Close Menu
Siyasi HaberSiyasi Haber

    Subscribe to Updates

    Get the latest creative news from FooBar about art, design and business.

    What's Hot

    Beyaz Toros tişörtleri aklanamaz: Cezasızlığa son!

    7 Kasım 2025

    Tayfun Kalmaegi Vietnam’ı da vurdu: En az 5 ölü var, binlerce kişi tahliye edildi

    7 Kasım 2025

    Beş mahpusun yanarak öldüğü nakil aracı davası 14 yıl sonra cezasızlıkla kapandı

    7 Kasım 2025
    Facebook X (Twitter) Instagram
    Facebook X (Twitter) Instagram
    Siyasi HaberSiyasi Haber
    • Güncel
      • Ekonomi
      • Politika
      • Dış Haberler
        • Ortadoğu
        • Dünya
      • Emek
      • Kadın
      • LGBTİ+
      • Gençlik
      • Ekoloji ve Kent
      • Haklar ve özgürlükler
        • Halklar ve İnançlar
        • Göçmen
        • Çocuk
        • Engelli Hakları
      • Yaşam
        • Eğitim
        • Sağlık
        • Kültür Sanat
        • Bilim Teknoloji
    • Yazılar

      Kuyu Tipi Hapishaneler: Tecrit ve direniş

      6 Kasım 2025

      Romanes: Cadı dilinden direniş diline

      5 Kasım 2025

      İnşa süreci: Faşizm ya da demokrasi

      4 Kasım 2025

      Adaletin eşiğinde: Demirtaş kararı ve hukukun imtihanı

      3 Kasım 2025

      Cumhuriyetin kurucu İdealleri ve ötekileri

      30 Ekim 2025
    • Seçtiklerimiz

      “New York, New York”

      6 Kasım 2025

      Sudan savaşı, Çinli Wing Loong’a karşı Bayraktar ve savaş ağaları

      3 Kasım 2025

      Trump, Fed ve para politikası: Sol, merkez bankası konusunda neyi savunmalı?

      2 Kasım 2025

      Motokuryelerin ekim isyanı

      28 Ekim 2025

      İstikrarsızlık üreten istikrar programı

      26 Ekim 2025
    • Röportaj/Söyleşiler

      Ali Coşkun: İşçi sınıfı üretimden gelen gücüyle toplumsal barışın en güçlü dayanağıdır

      29 Ekim 2025

      Altan Açıkdilli: “Canımı çekiştiriyor yine canım”

      28 Ekim 2025

      DSİP’ten Şenol Karakaş: Ne barış süreci demokrasinin gelişmesine ne de demokratik adımlar barış sürecinin nihayete ulaşmasına ertelenebilir

      27 Ekim 2025

      Ilan Pappe: Filistinliler hâlâ etnik temizlik ve soykırımla karşı karşıya

      16 Ekim 2025

      ‘Kadıköy Kültür Evi hem nefes aldığımız hem de birlikte söz kurduğumuz bir yer’

      10 Ekim 2025
    • Dosyalar
      • “Süreç” ve Sol
      • 30 Mart Kızıldere Direnişi
      • 8 Mart Dünya Kadınlar Günü 2022
      • AKP-MHP iktidar blokunun Kürt politikası
      • Cumhurbaşkanlığı Seçimleri
      • Ekim Devrimi 103 yaşında!
      • Endüstri 4.0 üzerine yazılar
      • HDK-HDP Tartışmaları
      • Kaypakkaya’nın tarihsel mirası
      • Ölümünün 69. yılında Josef Stalin
      • Mustafa Kahya’nın anısına
    • Çeviriler
    • Arşiv
    Siyasi HaberSiyasi Haber
    Anasayfa » Davutoğlu’nu anlamak – Haluk Gerger

    Davutoğlu’nu anlamak – Haluk Gerger

    Siyasi Haber15 Eylül 2015
    Facebook Twitter Pinterest LinkedIn WhatsApp Reddit Tumblr Email
    Share
    Facebook Twitter LinkedIn Pinterest Email

    Ahmet Davutoğlu kamuoyunda, İslami referansları ve buna bağlı olarak da  “stratejik derinlik” diye adlandırdığı “yeni Osmanlıcılık” hevesleri ile biliniyor. Bu görüntü, entelektüel sığlık içinde gerideki “öz”ü bulanıklaştırıyor ve O’nun asıl işlevini gizliyor. Yeni göreviyle birlikte artık bu özü bir kez daha berrak biçimde ortaya koymanın zamanı gelmiştir. Bu öz, aynı zamanda, tepedeki “Lider”in konumuyla yönünü de yansıttığından ayrıca önemlidir. Bu gerçeklik kavrandığında görülecektir ki, Davutoğlu’nun atanması oldukça bilinçli bir tercihin sonucudur.

