Eşitlik İçin Kadın Platformu (EŞİK), kamuoyuna sızan ve “Türk Ceza Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklif Taslağı” olarak bilinen 11. Yargı Paketi’ne ilişkin yazılı bir açıklama yaptı. Açıklamada, torba yasa niteliğindeki düzenlemenin, toplumsal muhalefeti susturmayı ve yurttaşların özgürlük alanını daraltmayı amaçladığı vurgulandı.
EŞİK, söz konusu yasa teklifinde Türk Ceza Kanunu’nun 225. maddesinde yer alan “Hayasızca Hareketler” suçuna ilişkin cezaların artırılmasını ve kapsamın genişletilmesini, “hukuk güvenliğini ortadan kaldıran tehlikeli bir adım” olarak niteledi. Yeni düzenlemeye göre, “doğuştan gelen biyolojik cinsiyete aykırı davranışlarda bulunan veya bunu teşvik eden kişiler” ile “aynı cinsiyetteki kişilerin nişan ya da evlenme töreni yapanlar” ağır hapis cezalarıyla karşılaşabilecek.
EŞİK’in açıklamasında şu ifadeler yer aldı:
“Bu taslak, devletin kadın erkek eşitliğini reddeden zihniyetinin yasal hale getirilmesidir. Kadınlara ve LGBTİ+’lara yönelik şiddetin temelinde bu eşitsizlik yatmaktadır. Toplumsal cinsiyet eşitliğini hedef almak, uluslararası sözleşmelerin ve Anayasa’nın açık ihlalidir.”
Platform, tasarının yürürlüğe girmesi durumunda günlük yaşamın bile “genel ahlak” kıskacına alınacağını belirtti:
“Bir erkeğin küpe takması, bir kadının pantolon giymesi, insanların eğlencelerde bir araya gelmesi bile suç haline gelebilecek. Bu, yalnızca LGBTİ+’ların değil, her yurttaşın özgürlüğüne tehdittir.”
EŞİK ayrıca, cinsiyet değiştirme yaşının 18’den 25’e çıkarılmasına ve cinsiyet geçişi sürecinin yeniden cezai yaptırımlarla sınırlandırılmasına tepki gösterdi. Açıklamada, “Bu düzenlemeler Anayasa Mahkemesi kararlarını yok sayıyor, kişisel özgürlükleri ortadan kaldırıyor” denildi.
Platform, çocuklara ilişkin düzenlemelere de dikkat çekti. Tasarıyla 15–18 yaş arası çocukların ağırlaştırılmış cezalarla yargılanmasının önü açılırken, çocuk hükümlülerin artık doğrudan kapalı cezaevlerinde tutulması öngörülüyor. EŞİK, bu maddelerin “çocukluğun yasal olarak tasfiyesi” anlamına geldiğini belirterek şu değerlendirmede bulundu:
“Çocukluk, eğitim sisteminde zaten fiilen ortadan kaldırılmışken, bu düzenlemeyle hukuken de yok ediliyor. Çocuklar ucuz işgücü olarak kullanılmak istenirken, ceza rejiminin yükü de onların sırtına bırakılıyor.”
EŞİK açıklamasını şu çağrıyla sonlandırdı:
“Yasa değişikliği adı altında topluma dayatılan bu keyfi ve ayrımcı toplum mühendisliği belgesini kabul etmiyoruz. Muhalefet partileri bu tasarının Meclis’e girmesine izin vermemeli, oylamaya katılmamalıdır. Devlet ahlak bekçiliği değil, görevini yapsın!”
Platform, tüm yurttaşlara “hak ve özgürlüklerine sahip çıkma” çağrısı yaparak sosyal medyada #OylamayaKatılmayın ve #KendileriÇalıpKendileriOylasınlar etiketleriyle dayanışma çağrısı başlattı.