamanda barış ve demokrasi mücadelesi olduğunu söyledi. “Demokrasi askıya alındığında en çok kadınların yaşamı gasp ediliyor. Kadın dayanışması bu ülkeye barışı da, demokrasiyi de getirecek.” “Diyanet, kadın cinayetlerinden sorumludur”
Türkoğlu, kadınların yaşamına, miras hakkına, toplumsal rolüne yönelik hutbe ve açıklamalarıyla Diyanet’in de kadın düşmanı politikalara hizmet ettiğini belirtti: “Barış fetvası vermesi gereken kurum, erkek egemenliği yeniden üretiyor. Diyanet kadın cinayetlerinde sorumludur.”
“25 Kasım’da Mirabel Kardeşlerin, Rosaların devrimci ruhuyla sokaklarda olacağız”
Kadın Meclisi, 25 Kasım’da Türkiye’nin dört bir yanında alanlarda olacaklarını duyurdu: “Biat etmeyeceğiz. Şiddet dolu sisteminize karşı özgür ve eşit yaşamımızı biz kuracağız. Kadın dayanışması bu ülkenin geleceğini değiştirecek.”
Editör: Elif Gamze Bozo
