İstanbul başsavcılığı, gazeteci Cemal Kaşıkçı’nın önceden yapılan planlama doğrultusunda Suudi başkonsolosluğuna girer girmez boğularak öldürüldüğünü bildirdi.
Gazeteci Kaşıkçı, evlilik işlemleri için 2 Ekim’de Arabistan’ın Levent’teki başkonsolosluk binasına girmiş, bir daha kendisinden haber alınamamıştı. İlk olarak Kaşıkçı’nın binadan ayrıldığını söyleyen Suudi Arabistan yönetimi, 20 Ekim’de gazetecinin başkonsolosluk binasında ‘arbede sonucu’ öldüğünü öne sürmüştü. Suudi yetkililerin talimatıyla öldürüldüğü üzerine durulan Kaşıkçı’nın cesedine ulaşılamamıştı.
Soruşturmayı yürüten başsavcılık, elde ettiği bulguları yazılı açıklamayla aktardı.
Savcılık, Kaşıkçı’nın başkonsolosluk binasına girer girmez önceden planlandığı üzere boğularak öldürüldüğünü, ardından da cesedinin parçalara ayrılarak yok edildiğini bildirdi.
Açıklamada, Kaşıkçı’nın öldürülmesine ilişkin ‘yerli işbirlikçi’nin olduğuna dair Suudi makamlarının herhangi bir beyanı olmadığı belirtilerek Suudi Arabistan’daki 15 şüphelinin Türkiye’ye iadesinin talep edildiği dile getirildi.
Açıklamada “Gerçeğin ortaya çıkarılmasına yönelik tüm iyi niyetli çabalarımıza rağmen görüşmelerden somut sonuç elde edilememiştir” dendi.
Suudi Arabistan Başsavcısı Suud El Muceb, 29 Ekim’de soruşturma için Türkiye’ye gelerek İstanbul Cumhuriyet Başsavcısı İrfan Fidan’la görüşmeler gerçekleştirmiş, bugün ülkesine dönmüştü.
'Yargılama yetkisi Türkiye’de'
Açıklamanın tamamı şöyle:
(Diken)