    Yeşil sermayenin sözcüsü

    İlk tespit etmemiz gereken nokta, Davutoğlu’nun, genel olarak sermayenin, özel olarak da büyük burjuvazinin yükselen tabakası olan ve “yeşil sermaye”, “Anadolu kaplanları” gibi isimlerle anılan MÜSİAD burjuvazisinin; birikim, uluslararası kapitalizme eklemlenme, pazar ve buna bağlı olarak da Ortadoğu siyasetinin/hedeflerinin teorisyeni, sözcüsü ve uygulayıcısı olduğu gerçeğidir. Yükselen sermayenin siyasal iktidarının temsilcisi Erdoğan/AKP hükümetlerinin bu “stratejik derinliği”nin kilit ismi başından beri Davutoğlu olmuştur.

    Yeni burjuvazinin “stratejik derinliği”nin özü, işte bu pazar arayışında ve onun hem temeli hem sonucu olarak düşünülen bölgesel hegemonya hamlesinde yatıyor; Davutoğlu’nun ideolojik olarak İslam-Osmanlı referanslı ve toplumsal bilinç/bellek mühendisliği noktasında da kurgulanmış tarih anlatımına dayalı teorik argümanlarıyla da cilalı görüntüsüne kavuşuyor.

    Türkiye’nin “yumuşak gücü”nü onun burjuvazisi kullanmaya kalkar da, Emperyalizm sadece seyretmekle yetinir mi? Bu, elbette, eşyanın tabiatına aykırıdır. Demek ki, Erdoğan iktidarının yönelimlerinin temelinde, yani Davutoğlu’nun ideolojik/teorik argümanlarının ve uygulamalarının gerisinde, özel bir etmen, itici bir güç, belirleyici unsur olarak Amerika Birleşik Devletleri’ni de hesaba dahil etmek gerekmektedir.

    Türkiye’nin, eskiden olduğu gibi, bölgeye yabancılaşmış burjuvazisi ve bürokrasisinin yönetiminde, emperyalizmin çıkarlarının jandarması/tetikçisi rolünü sürdürmesinin iç ve dış koşullarının kalmadığı bir dönemde, salt “militer araç”lıktan “yumuşak güç unsuru” olmaya bir geçiş yapması gerekmekteydi. Büyük Ortadoğu Projesi (BOP), dışsal, özellikle de militer dayatmalardan ziyade, yerel dinamiklerin manipülasyonuyla kendini içten yeniden üretme kabiliyetine dayalı bir “organik hakimiyet” projesiydi. Bu durumda, Türkiye’nin bölge tarihi ve sosyo-kültürel kökenlerinden kaynaklanan “yumuşak gücü”yle bir “rol model” olarak yutturulmasında MÜSİAD/AKP, eskinin TÜSİAD/Ordu kırbacına göre çok daha işlevseldi. Eskinin, kaba militarist; pısırık Batıcı; bölgeyi dışlamış ve ondan dışlanmış; toplumsal gücü azalmış; ideolojik etkisi zayıflamış; krizleri içinde felç olmuş jandarması yerine, MÜSİAD/AKP somutunda, Anadolu muhafazakarlığına ve İslami söyleme dayalı ideolojisiyle toplumsal tabanını zora dayanmadan genişletebilen, bu karakteriyle bölge halklarıyla ilişki/diyalog geliştirebilen sahici bir “Truva Atı”nın, bir taşeronun, emperyalizmin ihtiyaç duyduğu yeni işlevlere koşulması kuşkusuz yeğlenecekti. Öyle de oldu.

