Close Menu
Siyasi HaberSiyasi Haber

    Subscribe to Updates

    Get the latest creative news from FooBar about art, design and business.

    What's Hot

    Kayseri’de kadın cinayeti

    26 Kasım 2025

    Antakya’da Humus’taki Alevi katliamına tepki: “Sessizlik suç ortaklığıdır”

    26 Kasım 2025

    Bingöl’de yatılı okulda 120 öğrenci gıda zehirlenmesi şüphesiyle hastaneye kaldırıldı

    26 Kasım 2025
    Facebook X (Twitter) Instagram
    Facebook X (Twitter) Instagram
    Siyasi HaberSiyasi Haber
    • Güncel
      • Ekonomi
      • Politika
      • Dış Haberler
        • Ortadoğu
        • Dünya
      • Emek
      • Kadın
      • LGBTİ+
      • Gençlik
      • Ekoloji ve Kent
      • Haklar ve özgürlükler
        • Halklar ve İnançlar
        • Göçmen
        • Çocuk
        • Engelli Hakları
      • Yaşam
        • Eğitim
        • Sağlık
        • Kültür Sanat
        • Bilim Teknoloji
    • Yazılar

      COP’un ötesinde Halklar Zirvesi Bildirgesi

      25 Kasım 2025

      Kültür değil sömürü şiddeti, ırkçılık ve yarınsızlaştırma

      22 Kasım 2025

      Asgari ücret: Yoksulluğun standart ücreti

      22 Kasım 2025

      İmralı’ya git(de)meyenler

      22 Kasım 2025

      Savaştan nefret eden bir gerilla lideri: Öcalan’ın yıllar sonra yayımlanan söyleşisi

      20 Kasım 2025
    • Seçtiklerimiz

      Kırılgan bir geçiş alanında riskler ve olanaklar

      25 Kasım 2025

      Bahçeli ne demek istedi?

      20 Kasım 2025

      İş cinayetleri bilinenin iki katı!

      18 Kasım 2025

      Barcelona acı vatan

      16 Kasım 2025

      23 yılda 36 bin iş cinayeti tesadüf mü?

      16 Kasım 2025
    • Röportaj/Söyleşiler

      “Umudumuz mücadelede, gücümüz dayanışmada”

      25 Kasım 2025

      Naci Görür: “Önemli olan kentleri depreme dirençli yapmaktır”

      12 Kasım 2025

      Kerem Yıldırım: “Kemalizm, Türkiye sosyalist hareketinde hâlâ bir engel”

      12 Kasım 2025

      Barış Karabıyık: ‘Temizlik’ diyenler önce kendi ellerine baksın

      11 Kasım 2025

      Ali Coşkun: İşçi sınıfı üretimden gelen gücüyle toplumsal barışın en güçlü dayanağıdır

      29 Ekim 2025
    • Dosyalar
      • “Süreç” ve Sol
      • 30 Mart Kızıldere Direnişi
      • 8 Mart Dünya Kadınlar Günü 2022
      • AKP-MHP iktidar blokunun Kürt politikası
      • Cumhurbaşkanlığı Seçimleri
      • Ekim Devrimi 103 yaşında!
      • Endüstri 4.0 üzerine yazılar
      • HDK-HDP Tartışmaları
      • Kaypakkaya’nın tarihsel mirası
      • Ölümünün 69. yılında Josef Stalin
      • Mustafa Kahya’nın anısına
    • Çeviriler
    • Arşiv
    Siyasi HaberSiyasi Haber
    Anasayfa » Rehineler serbest; ama dış politika hala rehin

    Rehineler serbest; ama dış politika hala rehin

    Siyasi Haber14 Eylül 2015
    Facebook Twitter Pinterest LinkedIn WhatsApp Reddit Tumblr Email
    Share
    Facebook Twitter LinkedIn Pinterest Email

    Seçtiklerimiz – Alptekin Dursunoğlu

    Yaklaşık üç ay önce Musul’da IŞİD’e rehin bırakılan konsolosluk görevlilerinin serbest bırakılması ile ilgili yapılan resmi açıklamalar, 49 rehinenin sağlıklı bir şekilde yurda dönüşünün yarattığı sevinci gölgeleyecek belirsizlikler içeriyor.

    Gerek Başbakan Davutoğlu’nun gerekse Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın rehinelerin serbest bırakılması konusundaki açıklamalarında ‘kurtarma’ ve ‘milli operasyon’kavramları öne çıktı.

