Close Menu
Siyasi HaberSiyasi Haber

    Subscribe to Updates

    Get the latest creative news from FooBar about art, design and business.

    What's Hot

    Emekçi iş bıraktı: PTT’ler boş kaldı

    18 Ağustos 2025

    Aydın’da bir kadın katledildi

    18 Ağustos 2025

    Kamu Emekçileri Türkiye’nin dört bir yanında iş bıraktı: “Kapı kulu değil, emekçiyiz!”

    18 Ağustos 2025
    Facebook X (Twitter) Instagram
    Facebook X (Twitter) Instagram
    Siyasi HaberSiyasi Haber
    • Güncel
      • Ekonomi
      • Politika
      • Dış Haberler
        • Ortadoğu
        • Dünya
      • Emek
      • Kadın
      • LGBTİ+
      • Gençlik
      • Ekoloji ve Kent
      • Haklar ve özgürlükler
        • Halklar ve İnançlar
        • Göçmen
        • Çocuk
        • Engelli Hakları
      • Yaşam
        • Eğitim
        • Sağlık
        • Kültür Sanat
        • Bilim Teknoloji
    • Yazılar

      Sahip olduğunuz servet bizden çaldıklarınızdır

      17 Ağustos 2025

      Kamuda 8. dönem TİS: Masanın siyaseti, emekçinin gerçeği ve çıkış yolu

      16 Ağustos 2025

      Yangını büyütelim!

      15 Ağustos 2025

      Kadınlara “lütuf” gibi sunulan hak: Yarım zamanlı çalışma tuzağı

      15 Ağustos 2025

      Kürt sorunu, Lozan’ın mirası ve TKP’nin şovenizmi

      14 Ağustos 2025
    • Seçtiklerimiz

      Türk – Arap ittifakı?

      18 Ağustos 2025

      Tek istatistikte soykırım gerçeği

      18 Ağustos 2025

      Paris Komünü’nden Aydın’a uzanan bir ders

      15 Ağustos 2025

      ‘Gizli’ toplantının açık mesajı

      14 Ağustos 2025

      6,5 milyonu bekleyen tehlike! Kamu emekçileri toplu pazarlığı

      12 Ağustos 2025
    • Röportaj/Söyleşiler

      İsrail’in ‘iç’ mücadelesi gerçekten çıkmazda mı?

      21 Temmuz 2025

      SYKP Eş Genel Başkanı Mertcan Titiz: Kalıcı barış için sürecin seyircisi değil, öznesi olmalıyız

      8 Temmuz 2025

      Yangınların ortasında dayanışmanın motor gücü: Kuryelerin afetle mücadelesi – Mesut Çeki

      2 Temmuz 2025

      Kadir Akın: “Türk sosyalistleri Ermeni sosyalistlerinin varlığını görmezden geldiler, çünkü onlar Ermeniydi.”

      27 Haziran 2025

      SYKP’li Turgan: Solun örgütsel bir yenilenmeye ihtiyacı var

      11 Haziran 2025
    • Dosyalar
      • 30 Mart Kızıldere Direnişi
      • 8 Mart Dünya Kadınlar Günü 2022
      • AKP-MHP iktidar blokunun Kürt politikası
      • Cumhurbaşkanlığı Seçimleri
      • Ekim Devrimi 103 yaşında!
      • Endüstri 4.0 üzerine yazılar
      • HDK-HDP Tartışmaları
      • Kaypakkaya’nın tarihsel mirası
      • Ölümünün 69. yılında Josef Stalin
      • Mustafa Kahya’nın anısına
    • Çeviriler
    • Arşiv
    Siyasi HaberSiyasi Haber
    Anasayfa » Barış için ısrar ediyoruz, çünkü

    Barış için ısrar ediyoruz, çünkü

    Siyasi Haber15 Eylül 2015
    Facebook Twitter Pinterest LinkedIn WhatsApp Reddit Tumblr Email
    Share
    Facebook Twitter LinkedIn Pinterest Email

    Bombalar yine patlıyor, bir kez daha sokakta insanlar tek tek öldürülüyor, nokta atışı ile dükkanlar ateşe veriliyor, sabah serinliğinde gelen yumruklara kapısını geç açanlar katlediliyor. Angajman kurallarından, tüm terör gruplarına karşı olmaktan, kırmızı çizgilerden, kaçınılmaz savaş zayiatlarından söz edilerek bir kez daha uçuruma sürükleniyoruz. Tam da başka bir seçenek var demişken. Sadece analar değil, bir süredir barış umudunu taşıyan koca bir ülke tekrar ağlamaya başlıyor.

