Tanrıkulu, yaptığı yazılı açıklamada Ezidiler ile ilgili tüm demokratik güçleri duyarlı olmaya çağırarak şunları yazdı:
“IŞİD’in işgali sonucunda Ağustos 2014 tarihinden itibaren kaçarak Türkiye’ye gelen 30.000’i aşkın Ezidi’den 10.000’i halen ülkenin çeşitli illerinde yaşamaktadırlar. Ezidilerin küçük bir kısmının AFAD’a ait Midyat ve Nusaybin’deki kamplarda tutulduğunu bilmekteyiz. Ancak Ezidilerin önemli bir kısmı halen Siirt, Batman, Şırnak, Diyarbakır ve Viranşehir’de belediyelerin kurduğu kamplarda yaşamaktadırlar. Söz konusu kamplarda bulunan Ezidilere hala ‘geçici sığınmacı’ statüsü bile verilmediği için herhangi bir hizmete erişimleri bulunmamaktadır.
Türkiye’de karşılaştıkları bazı ayrımcı politikaların yanı sıra, iddiaya göre kaynağı belirsiz bir güç Ezidileri Türkiye’den toplu halde göç etmeye iten bir söylentiyi kamplarda yaymaktadırlar. Ezidi Kültür Vakfı’nın yaptığı açıklamaya göre bu söylentiye kanan bazı Ezidiler sınıra göç etmek üzere şimdiden hazırlığa girişmişlerdir. Ezidilerin bulundukları il ve ilçelerdeki mülki amirliklerin de bu söylentiden ve hareketlenmeden haberdar olduğu gelen iddialar arasındadır. IŞİD saldırısı neticesinde büyük bir travma yaşamış, katliama maruz kalmış olan Ezidi halkının Türkiye’ye kaçmış olan kesiminin korunması ve insan ticareti yapan çetelerin ağına düşürülmemesi Türkiye Cumhuriyeti’nin ilgili bakanlıkların ve mülki amirliklerin doğrudan sorumluluğudur. Belediyelerin kurduğu kamplarda yaşayan Ezidilerin özellikle bu kampları boşaltması için mi yeniden göç yoluna sürülmek istendiği iddiasına açıklık getirilmelidir.
Ezidi Kültür Vakfı tarafından yapılan söz konusu iddialara Sayın Ahmet Davutoğlu’nun bir an önce yanıt vermesini beklemekteyiz. Ezidilerin tekrar bir göç yoluna sürülmemesi konusunda duyarlılığımızı korumaktayız. IŞİD vahşetine maruz kalmış olan Ezidilerle ilgili tüm demokratik güçleri de bu konuda azami duyarlılık içinde olmaya çağırıyorum.
Ezidilerin Türkiye’deki statülerinin netleştirilmesi, güvenliklerinin sağlanması ve insani koşullarda yaşamaları için gerekli koşulların yaratılması konusunda yapılacak her türlü çalışmanın içinde olmaya da hazırız.”