Cumhurbaşkanı Erdoğan, 24 Nisan’a ilişkin yaptığı açıklamada “Ey AB, 12 yıl başbakanlık yaptım. Her gittiğim uluslararası toplantıda biz arşivlerimiz açmaya hazır olduğumuzu söyledik. Diyorum ki Ermenistan da açsın, üçüncü ülkeler varsa onlar da açsın. Hatta daha da ileri gidiyorum biz askeri arşivlerimizi de açmaya hazırız” dedi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, İstanbul Kongre Merkezi’nde düzenlenen Çanakkale 100. Yıl Barış Zirvesi Yüksek Düzeyli Oturumu’nda konuştu. Erdoğan, Büyük Felaket’in yıl dönümüne ilişkin “Bize ve milletimize yöneltilen saldırılar kesinlikle art niyetlidir. Biz yaşanan hiçbir acıyı yok saymadığımız gibi, acıların yarıştırılmasına da müsaade etmeyiz. O dönemde göçler sırasında ölen 4 milyon Müslüman için ne kadar üzüntü taşımışsak, hayatını kaybeden Ermeniler için de o kadar üzüntülüyüz. Onlar bize emanettir ya…” dedi.
Erdoğan şöyle konuştu:
“Coğrafyamız 1. Dünya Savaşı sırasında öyle acılar yaşamıştır ki, her birini anlatmaya haftalar, aylar yetmez. Bu topraklarda 349 şehitliği bulunan bir milletiz. O dönem bir düzine cephede savaşan bir milletin kendi topraklarında asayiş sorunları yaşaması kaçınılmazdı. Bu nedenle, bir bakıma savunmasız kalan Anadolu’da çeşitli güçlerin tahrik etmesiyle Ermeni çeteleri sivil halka karşı katliama giriştiler. Osmanlı devleti çeşitli tedbirler alma ihtiyacı duydu. Bunlar, Ermeni nüfusun ülkenin daha güneylerine göç ettirilmesiydi. Türkiye olarak bu süreçte yaşanan sıkıntıları gayet iyi biliyoruz. Hepsi de arşivlerimizde kayıtlıdır. Burada samimi olarak söylüyorum; 1915 olaylarındaki rakamlar dahil tüm iddiaların hepsi de dayanaksızdır, mesnetsizdir. Avrupa Birliği’ne tekrar seslenmek istiyorum: Türkiye’nin arşivlerini açmasını istiyor. Ey AB, 12 yıl Başbakanlık yaptım, şu anda Cumhurbaşkanıyım; her gittiğim toplantıda arşivlerimizi açmaya hazır olduğumuzu her zaman söylüyorum. Ve diyorum ki, Ermenistan’ın arşivleri de varsa, onlar da açsın. Hatta daha da ileri gidiyorum, biz askeri arşivlerimizi de açmaya hazırız diyorum. Bizim bu noktada endişemiz yok, korkumuz yok. Bizim ecdadımız zulmetmemiştir.”