    Biz, Barış İçin Kadın Girişimi içinde çalışan kadınlar 2009 yılından beri bu ülkenin topraklarına barışın gelmesi gerektiğini söylüyoruz. Kimimiz feminist, kimimiz bu sözcüğün arkasında durmak istemeyen kadın çalışması yapan kadınlar, kimimiz Müslüman, kimimiz bu sözcüğü kimlik olarak kullanmaktan kaçınan kadınlar, kimimiz Alevi, kimimiz Marksist ya da liberal, kimimiz lise mezunu, kimimiz yüksek eğitim yapmış. Ama bir konuda anlaşıyoruz: Bu ülkeye barış lazım ve biz bu konuda ısrar ediyoruz.

    Neden kadınlar barış için ısrar eder? Barış bir ülkede herkes için gerekli değil mi? Bu sorunun cevabı toplumsal cinsiyet denilen ve insanlar arasında ciddi ve kalıcı etkileri olan bir ayrımcılık biçimde gizlidir. Üstelik de sınıf gibi, dini aidiyet gibi ve hatta neredeyse etnik kimlik gibi diğer ayrımcılık yapma biçimleri en azından bazıları tarafından bu ülkede tanınsa bile toplumsal cinsiyet sadece kadınların iyi bildiği bir ayrımcılık biçimi olmaya devam ediyor. Böyle olunca da her türlü toplumsal olayın kadınlar ve erkekler tarafından farklı yaşanabileceği gerçeği gözden kaçmış oluyor.

    Savaş da böyle bir toplumsal gerçek. Savaşın anlamı kadınlar ve erkekler için farklı, savaşın etkileri kadınlar ve erkekler için farklı. Savaş erkekler için bir erkeklik gösterme alanı olabiliyor: Kim daha kıyıcı, kim daha gaddar, kim daha acımasız. Çünkü erkeklik bu topraklarda ağlamamaktan, her an kendini savunmaktan, kendi işini kendi görmekten geçiyor.  Adı da var bunun bazı yerlerde: Delikanlılık.
    Bu erkeklik kendine uygun bir de kadınlık tarif ediyor: Uysal, evinde oturan, erkeğe biat eden ve erkeğe erkek olduğunu her an hatırlatabilen bir kadın. Kadın bunu yapmadığı zaman da erkek tarafından şiddetle yola getirilebiliyor. Savaş sırasında daha da bir erkekleşen erkekler kadınlardan daha bir kadınlık bekliyor ve gelmeyince (gelemeyince- çünkü bu, neredeyse imkansız bir arzu) kadına şiddet daha da bir gündelik, daha da bir olağan hale geliyor.

    Bu erkeklik bir de kadınları erkeğin mülkü de saydığı için ele geçiremediği düşmanının kadınına saldırmaya başlıyor, kadının bedeni bir savaş alanına dönüşüyor: Kadın tecavüze uğruyor, evinden sürülüyor, bakmakla yükümlü olduğu kişilere bakamaz hale getiriliyor, kendi bildiği, tarif ettiği kadınlığı ve hayatı yaşayamaz hale geliyor.

    Kadınlar bu yüzden savaş istemiyorlar, istemiyoruz. Bu yüzden barış için ısrar ediyoruz. Yaşadıklarımız savaşın etkilerinin on yıllarca üzerimizden kalkmadığını gösteriyor.  Doksanlarda köylerinden sürülen kadınlar bu yirmi yılda ancak yeni evlerine, yeni dillerine, yeni komşularına alışmışken, yine doksanların dili, doksanların sesleri ile karşı karşıya getirildiklerinde bu dil, bu sesler omuzlarına, omuzlarımıza o yirmi-otuz yılın ağırlığı ile biniyor.

