Milli Eğitim Bakanı Ziya Selçuk eğitimde ‘yapısal iyileşme’ ifadeleriyle zorunlu din dersi, yaz tatili ve Suriyeli çocuklara ilişkin açıklamalarda bulundu.
CNN Türk'te Hafta Sonu adlı programa katılan Selçuk, "Eğitimde tümüyle sancısız bir değişim öngörüyoruz" ifadelerini kullanarak LGS (Liseye Giriş Sınavı) için bu sene uygulanan adrese dayalı sistemin problem yarattığını belirtti. Türkiye'de eğitim sisteminde sık sık değişiklikler yapılmasının çocuklarda huzursuzluk yarattığını belirten Selçuk şöyle konuştu:
"Bizim bu sene LGS sistematiğinde uyguladığımız yaklaşımda bazı problemler oluştu. Yine haziran ayında oluşturulan bir LGS kılavuzu vardı. O kılavuzda adrese dayalı yerleştirmenin parametreleri ortaya konulmuştu. O parametreler doğrultusunda işlem yapmak zarureti vardı çünkü sınav ona göre yapılmıştı. Bizim o parametreleri değiştirme gibi bir seçeneğimiz yoktu ama önümüzdeki yıl çok rahatlıkla, içtenlikle söyleyebilirim ki bu tür sorunların tamamına yakınının çözüleceğini görecekler."
"Etnik bir davranış"
680 bin civarında Suriyeli çocuğun eğitim almayı beklediğini belirten Bakan Suriyeli mülteciler hakkında etnik bir davranış sergilendiğini söyledi:
"Daha evvel uluslarası çocuklar olsun istiyorduk ama bizim çocuklarımızın istikrarını koruyarak. Türkçe öğrenmelerini istiyoruz. Türkiye'yi tanımak istiyorlar. Suriyeli yetiştirmek gibi bir derdimiz yok. Etnik bir davranış sergiliyoruz. Finlandiya'nın bütün öğrenci sayısı 600 binin altında. Suriyeli öğretmenler var. Hem Arapça hem Türkçe bilen öğretmenlere ihtiyacımız var."
"Din dersleri kimin için zorunlu"
Geçtiğimiz günlerde yabancı dil dersi için de 'zorunluluk' tartışmasını açan Bakan Selçuk tektip yaklaşımla çözülemeyeceğini belirterek "Bazı gruplar için yabancı dil seçmeli olabilir, neden zorunlu oluyor?" şeklinde konuşmuştu. Zorunluluk tartışmasını bu sefer din dersleri için sürdüren Selçuk şöyle konuştu:
"Din dersleri içinde 'zorunluluk' geçen bir kelimeden bahsediyoruz. Kimin için zorunlu diye baktığımızda bu tartışılır. Zaman içerisinde demokrasinin dönüşmesiyle bazı insanlar başka dersler almak isteyebilir. Devlet politikası var. Bununla ilgili milletimizin beklentisi bizim için önemli."
"Yapısal iyileşme" vurgusu
Okullardaki yaz tatili süresinin Avrupa'daki gibi 200 gün olabileceğini söyleyen Bakan Selçuk takvimin değişebileceğini belirterek 'yapısal iyileşme' vurgusunda bulundu:
"Tek yarıyıl olmak zorunda değil. 180 iş günü artabilir. Bizim tatilimiz uzun. Avrupa ortalaması 200 okul günü. Bizde 180 iş günü var. Japonya'da 220 gün. Önce yapısal olarak bir iyileştirmeye gidelim. Ondan sonra 180 iş günü Avrupa'daki gibi 200 iş günü olabilir. Türkiye'nin yüzde 90'ı tarım toplumuyken yazın 3 aylık boşluğu bırakmışlar çünkü tarım yapılıyor. İş tersine dönmüş yüzde 80'i şehirleşmiş ama bu takvim yine aynı kalmış, temel çıkmaz bu. Değişebilir. Şu anda 180 iş gününü hemen artırmak gibi bir derdimiz yok. Önce yapısal olarak bir iyileştirmeye gidelim. Ondan sonra orta vadede 180 iş günü Avrupa'daki gibi 200 gün olabilir."
Sputnik, AA