Close Menu
Siyasi HaberSiyasi Haber

    Subscribe to Updates

    Get the latest creative news from FooBar about art, design and business.

    What's Hot

    Humus’ta Alevi mahallelerine saldırı: “Doğuştan taşıdığımız kimlik için öldürülmekten yorulduk”

    25 Kasım 2025

    Hatimoğulları: “10 ayda 235 kadın katledildi; şüpheli ölümler kadın cinayetlerinin üstünü örtmek için kullanılıyor”

    25 Kasım 2025

    “Umudumuz mücadelede, gücümüz dayanışmada”

    25 Kasım 2025
    Facebook X (Twitter) Instagram
    Facebook X (Twitter) Instagram
    Siyasi HaberSiyasi Haber
    • Güncel
      • Ekonomi
      • Politika
      • Dış Haberler
        • Ortadoğu
        • Dünya
      • Emek
      • Kadın
      • LGBTİ+
      • Gençlik
      • Ekoloji ve Kent
      • Haklar ve özgürlükler
        • Halklar ve İnançlar
        • Göçmen
        • Çocuk
        • Engelli Hakları
      • Yaşam
        • Eğitim
        • Sağlık
        • Kültür Sanat
        • Bilim Teknoloji
    • Yazılar

      Kültür değil sömürü şiddeti, ırkçılık ve yarınsızlaştırma

      22 Kasım 2025

      Asgari ücret: Yoksulluğun standart ücreti

      22 Kasım 2025

      İmralı’ya git(de)meyenler

      22 Kasım 2025

      Savaştan nefret eden bir gerilla lideri: Öcalan’ın yıllar sonra yayımlanan söyleşisi

      20 Kasım 2025

      Karanlığa karşı direnmek: Türkiye’de transların mücadelesi

      20 Kasım 2025
    • Seçtiklerimiz

      Kırılgan bir geçiş alanında riskler ve olanaklar

      25 Kasım 2025

      Bahçeli ne demek istedi?

      20 Kasım 2025

      İş cinayetleri bilinenin iki katı!

      18 Kasım 2025

      Barcelona acı vatan

      16 Kasım 2025

      23 yılda 36 bin iş cinayeti tesadüf mü?

      16 Kasım 2025
    • Röportaj/Söyleşiler

      “Umudumuz mücadelede, gücümüz dayanışmada”

      25 Kasım 2025

      Naci Görür: “Önemli olan kentleri depreme dirençli yapmaktır”

      12 Kasım 2025

      Kerem Yıldırım: “Kemalizm, Türkiye sosyalist hareketinde hâlâ bir engel”

      12 Kasım 2025

      Barış Karabıyık: ‘Temizlik’ diyenler önce kendi ellerine baksın

      11 Kasım 2025

      Ali Coşkun: İşçi sınıfı üretimden gelen gücüyle toplumsal barışın en güçlü dayanağıdır

      29 Ekim 2025
    • Dosyalar
      • “Süreç” ve Sol
      • 30 Mart Kızıldere Direnişi
      • 8 Mart Dünya Kadınlar Günü 2022
      • AKP-MHP iktidar blokunun Kürt politikası
      • Cumhurbaşkanlığı Seçimleri
      • Ekim Devrimi 103 yaşında!
      • Endüstri 4.0 üzerine yazılar
      • HDK-HDP Tartışmaları
      • Kaypakkaya’nın tarihsel mirası
      • Ölümünün 69. yılında Josef Stalin
      • Mustafa Kahya’nın anısına
    • Çeviriler
    • Arşiv
    Siyasi HaberSiyasi Haber
    Anasayfa » Fars’ın stratejik aklı ne diyor; ‘Vur’ mu, ‘Dur’ mu?

    Fars’ın stratejik aklı ne diyor; ‘Vur’ mu, ‘Dur’ mu?

    FEHİM TAŞTEKİN Gazete Duvar için yazdı: Halihazırda İran çok cepheli bir savaşın öyle ya da böyle içinde. Bir taraftan savaşı bertaraf edecek esneklikler ve diplomatik manevralar gösteriyor diğer taraftan Direniş Ekseni’ni canlı tutmaya çalışıyor. İran’ın İsrail’in durdurulması ve bölgede ateşkesin sağlanması yönünde uluslararası topluma çağrıda bulunması gerilimi düşürme tercihini yansıtıyor.
    Fehim Taştekin27 Ekim 2024
    Facebook Twitter Pinterest LinkedIn WhatsApp Reddit Tumblr Email
    Share
    Facebook Twitter LinkedIn Pinterest Email

