Kadınlar Birlikte Güçlü, mücadele eden kadınlara dönük yoğun bir polis tacizi yaşandığını söyleyerek, kadınları sindirme çabalarının bununla sınırlı kalmadığını, kadınların, babalarına ve patronlarına şikayet edildiğini aktardı.
Bir süredir örgütlü mücadele eden kadınların polis takibi ve tehdidiyle karşı karşıya kaldığını, erkek-devletin, genç kadınları hukuksuzca patronlara, babalara şikâyet ederek sindirmeye çalıştığını ifade eden Kadınlar Birlikte Güçlü, bugün Eğitim Sen Kadıköy Şubesi’nde basın açıklaması gerçekleştirdi.
Açıklamada, erkek-devletten aldıkları güçle kadınları katleden, cezasızlık politikaları ile cesaretlendirilen faillerin aralarında gezerken, onları engellemeyen kolluk kuvvetlerinin her eylemde kadınların karşısına çıkarıldığı söylendi.
Kadınlar Birlikte Güçlü, birçok ilde ve özellikle Ankara’da sokakta mücadele yürüten kadınlara dönük yoğun bir polis tacizi yaşandığını söyledi.
Evlerine giderken yolları kesilen kadınlar; zorla polis araçlarına bindirilmeye çalışılıyor, iş yerlerinin önünde polisler bekliyor ve toplantı yaptıkları alanlara polis açıkça tehdit eder şekilde gelip kadınlar gidene kadar bekliyor.
Genç kadınlar babalarına şikayet ediliyor
Kadınlar Birlikte Güçlü’nün ifadelerine göre Ankara’da feminist mücadele ve kadın mücadelesi yürüten kadınların yaptıkları her etkinliğe, atölyeye, buluşmaya giden polislerin, kadınları kriminalize etmeye çalışması, taciz etmesiyle yeterli kalmıyor. Genç kadınlar bir de aileleri üzerinden sindirilmeye çalışılıyor.
Patriyarkal bir denetim aracı olarak aile devreye sokuluyor diyen Kadınlar Birlikte Güçlü, “Mücadeleye katılmak isteyen, dayanışma içinde olmak isteyen kadınlar, polis tarafından, hiçbir yasal dayanak olmadan, en eski erkek egemen yöntemle bildiğiniz ‘babalarına’ şikâyet ediliyor, şiddete açık hale getiriliyor. Yani erkek şiddeti ve devlet şiddeti el ele kadınları mücadeleden uzaklaştırmaya çalışıyor. Polis bizi böylece aile içine ve şiddete hapsetmeye kalkıyor, sessiz kalmaya zorlanıyor” ifadesinde bulundu.
“Ankara Emniyeti açık şekilde suç işliyor!”
2 hafta önce Ankara’da eylem yapan 3 arkadaşlarının özel güvenlik ve polis taciziyle engellenip, keyfi gerekçelerle gözaltına alındıklarını ve ardından ailelerine, işyerlerine ulaşılarak tehdit edildiklerini ifade eden Kadınlar Birlikte Güçlü, “Hiçbir hukuki gerekçeleri olmadan keyfi bir şekilde mücadelemizi engellemeye çalışanlara karşı sessiz kalmayacağımızı, hayatlarına sahip çıkan kız kardeşlerimizi yalnız bırakmayacağımızı ve her türlü erkek-devlet şiddetine, patriyarkal tehditlerine karşı mücadele etmekten vazgeçmeyeceğimizi yüksek sesle dile getirmek için bugün buradayız” dedi.
Kadınlar Birlikte Güçlü, “Ankara Emniyeti’nin açık bir şekilde suç işlediğini hepimiz görüyoruz. Arkadaşlarımızın başına bundan sonra gelebilecek her türlü şiddet ya da sorundan Ankara Emniyeti’nin sorumlu olacağını buradan ilan ve ifşa ediyoruz” şeklinde konuştu.
Devletin imkanları, mücadele eden kadınlara karşı seferber edildi
Sağlık durumuna rağmen cezaevinde siyasi rehine olarak tutulan Aysel Tuğluk ve erkek-devlet şiddetiyle tacize, tecavüze maruz bırakılan ve ölümüne sebep olunan Garibe Gezer için düzenlemek istedikleri eylemin hiçbir gerekçe olmadan engellendiğini hatırlatan Kadınlar Birlikte Güçlü, devletin, bütün imkanlarını mücadele yürüten kadınlara karşı seferber etmeyi seçtiğini söyledi.
Hayatlarının her alanında karşılarına çıkan erkek-devlet şiddetine, tacize, tecavüze, tehditlere karşı hayatlarına sahip çıkmaya çalışırken kadınlara yöneltilen polis şiddetini asla kabul etmediklerini aktaran Kadınlar Birlikte Güçlü şunları söyledi:
“Tüm bu baskılara, hukuksuzluklara karşı mücadelemizden bir geri adım atmaya niyetimizin olmadığını herkese duyurmaya kararlıyız. Sistematik bir şekilde yürütülen şiddet politikaları bizi asla yıldıramayacağı gibi tersine öfkemizi büyütüyor, kararlılığımızı pekiştiriyor ve isyanımızı yükseltiyor. Erkek-devletin tüm mekanizmalarına yayılan bu hukuksuzluklara karşı sessiz kalmayacağımızı buradan tekrar dile getiriyoruz. Kadın dayanışmasını ve feminist isyanı da arkamıza alarak Ankara’da devlet eliyle işlenen suçlara karşı yasal başvuruların takipçisi olmaya devam edeceğiz.
Ülkede idari ve hukuki kurumların kadın düşmanı politikalarına ve kararlarına karşı haklarımızı, hayatlarımızı, yaşam alanlarımızı savunmaya devam edeceğiz. Olduğumuz her yerde mücadeleyi büyütürken bize yönelen erkek-devlet şiddetini her zaman ve her yerde yüksek sesle ifşa etmekten geri durmayacağız.
Gücünü ve kaynaklarını halkın güvenliğini sağlamak yönünde kullanması gereken iktidar, içinde bulunduğu krize çıkış yolu bulamadığı için çareyi biz direnen kadınları susturmaya çalışmakta arıyor. Pandemiye, yasaklara, tehditlere rağmen evlerde, sokaklarda, atölyelerde, okullarda, işyerlerinde, kampüslerde yani yaşadığımız, nefes aldığımız her yerde mücadelemizi büyütmeye, öfkemizi örgütlemeye devam edeceğiz.
Adil, eşit ve özgür bir hayatı kurmak için verdiğimiz bu mücadeleye olan inancımız erkek-devlet şiddetine ve patriyarkal tehditlerine galip gelecek ve bu kararlılıkla biz kazanacağız. Yaşasın Kadın Dayanışması! Yaşasın Feminist Mücadelemiz!”