    Truva Atı’nın kod adı

    Türkiye’nin son zamanlarda içine düştüğü “stratejik bataklık” da böyle örüldü. Demek ki, Davutoğlu’nun İslami referansları, söylemleri, görüntüsü ile bölge halklarının ortak tarihi, dayanışması ve benzeri temaları işleyen ideolojik diskuru, önce açgözlü kapitalist/burjuva iştiha ile kirleniyor. Bu kirlilik, Devlet Çıkarı ve kibirli bir milliyetçiliğin hegemonya ihtirası ile iyice karanlıklaşıyor. Nihayet, emperyalizmin taşeronluğu, koyu kötülük radyoaktivitesinin bütün zehrini kusuyor. Burada, İslam ya da Ümmet, karanlığın üzerine serilmiş bir perde işlevine indirgeniyor. “Ilımlı İslam”, işbirlikçiliğin ve Truva Atı’nın “kod adı” oluyor. Bütün bu karanlık içinde İslam, tarih, kültür, dejenere bir ideolojiye kaynaklık ediyor.

    Şimdi bu noktada bir başka hayati konu bakımından da Davutoğlu’nun başbakanlığı üzerinde durmak gerekmektedir. Bu da, “demokratikleşme” ve (onunla özdeşleşmiş olarak Kürt sorununda) “Çözüm” meselesidir. Davutoğlu’nun neyi ifade ettiğini tam olarak kavrayabilmek için de hayati önemdedir bu konu. Zaten Türkiye’nin iç ve dış siyasetini Kürt sorununu merkezi bir yere koymadan anlamak olanaksızdır.

    Kuramsal olarak şu rahatlıkla söylenebilir: Sömürge karakterli bir şoven hegemonya peşinde koşan, bu arayışı stratejik hedef olarak yürüten bir anlayışın zaten pençesi altında tuttuğuna özgürlük tanıması tanım gereği düşünülemez bile. Aksine, Davutoğlu’nun görevi, “eldekiler”ine yenilerini ekleme ihtirasıyla yanıp tutuşan “Büyük Önder”in, teorik/ideolojik gerekçelerini üreterek, sadık uygulayıcısı olmaktır. Bu anlayışta, Türk olmayanlara düşen “Osmanlı-Türk hoşgörüsü”nün sağladığı “muhtariyet”tir. Bu çarpık “muhtariyet” bile aslında “idare edilemeyenler”e kerhen bahşedilmiş bir “ayrıcalık”tır ve Biat’a dayalı bedeli de ağırdır.

    Kürtlerin yolunu kesmek için…

    Bu anlayış bugün pratikte, “Diyarbakır’ı elde tutmak için Musul ve Erbil’i de hegemonya alanları içine katmak” biçiminde işliyor. Davutoğlu dış politikayı doğrudan yürüttüğü süre içinde hep Kürtlerin bunun dışında ve ötesinde bir statü elde edememeleri için çalıştı. Güney Kürdistan’da ABD’nin “kırmızı çizgileri”ne toslayınca geri adım atmak zorunda kaldı ve “yumuşak güç”le, şantajla, havuç ve sopa politikalarıyla, ABD desteğiyle her türlü imkanı kullanarak Güney üzerinde hegemonik baskı kurma mekanizmaları örmeye, bunları kurumsallaştırmaya çalıştı. Bir öteki parça Rojava’daysa, Kürtlerin milli demokratik haklarının kısıtlanması için en saldırgan güçleri desteklemeye kadar gitti, yolu IŞİD’le ve benzerleriyle kesişti.

    Bu pratiği Davutoğlu 26 Şubat 2012’de Tunus’ta yapılan “Suriye’nin Dostları Gurubu”nun toplantısında şöyle ifade etti: “Irak’ta yoktuk, Suriye’de varız.” Türkiye’nin Davutoğlu’nun yönetiminde Suriye’de ne aradığını ve bulduğunu görmek için IŞİD’e bakmak yeter.

    “Eski” ile “Yeni”, Davutoğlu’nun mühendisliğinde buluştu Suriye’de. Devletin, eskisiyle yenisiyle “ortak aklı”, “Irak’ta askeri güçle beslenen bir Türk varlığı olsaydı, bir generalin dediği gibi, orada, yani Güney Kürdistan’da, bırakın bir ‘Kürt Oluşumu’nu, ‘ot dahi bitmez’ olurdu” diye düşünmekteydi. Dolayısıyla eski yanlış tekrarlanmayacak, Kürtler için “ot bitmez” olsun diye Rojava’ya yüklenilecekti. Irak dersi buydu.