    İsrail, Tahran’ın 1 Ekim’deki misillemesine 26 Ekim’de İran’ın hava savunma sistemlerini, SİHA ve füze üretim tesislerini vurarak karşılık verdi. Askeri tesislere karşılık askeri tesisler.
    İran Tahran, Huzistan ve İlam eyaletlerindeki tesislerin hedef alındığını duyurdu. Dört asker öldü.
    İsrailli yetkililere göre yaklaşık 20 nokta vuruldu. Operasyona 100 kadar F-35, F-15 ve F-16 savaş uçağının yanı sıra SİHA’lar katıldı. Jetleri engellemesinler diye önce Suriye ve Irak’taki hava savunma bataryaları ve radarlar vuruldu. Amerikan medyasına konuşan İsrailli yetkililere göre Bandar İmam Humeyni Petrokimya Kompleksi, Bandar İmam Humeyni Limanı, Abadan Petrol Rafinerisi, Tange Bijar gaz rafinerisi, Tahran İmam Humeyni Uluslararası Havalimanı ve Malad füze üssündeki hava savunma sistemleri; Felak, Şehit Kadiri ve Abdul Fath füze üretim üsleri; Parçin ve Parand askeri tesisleri vuruldu.
    Axios daha spesifik bir iddia aktardı: “İsrail uzun menzilli balistik füzeler için katı yakıt üretiminde kullanılan 12 planet karıştırıcıyı vurdu.”
    İsrailli yetkililer bu karıştırıcıların çok sofistike olduğunu, İran’ın bunları üretemediğini, Çin’den temin ettiğini düşünüyor. Buradan hareketle “İran’ın füze üretim kapasitesi büyük darbe aldı” sonucuna varıyor.
    İsrailliler hedefleri bu şekilde sıralıyor ama henüz ortada bir durum raporu ya da hasarın boyutlarını gösteren yeterli görsel yok.

    ***

    İran haber ajansı Tesnim’e göre 20 noktanın vurulduğu iddiası doğru değil; gerçek sayı daha az.
    İran hava savunma sistemlerinin saldırıları püskürttüğünü belirtip hasarı küçümsüyor. Hatta hükûmet sözcüsüne göre İran halkı hava savunma sistemiyle gurur duyabilir.
    Genelkurmay Başkanlığı’na göre hava savunma sistemleri sayesinde sınırlı derecede hasar oluştu ve düşman uçakları hava sahasına giremedi. İsrail jetleri, güdümlü füzeleri İran sınırından yaklaşık 100 km uzaklıkta Irak hava sahasından fırlattı. İran’ın BM misyonu da “Irak hava sahası ABD ordusunun işgali, komutası ve kontrolü altında. ABD bu suça ortaktır” suçlamasını yöneltti.

    ***

    İsrail de İran’ın ağır darbeler aldığını öne sürüp sonucu abartmayı tercih ediyor. Başbakan Benyamin Netanyahu İran’ın hava savunma kapasitesi ve füze üretim yeteneklerine ağır darbe vurduklarını öne sürdü. Jerusalem Post İran’ın tarihi bir aşağılanma yaşadığı yorumunu yaptı.
    İsrailli yetkililer, İran’a verilecek yanıtın bütün Orta Doğu’dan görüleceğini söylüyordu. Esaslı bir tehditti. Vaat edilen cehennem, İran’a ulaşmadı. Söylenenle olan arasındaki boşluğa bir algı operasyonu girdi. Savunma Bakanlığı yeraltı karargâhından bir fotoğraf paylaştı; Savunma Bakanı Yoav Gallant monitördeki büyük yangın görüntüsüne bakıyor. Halbuki o görüntü, üç yıl önce Tahran rafinerisinde çıkan yangına aitti.
    İsrail’in abartması, İran’ın küçümsemesi yüz kurtarma ve tırmanıştan kaçınma ihtiyacına işaret ediyor. İsrail’e “Ağır darbe vurduk”, İran’a “Saldırı püskürtüldü” dedirten bu tercih misilleme sayfasını kapatmak için bir manevra alanı açıyor.

    ***

    İsrail güç gösterisinde bulunurken İran’a saldırılarını açıkça üstlenmeyen muğlaklık politikasını ilk kez terk etti. Tabii bunun arkasında saldırının ABD ile birlikte kalibre edilmesinin getirdiği bir güvence var. Bu kalibrasyon, hedeflerin birlikte belirlenmesi, İran’ı yanıt vermek zorunda bırakmayacak ölçüde bir hasarın hedeflenmesi, öncesinde ne tür hedeflerin vurulacağının Tahran’a iletilmesi ve operasyonun bölgesel müttefikleri riske atmayacak şekilde Irak ve Suriye üzerinde dar bir koridordan yürütülmesini içeriyor. Elbette yakıt ikmali, koordinasyon, sahadan istihbarat, koridor üzerinde karşı saldırıları önleme ve İsrail anakarasında THAAD’la savunma desteğinden oluşan güvence paketinin de bu kalibrasyonda payı var.