    Doksanlarda yaşananları kimse unutmadı, unutamadı. Unutmuş gibi yapanlarla, hiç bilmiyormuş gibi yapanlar yan yana yaşadık bir süre. Ama tekrar başlayınca herkes kimsenin unutmadığını, bilmeyen kimse olmadığını bir kez daha gördü. Sokaklar, bahçeler, meydanların tekin olmaması ne demek? Haberlerde çıkmaya başladı: Bir bizden, bir onlardan, bir bizden bir onlardan, bir… Bu kahredici sıralama beş yıl, on yıl sonra bize nasıl geri dönecek?

    Doksanların bize nasıl geri döndüğünü görüyoruz. Savaşın diliyle konuşan çocuklar, büyükler. Yüzlerdeki gülümsemeleri, umudu görmezden gelip onlara kara emeller atfeden sözde bilgeler. Mersin’de sokakta oynayan çocukların oyuna mızıkçılık edeni “Bak sonra seni linç ederim, haaa” diye tehdit etmesini öğrenmiş olması! Bunun üzerine eklenen bir savaş çılgınlığının bu duyguları, bu kıyıcılığı sıradanlaştırdığında ortada yönetecek toplum, korunacak aile, umut edilecek bir gelecek kalacağını sananlar çok yanılıyorlar.

    *Barış İçin Kadın Girişimi’nden Nükhet Sirman’in yazısı, Evrensel’den alınmıştır.

    Share. Facebook Twitter Pinterest LinkedIn Tumblr Telegram Email

    İlgili İçerikler

    Türk – Arap ittifakı?

    18 Ağustos 2025

    Tek istatistikte soykırım gerçeği

    18 Ağustos 2025

    Paris Komünü’nden Aydın’a uzanan bir ders

    15 Ağustos 2025
    Destek Ol
    Yazılar
    Furkan Ege

    Sahip olduğunuz servet bizden çaldıklarınızdır

    Özlem Tolu

    Kamuda 8. dönem TİS: Masanın siyaseti, emekçinin gerçeği ve çıkış yolu

    Tuncay Yılmaz

    Yangını büyütelim!

    Siyasi Haber

    Kadınlara “lütuf” gibi sunulan hak: Yarım zamanlı çalışma tuzağı

    Bağlantıda Kalın
    • Facebook
    • Twitter
    Seçtiklerimiz
    Alp Altınörs

    Türk – Arap ittifakı?

    Akdoğan Özkan

    Tek istatistikte soykırım gerçeği

    Sevda Çetinkaya

    Paris Komünü’nden Aydın’a uzanan bir ders

    Ertuğrul Kürkçü

    ‘Gizli’ toplantının açık mesajı

    Güncel Kalın

    E Bültene üye olun gündemden ilk siz haberdar olun.

    Siyasi Haber, “tarafsız” değil “nesnel” olmayı esas alır. Siyasi Haber, işçi ve emekçiler, kadınlar, LGBTİ+’lar, gençler, doğa ve yaşam savunucuları, ezilen etnik ve inançsal topluluklardan yanadır.

    Devletten ve sermayeden bağımsızdır.

    Facebook X (Twitter) YouTube
    EMEK

    Emekçi iş bıraktı: PTT’ler boş kaldı

    18 Ağustos 2025

    Kamu Emekçileri Türkiye’nin dört bir yanında iş bıraktı: “Kapı kulu değil, emekçiyiz!”

    18 Ağustos 2025

    Kamu emekçileri 18 Ağustos’ta alanlarda: PTT’den iş bırakma eylemi öncesi gözdağı

    17 Ağustos 2025
    KADIN

    Temmuz ayında en az 28 kadın katledildi: Şiddet yayılıyor, sessizlik büyüyor

    6 Ağustos 2025

    Patriarkayı yık

    22 Haziran 2025

    Kadının İnsan Hakları Derneği, İstanbul Sözleşmesi’ni AİHM’e taşıdı

    3 Mayıs 2025
    © 2025 Siyasi Haber. Designed by Fikir Meclisi.
    • Home
    • Buy Now

    Type above and press Enter to search. Press Esc to cancel.