    Yapılan açıklamalara göre IŞİD’e herhangi bir fidye ödenmedi, örgütün herhangi bir şartı kabul edilmedi, üçüncü bir taraftan yardım alınmadı ve MİT’in TSK ile sürdürdüğü koordineli‘operasyonu’ ile rehineler ‘kurtarıldı’.

    Başbakan Davutoğlu’nun 49 rehinenin başka bir ülke, örgüt veya istihbarat servisinden destek alınmadan kurtarıldığına dair ifadeleri, ‘operasyonun’ yerlilik veya milliliğini açıklamaya yetiyordu.

    Rehinelerin örgüte hiçbir şey verilmeden ‘kurtarılmasını’ sağlayan ‘operasyon’un niteliği ve içeriği konusundaki belirsizlik ise Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın açıklamaları sayesinde kısmen giderilmiş oldu.

    IŞİD’e karşı ‘diplomatik operasyon’

    “Operasyon denilince sadece uçaklar, tank, top geliyor. Bunların olması anlamına gelmez. Diplomatik bir siyasi çeşidi de vardır onu yaparsınız. Şu an yapılan ikinci söylediğimdir.”diyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, IŞİD’e uygulanan ‘operasyon’un niteliğini açıkladı.

    Rehinelerin örgütle maddi pazarlıkla kurtarılmadığını vurgulayan Erdoğan, “Ama siyasi noktada, diplomatik bir pazarlıktan bahsediyorlarsa burada tabii ki siyasi, diplomatik bir pazarlık kesinlikle söz konusu. Zaten bu diplomasi zaferidir” diyerek ‘operasyon’un içeriğine dair bir fikir vermiş oldu.

    20 Eylül’den beri yapılan resmi açıklamaların ‘operasyon’ kelimesinin anlam bakımından büyük bir evrim geçirmesine neden olduğundan kuşku yok. Ancak ‘milli operasyon’ ile IŞİD’e karşı kazanılan ‘diplomatik zaferin’ arka planını oluşturan ‘diplomatik pazarlıkların’ içeriği hala çok belirsiz ve tartışmaya açık.

    101 günlük sürece dair sorular  

    Başbakan, “gelin bari bugün bu sevinci paylaşın, artık spekülasyonları bırakın” diyerek, herkesi rehin alınan 49 vatandaşını sağ salim ‘kurtaran’ bir hükümetin zaferini kutlamaya çağırdı. Halbuki 101 günlük sürecin mazisi ve yapılan ‘diplomatik pazarlıklar’ ile ilgili şu sorular, sevinç ve güven değil kaygı yaratacak cinsten.

    1- Irak’ın en büyük ikinci ili olan Musul’da 12 Haziran’da neden sadece Türkiye’nin konsolosluk görevlileri rehin alınabildi?

    2- Kürdistan Bölgesel Yönetimi Başbakanı Neçirvan Barzani’nin ve Musul Valisi Esil Nuceyfi’nin konsolosluğun boşaltılması yönündeki uyarıları neden dikkate alınmadı?

    3- Maddi bir pazarlık yapılmadığına göre IŞİD’le nasıl bir ‘diplomatik pazarlık’ yapıldı?

    4- Musul konsolosluğundaki devlet sırrı niteliğindeki belgeler IŞİD’in eline geçti mi?

    12 Haziran’daki ‘ihmal’den 20 Eylül’de zafer çıkarmak

    İlk iki soruya verilen veya verilemeyen cevaplar, 12 Haziran’ın ‘ihmal’, ‘hata’ veya kasıt’ gibi kavramlarla açıklanmasına neden oluyor.

    En iyimser ihtimalle ‘ihmal’ ve ‘hata’ yüzünden yaşanan 12 Haziran’ın, 101 gün sonra nasıl zafere dönüşebildiği hükümet tarafından bile cevaplanması zor bir soru olarak ortada duruyor.

    12 Haziran’ı ‘kasıt’ ile açıklayanlar ise bunu Türkiye’nin IŞİD’i desteklediği iddialarına argüman olarak kullanıyor.

    Rehinelerini en vahşi yöntemlerle öldürmesiyle tanınan bir örgütle maddi pazarlık son derece anlaşılabilir olmasına rağmen 20 Eylül’ün ‘diplomatik pazarlık’ ile açıklanması, üçüncü sorunun örgütün son dönemdeki Ayn el-Arab (Kobani) saldırısıyla ilişkilendirilerek cevaplanmasına neden oluyor.