    ***

    İsrail ile ABD arasında İran’a saldırının nasıl olacağına dair tartışmalar uzun sürdü. Başlangıçta tavana yükseltilmiş hedef çıtası epeyce aşağı çekildi. 1 Ekim’deki misillemeden hemen sonra ABD Başkanı Joe Biden, G-7 liderleriyle konuşmuş, İsrail’in güçlü bir yanıt verme hakkı olduğunu ve bunu desteklediklerini açıklamıştı. Biden, İran’ın petrol tesislerinin hedef alınmasının konuşulduğunu teyit ederken nükleer tesislere saldırıyı dışlamıştı. İsrailliler önce petrol tesislerinin vurulacağını, İran’ın yanıt vermesi halinde bu sefer nükleer tesislerin hedef alınacağını söylüyordu.
    İran da bu tür bir saldırı olursa İsrail’in bütün stratejik tesislerini vuracağını duyurdu.
    Diğer taraftan İran diplomasi hamlesi başlattı. Dışişleri Bakanı Abbas Arakçi komşu komşu gezip olası bir tırmanışta tarafsızlık güvencesi aldı. Özellikle Suudi Arabistan’la normalleşme sürecinin sekteye uğramaması için çaba harcandı. Yeni bir gelişme olarak ikili askeri temaslar da arttı.
    Aksi halde denklemin ‘İran’ın petrol tesisleri vurulursa Körfez’in tesisleri de alevler içinde kalır’ şeklinde kurulacağını herkes anladı.
    Bilahare İsrailli kaynaklar petrol ve doğalgaz tesislerini vurma planından vazgeçildiği, hedef olarak askeri tesislerin belirlendiği bilgisini basına sızdırdı. Bir taraftan da İsrailli yetkililer şunu fısıldadı: Devrim Muhafızları ve Besic güçlerine ağır darbeler vurulacak. Ancak saldırılar rejimi devirecek bir istikrarsızlığı tetikleyecek şekilde tasarlandı.
    Sonuçta Amerikalılar bu minvalde bir tırmanışı göze alamadı ve İsrail’i sınırlama yoluna gitti.
    Petrol ve nükleer tesisler hedef alınırsa İran da hızlıca atom bombası üretir; dehşet dengesi kurulur! Bu korku güçler arası savaş tasarımında hâlâ caydırıcı bir öngörü.
    Bu senaryoyu bertaraf etmenin yolu İsrail’in pervasızlığını önlemekten geçiyor.

    ***

    Bölgedeki çatışmalar gösterdi ki ABD olmadan İsrail ne büyük bir savaşı yürütebilir ne de kendini koruyabilir. O yüzden İsrail, İran’ı yanıt vermeye zorlamayacak bir saldırıya ikna oldu. Haaretz’e göre, Biden yönetimi Tahran’a şu minvalde bir mesaj iletti: “Siz karşılık vermekten kaçının, biz de bu düşmanlık döngüsüne son vermek için çalışalım.”
    Lafı Gazze ve Lübnan’da ateşkesin sağlanmasına getiriyorlar. Ateşkes sağlanırsa İran-İsrail atışması da biter. Lakin İsrail’e savaşı sürdürme ve ateşkes görüşmelerini sabote etme imkanı tanıyan da Biden’ın kendisi.
    Yine de İran da çıkışı Gazze ve Lübnan’da ateşkeste görüyor. Genelkurmay’ın açıklamasında İran’ın karşılık verme hakkını saklı tutmakla birlikte Gazze ve Lübnan’da kalıcı ateşkesin gerekliliğini vurgulaması boşuna değil.
    İran’ın saldırıların püskürtüldüğü savı İsrail’e karşılık verme konusunda beklentiyi aşağı çekiyor. Dini lider Ali Hamaney’in ilk tepkisi şu oldu:
    “İsrail’in saldırısı ne abartılmalı ne de önemi küçümsenmeli. İran halkının iradesinin İsrail’e nasıl iletileceğini İranlı yetkililer belirleyecektir. Ulusun çıkarlarını korumak için harekete geçilmeli.”
    Mesaj iki yöne de çıkabilir: Ne misillemeyi dışlayın ne de bu faslı kapatma ihtimalini.
    Ulusun çıkarlarının korunması savunmadaki açıkları gidermeyi de gerektiriyor.
    Sonuçta daha büyük bir tırmanışta kritik tesislerin tehlikede olduğu gerçeği İran’ı bir felaket senaryosuyla yüz yüze bırakıyor.

