Kazma Bırak, Türkiye, Kıbrıs ve Yunanistan halklarının Dünya Barış Günü’nü kutladı. Halklar arasında nefreti değil dayanışmayı yükselten ekolojik barış hareketini selamlayan Kazma Bırak, “İnsan ve doğa ile barış için dayanışmayı aşağıdan örgütlenmeye devam edeceğiz” dedi.
Türkiye, Kıbrıs ve Yunanistan halklarının ekolojik barış hareketi Kazma Bırak, 1 Eylül Dünya Barış Günü’ne ilişkin yaptığı açıklamada, “Ardı ardına kapitalist felaketlerle karşı karşıya olduğumuz bu dönemde barışı yöneticilerin insafına bırakmanın insanlık için bir intihar girişimi olduğunun farkındayız. İnsan ve doğa ile barış için dayanışmayı aşağıdan örgütlenmeye devam edeceğiz” denildi.
2020 ortası itibariyle tüm dünyada yerinden edilen kişilerin sayısının 80 milyonu aştığını açıklayan BM Mülteciler Yüksek Komiseri Filippo Grandi’nin, “Geçtiğimiz 10 yıl içinde zorla yerinden edilen kişilerin sayısı iki katına çıktı. Bu, uluslararası toplumun barışı koruyamadığını göstermektedir. Bu korkutucu tabloda ne yazık ki yeni bir eşiği daha aşıyoruz ve dünya liderleri savaşa dur demedikçe durum daha da kötüye gidecek” açıklamasını hatırlatan Kazma Bırak, “Dünyamızın karşı karşıya olduğu çoklu kriz, sorumluluğu üstlenenleri bile durumu tanımlamak için bu tür sözcükleri kullanmaya zorladığına göre, karşılaştığımız sorunun büyüklüğünü siz hayal edin” dedi.
“Mülteci karşıtı ırkçı politikalar körükleniyor”
Covid-19 sürecinde yaşanan çoklu krizin zorla yerinden edilmiş kişilerin halihazırda yaşadıkları sorunları daha da derinleştirdiği açıklama, şöyle devam etti: “Tüm dünyada çatışmaların temelinde yatan nedenleri çözüme kavuşturmak yerine, mülteci karşıtı ırkçı politikalarla halkların yöneticilere karşı öfkesi manipüle edilmeye çalışılıyor. İnsan hakları temelli çözüm önerileri yerine halkların dayanışma duyguları yalan haber ve iftiralarla ezilenlere öfkeye dönüştürülüyor.
“Artık yeter denmeli”
Bölgemizi kasıp kavuran son orman yangınlarında da gördük ki; sürekli ırkçılığı körükleyen, halkları birbirine kırdırmanın eşiğine getiren Türkiye, Yunanistan ve Kıbrıs devletleri her sene silahlanma için milyarlarca dolar ayırabilirken, sıra yangın söndürme ekipmanlarına ve personeline gelince kaynak yok diyorlar. Savaş, rant ve kardan başka gözleri bir şey görmeyen zombi hükümetler ve şirketlere karşı; insanlığın da doğanın da ortak çıkarları, bu yıkıcı politikaları, yani kapitalizmi durdurmaktan, artık yeter demekten geçiyor.
“Yaşasın barış”
Ardı ardına kapitalist felaketlerle karşı karşıya olduğumuz bu dönemde barışı yöneticilerin insafına bırakmanın insanlık için bir intihar girişimi olduğunun farkındayız. Halkların birbirine karşı kışkırtılmadığı, milyarlarca doların silahlara değil, gezegenimizdeki yangının söndürülmesi için kullanıldığı, insan ve doğa ile barış için dayanışmayı aşağıdan örgütlenmeye devam edeceğiz. Çünkü hem doğanın hem de insanlığın geleceği buna bağlı.
ζήτω η ειρήνη, biji aşti, long live peace, yaşasın barış.”