    Eski ile yeninin ortak Devlet Aklı

    İşte Davutoğlu, eski ile yeninin ortak Devlet Aklı çerçevesinde, klasik siyaseti, tezkeresiz taşeron kelle kesicilerle yürüttü Suriye’de. Davutoğlu’nun ideolojik söyleminin parçalarından İslam, ümmet ve kardeşlik bir de böyle kirletildi O’nun sınıfsal pozisyonunda, milli konumunda ve devlet pratiğinde. Türkiye’deki Kürt sorunu merkezli antidemokratik düzeni sürdürme siyaseti, sonunda, kaçınılmaz olarak, bölge çapında gözü dönmüş militarizm ve yeminli demokrasi düşmanlığıyla ittifakı getirdi. Böylece “Bermuda Şeytan Üçgeni” kapanmış oldu ve kapkara karabasan ölümcül etkileriyle Bölge üzerine çöktü.

    Girdabına sürüklendiğimiz yeni dönemde “Büyük Önder”in Başbakanı’nın icraatlarını, görüntünün ardındaki bu özü kavrayarak izlemek gerekir. Gizli-açık hesapları ancak bu yolla gerçekçi biçimde değerlendirmek mümkün olabilecektir.

    Özgür Gündem

    Share. Facebook Twitter Pinterest LinkedIn Tumblr Telegram Email

    İlgili İçerikler

    “New York, New York”

    6 Kasım 2025

    Sudan savaşı, Çinli Wing Loong’a karşı Bayraktar ve savaş ağaları

    3 Kasım 2025

    Trump, Fed ve para politikası: Sol, merkez bankası konusunda neyi savunmalı?

    2 Kasım 2025
    Destek Ol
    Yazılar
    Coşkun Özdemir

    Kuyu Tipi Hapishaneler: Tecrit ve direniş

    Cumur Ülker

    Romanes: Cadı dilinden direniş diline

    Muhsin Dalfidan

    İnşa süreci: Faşizm ya da demokrasi

    Elif Gamze Bozo

    Adaletin eşiğinde: Demirtaş kararı ve hukukun imtihanı

    Bağlantıda Kalın
    • Facebook
    • Twitter
    Seçtiklerimiz
    Ertuğrul Kürkçü

    “New York, New York”

    Fehim Taştekin

    Sudan savaşı, Çinli Wing Loong’a karşı Bayraktar ve savaş ağaları

    Ümit Akçay

    Trump, Fed ve para politikası: Sol, merkez bankası konusunda neyi savunmalı?

    Mesut Çeki

    Motokuryelerin ekim isyanı

    Güncel Kalın

    E Bültene üye olun gündemden ilk siz haberdar olun.

    Siyasi Haber, “tarafsız” değil “nesnel” olmayı esas alır. Siyasi Haber, işçi ve emekçiler, kadınlar, LGBTİ+’lar, gençler, doğa ve yaşam savunucuları, ezilen etnik ve inançsal topluluklardan yanadır.

    Devletten ve sermayeden bağımsızdır.

    Facebook X (Twitter) YouTube
    EMEK

    Gebze’de çöken bina: Uyarı raporu yıllar önce hazırlanmış, bakanlık kamulaştırmayı durdurmuş

    7 Kasım 2025

    Koop-İş Sendikası grev kararı aldı: “Swatch Group emeğe saygı duymalı”

    6 Kasım 2025

    Ekim ayında en az 169, yılın ilk on ayında en az 1737 işçi hayatını kaybetti

    6 Kasım 2025
    KADIN

    Eşitlik İçin Kadın Platformu: 11. Yargı Paketi kadınların mücadelesini suç sayıyor!

    4 Kasım 2025

    Erkekler Ekim’de 22 kadını öldürdü: Şiddet durmuyor

    4 Kasım 2025

    Amazonlu kadınlar COP30 müzakerelerinde yer talep ediyor

    3 Kasım 2025
    © 2025 Siyasi Haber. Designed by Fikir Meclisi.
    • Home
    • Buy Now

    Type above and press Enter to search. Press Esc to cancel.