    ***

    İran’ın yaşadığı ikilem değişmedi. İki sefer misillemede bulundu ve kırmızı çizgileri yeniden aşıldı. Misilleme İsrail’i sınırlasa da durdurmuyor. Misillemeden kaçınsa bu sefer dostları nezdinde itibarını, düşmanları nezdinde de caydırıcılığını kaybediyor.
    Üstelik her yeni tırmanış İran savunma yeteneklerini biraz daha ifşa ediyor. Ayrıca yeni bir misilleme turu daha büyük bir saldırıyı gerektiriyor.
    Elbette kırılganlık İsrail için de geçerli. İran ateşlediği balistik ve hipersonik füzelerle Demir Kubbe’nin İsrail’in stratejik varlıklarını koruyamadığını gösterdi. İsrail’in ABD’ye bağımlılığı da ortaya çıktı. İran karşı tarafın açıklarını göstererek kendi açmazını kapatamaz. İsrailli kaynaklara göre son saldırıda dört S-300 bataryası devre dışı bırakıldı. İran açısından düşündürücü.
    Savaş, İran’ın kaçınmak zorunda olduğu bir seçenek. İsrail ise ABD’yi İran’la savaşa çekmek için sürekli tuzak kuruyor.
    Tabii İran Lübnan, Irak ve Yemen’deki müttefikleri üzerinden de yanıtlar verebilir. Halihazırda İran çok cepheli bir savaşın öyle ya da böyle içinde. Bir taraftan savaşı bertaraf edecek esneklikler ve diplomatik manevralar gösteriyor diğer taraftan Direniş Ekseni’ni canlı tutmaya çalışıyor.
    İran’ın İsrail’in durdurulması ve bölgede ateşkesin sağlanması yönünde uluslararası topluma çağrıda bulunması gerilimi düşürme tercihini yansıtıyor. Gazze ve Lübnan cepheleri kapanmazsa misilleme sarmalına yeni gerekçeler çıkabilir.

    Share. Facebook Twitter Pinterest LinkedIn Tumblr Telegram Email

    İlgili İçerikler

    Kırılgan bir geçiş alanında riskler ve olanaklar

    25 Kasım 2025

    Bir Çağrının Çok Katmanlı Yankısı: Öcalan, YPG ve Kürt Siyasetinin Kesiştiği Yol

    24 Kasım 2025

    Gazze’de İsrail bombardımanlarında en az 24 kişi hayatını kaybetti

    23 Kasım 2025
    Destek Ol
    Yazılar
    Cumur Ülker

    Kültür değil sömürü şiddeti, ırkçılık ve yarınsızlaştırma

    Azmi Ezber

    Asgari ücret: Yoksulluğun standart ücreti

    Siyasi Haber

    İmralı’ya git(de)meyenler

    Yekta Armanc Hatipoğlu

    Savaştan nefret eden bir gerilla lideri: Öcalan’ın yıllar sonra yayımlanan söyleşisi

    Bağlantıda Kalın
    • Facebook
    • Twitter
    Seçtiklerimiz
    Ertuğrul Kürkçü

    Kırılgan bir geçiş alanında riskler ve olanaklar

    Ertuğrul Kürkçü

    Bahçeli ne demek istedi?

    Aziz Çelik

    İş cinayetleri bilinenin iki katı!

    Kıvanç Eliaçık

    Barcelona acı vatan

    Güncel Kalın

    E Bültene üye olun gündemden ilk siz haberdar olun.

    Siyasi Haber, “tarafsız” değil “nesnel” olmayı esas alır. Siyasi Haber, işçi ve emekçiler, kadınlar, LGBTİ+’lar, gençler, doğa ve yaşam savunucuları, ezilen etnik ve inançsal topluluklardan yanadır.

    Devletten ve sermayeden bağımsızdır.

    Facebook X (Twitter) YouTube
    EMEK

    GM Teknik Cam İşçileri 17 Temmuz’dan bu yana grevde

    24 Kasım 2025

    Türkiye’de Çocuk İşçiliği Derinleşiyor: “Bu Sistem Eğitim Değil, Çocuk İşçi Üretme Mekanizması”

    24 Kasım 2025

    Divriği’de madenciler işten çıkarmalara karşı nöbette

    24 Kasım 2025
    KADIN

    DSÖ: Dünyada kadınların yaklaşık üçte biri fiziksel ya da cinsel şiddete uğruyor

    24 Kasım 2025

    Üniversite öğrencisi Mizgin Ertekin yurtta şüpheli şekilde yaşamını yitirdi

    23 Kasım 2025

    Cezaevlerinde alarm veren tablo: 37 kadın mahpus ağır hastalıklarla yaşam mücadelesi veriyor

    22 Kasım 2025
    © 2025 Siyasi Haber. Designed by Fikir Meclisi.
    • Home
    • Buy Now

    Type above and press Enter to search. Press Esc to cancel.