    IŞİD’le yapılan ‘diplomatik pazarlığı’ 49 rehinenin sağ salim geri dönüşünü, “Suriye’deki Kürtlerin kanı üzerinden yapılan bir pazarlığın sonucu” olarak okuyanlar da Türkiye’nin IŞİD’i desteklediği yargısına varıyor.

    Rehineler serbest; ama dış politika hala rehin

    Yukarıdaki sorular içerisindeki en vahim soru ‘Musul konsolosluğundaki belgeler IŞİD’in eline mi geçti?’ sorusu.

    Bu soruyu ‘evet’ olarak cevaplayan Iraklı gazetecilerin söyledikleri 12 Haziran’ı da 20 Eylül’ü de açıklayan bir senaryoya dayanıyor.

    Bu senaryoya göre Türkiye, IŞİD’in saldırmama yönünde verdiği garantiden dolayı Musul konsolosluğunu kapatmadı.

    Ancak ya örgütün karar değiştirmesinden veya örgüt içindeki farklı bir kanadın Ankara’ya verilen garantiyi hiçe saymasından dolayı Musul konsolosluğu ele geçirildi.

    Ancak örgüt, sadece konsolosluk görevlilerini değil, konsolosluğun tüm belgelerini de ele geçirdi. Bu belgeler arasında Türkiye’nin Irak’ta kimlere hangi kanallarla yardım yaptığını ve desteklediğini gösterenler de bulunuyordu.

    Türkiye, IŞİD karşıtı uluslar arası koalisyon konusundaki tavrıyla örgüte güven verdi, örgütün 12 Haziran öncesi Ankara’ya garanti veren kanadının emriyle 49 rehine serbest bırakıldı.

    Çünkü sosyal medyada yayımlanması durumunda skandallar yaratacak belgeleri elinde tutan örgüt, zaten Türk dış politikasını rehin almıştı.

    (Yakın Doğu Haber – 23 Eylül 2014 – Alptekin Dursunoğlu)

     

    Share. Facebook Twitter Pinterest LinkedIn Tumblr Telegram Email

    İlgili İçerikler

    Kırılgan bir geçiş alanında riskler ve olanaklar

    25 Kasım 2025

    Bahçeli ne demek istedi?

    20 Kasım 2025

    İş cinayetleri bilinenin iki katı!

    18 Kasım 2025
    Destek Ol
    Yazılar
    Mehmet Horuş

    COP’un ötesinde Halklar Zirvesi Bildirgesi

    Cumur Ülker

    Kültür değil sömürü şiddeti, ırkçılık ve yarınsızlaştırma

    Azmi Ezber

    Asgari ücret: Yoksulluğun standart ücreti

    Siyasi Haber

    İmralı’ya git(de)meyenler

    Bağlantıda Kalın
    • Facebook
    • Twitter
    Seçtiklerimiz
    Ertuğrul Kürkçü

    Kırılgan bir geçiş alanında riskler ve olanaklar

    Ertuğrul Kürkçü

    Bahçeli ne demek istedi?

    Aziz Çelik

    İş cinayetleri bilinenin iki katı!

    Kıvanç Eliaçık

    Barcelona acı vatan

    Güncel Kalın

    E Bültene üye olun gündemden ilk siz haberdar olun.

    Siyasi Haber, “tarafsız” değil “nesnel” olmayı esas alır. Siyasi Haber, işçi ve emekçiler, kadınlar, LGBTİ+’lar, gençler, doğa ve yaşam savunucuları, ezilen etnik ve inançsal topluluklardan yanadır.

    Devletten ve sermayeden bağımsızdır.

    Facebook X (Twitter) YouTube
    EMEK

    GM Teknik Cam İşçileri 17 Temmuz’dan bu yana grevde

    24 Kasım 2025

    Türkiye’de Çocuk İşçiliği Derinleşiyor: “Bu Sistem Eğitim Değil, Çocuk İşçi Üretme Mekanizması”

    24 Kasım 2025

    Divriği’de madenciler işten çıkarmalara karşı nöbette

    24 Kasım 2025
    KADIN

    Türkiye’nin dört bir yanında 25 Kasım: Kadınlar 7 yıl sonra yeniden İstiklal’de

    25 Kasım 2025

    Taksim’de 25 Kasım eylemi için kadınlar toplanıyor

    25 Kasım 2025

    DSÖ: Dünyada kadınların yaklaşık üçte biri fiziksel ya da cinsel şiddete uğruyor

    24 Kasım 2025
    © 2025 Siyasi Haber. Designed by Fikir Meclisi.
    • Home
    • Buy Now

    Type above and press Enter to search. Press Esc to cancel.