Mersin Tabip Odası Kadın Hekimlik ve Kadın Sağlığı Komisyonu, 23 Ekim 2023 günü Mersin Üniversitesi Tıp Fakültesi önünde 23 yaşındaki İntörn Dr. Nida Nur Nergiz’in, bir erkek tarafından ateşli silahla vurularak ağır yaralanmasına ilişkin görülecek dava öncesinde Mersin Adliyesi önünde basın açıklaması gerçekleştirdi. Açıklamada, “Erkek vuruyor, devlet koruyor” sloganı atıldı. Yönetim Kurulu üyesi Uzm. Dr. Birsel Tutuş’un okuduğu açıklamada, “Fail indirimsiz cezalandırılana, toplumsal cinsiyet temelli şiddetle mücadelede caydırıcı ve etkili bir yargı kararı alınana kadar sürecin takipçisi olacağız” denildi.
“Son 3 yıl içerisinde bin 639 kadın cinayeti işlendi”
Mersin Tabip Odası Kadın Hekimlik ve Kadın Sağlığı Komisyonu Yönetim Kurulu üyesi Uzm. Dr. Birsel Tutuş olaya ilişkin yaptığı hatırlatmada, “23 Ekim 2023 tarihinde bir erkeğin pompalı tüfekle 6 el ateş etmesi sonucu 23 yaşındaki İntörn Dr. Nida Nur Nergiz vücudunun birçok yerinden ciddi yaralar alıp hayati tehlike yaşadı ve saldırı günü ameliyatla bir bacağı diz üzerinden ampüte edildi. Diğer bacağını kaybetme riski yüksek olduğundan görev yaptığı Mersin Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesi’nde birçok ameliyat geçirdi” dedi.
Son 3 yıl içerisinde bin 639 kadın cinayetinin işlendiğini açıklayan Tutuş, “Bugün 2 Nisan 2024 ve biz kadınlar, İntörn Doktor Nida Nur Nergiz’in vurulmasının ikinci duruşması için Mersin Adliyesi önündeyiz.
Kadınlara karşı şiddetin temel sebebini toplumsal cinsiyet eşitsizliği olarak tanımlayan İstanbul Sözleşmesi’nden 20 Mart 2021’de hukuksuz çıkışla, Sözleşme’nin şiddetle mücadelede devlete yüklediği önleyici sorumluluklar da terk edildi. Topluma anlatılanın aksine Sözleşme’den çıkılmasının asıl nedeni bu tanım ve yükümlülüklerdi. Bu üç yıl içinde 711’i şüpheli, 1639 kadın cinayeti işlendi. Bir günde 8 kadın cinayeti haberi alıyoruz” ifadelerini kullandı.
“Cezasızlık suçu körüklüyor”
Hukuksuz çıkış kararlarının potansiyel failleri cesaretlendirdiğini ve şiddeti arttırdığını belirten Tutuş, şöyle devam etti: “Erkek şiddeti ile ülkemizde katledilen binlerce kadından adı aklımıza kazınan, 8 Mart Dünya Kadınlar Günü’nde katledilen Dr. Feray Balkan, Hemşire Ayfer Kaya, Özgecan’dan bahsediyoruz. En temel insan hakkından; yaşam hakkından söz ederken kaç kadının öldürüldüğünü saymak zorunda bırakılıyoruz. “Neden kadına şiddet yıldan yıla artıyor?” diye soracağız. Yanıtı yine bizler vereceğiz. Sesimizin sözümüzün ulaştığı her yerde, cinsiyet eşitsizliğinin şiddetle hatta ölümle sonuçlandığını anlatacak; asıl sebep, eşitsizliği pekiştiren her söz ya da sessizlik, her eylem ya da eylemsizliktir diyeceğiz.
Yargı felç, adalet rafta, cezasızlık normalleşti, şiddetle mücadele gücü devre dışı bırakıldı
Kadınlara karşı işlenen suçların yargılanmasında faile uygulanan iyi hal, haksız tahrik gibi ceza indirimlerinin, şiddetin artarak devam etmesindeki etkisini yüzlerce örnekle yıllardır anlatıyoruz. Cezasızlık politikalarının özellikle son 3 yılda getirildiği durum ise failleri değil, mağdurları cezalandırmaya dönüştü.
Şiddet failleri yakalansa da mahkemelerde verilen ceza Meclis’te infaz düzenlemesi adı altında affedildi. Kadın katilleri ve tecavüzcüler salıverildi, cezasızlık bu suçları körüklüyor.
31 Temmuz 2023’te yürürlüğe giren yeni İnfaz Yasası ile toplum vicdanında çok derin yaralar açan suçlar da dahil; cinayet, tecavüz, dolandırıcılık, uyuşturucu ticareti, insan ticareti gibi suçlar suç olmaktan çıkarıldı. Bu düzenlemeden sonra hukuk literatürüne ve Google arama motoruna “yatarı ne kadar” deyimi eklendi. Örneğin, 9 yıl ceza alan bir suçlu kapalı ceza evinde sadece 1 ay kaldı.”
“Yargı felç edildi”
Yargının felç edilmesinin, adaletsizliğin ve hukuksuzluğun her alanda, toplumda tüm vatandaşları, özellikle de kadınları hakkını aramak ve yasalardan yararlanmaktan alıkoyduğunu ve suç iklimini beslediğini vurgulayan Tutuş, kadınların taleplerini şöyle sıralardı: “Haksız tahrik indirimlerine, cezasızlığa tahammülümüz yok! Failleri cezasızlıkla ödüllendirmeyin! Fail indirimsiz cezalandırılana, toplumsal cinsiyet temelli şiddetle mücadelede caydırıcı ve etkili bir yargı kararı alınana kadar sürecin takipçisi olacağız. Gerçek adalet sağlanana dek buradayız! Dayanışmamızla karşınızdayız!”
(Siyasi Haber – Barış Çoban)