Close Menu
Siyasi HaberSiyasi Haber

    Subscribe to Updates

    Get the latest creative news from FooBar about art, design and business.

    What's Hot

    SYKP, HDK ve Ahmet Saymadi’nin arkadaşları: Bu hukuksuzluğu kabul etmiyoruz!

    3 Temmuz 2025

    Barış sadece silahların susması değildir!

    3 Temmuz 2025

    Büyük sürüklenme

    3 Temmuz 2025
    Facebook X (Twitter) Instagram
    Facebook X (Twitter) Instagram
    Siyasi HaberSiyasi Haber
    • Güncel
      • Ekonomi
      • Politika
      • Dış Haberler
        • Ortadoğu
        • Dünya
      • Emek
      • Kadın
      • LGBTİ+
      • Gençlik
      • Ekoloji ve Kent
      • Haklar ve özgürlükler
        • Halklar ve İnançlar
        • Göçmen
        • Çocuk
        • Engelli Hakları
      • Yaşam
        • Eğitim
        • Sağlık
        • Kültür Sanat
        • Bilim Teknoloji
    • Yazılar

      Unutmadım Aklımda

      1 Temmuz 2025

      İsrail’in nükleer politikası ve stratejik silah sistemleri 

      24 Haziran 2025

      Kuyu tipi hapishaneler: Faşizmin tecrit politikaları ve devrimci tutsakların direnişi

      19 Haziran 2025

      Özdağ serbest, ‘Barış’ tutsak!

      18 Haziran 2025

      Bir Banka, Bir Saat, Bir Yalnızlık: isviçre

      16 Haziran 2025
    • Seçtiklerimiz

      Barış sadece silahların susması değildir!

      3 Temmuz 2025

      Büyük sürüklenme

      3 Temmuz 2025

      Ölüm, açlık, aşırı yoksulluk ve yetersiz beslenme girdabında…

      1 Temmuz 2025

      ’12 Gün Savaşı’, Bezos’un düğünü

      30 Haziran 2025

      Üç liderin 12 Gün Savaşı’nda karşılaştırmalı performansı

      30 Haziran 2025
    • Röportaj/Söyleşiler

      Yangınların ortasında dayanışmanın motor gücü: Kuryelerin afetle mücadelesi – Mesut Çeki

      2 Temmuz 2025

      Kadir Akın: “Türk sosyalistleri Ermeni sosyalistlerinin varlığını görmezden geldiler, çünkü onlar Ermeniydi.”

      27 Haziran 2025

      SYKP’li Turgan: Solun örgütsel bir yenilenmeye ihtiyacı var

      11 Haziran 2025

      Josu Urrutikoetxea: Silahlı mücadeleden müzakereye, ETA’dan Kürt mücadelesine

      9 Haziran 2025

      Bırakılan silahların yankıları: PKK ve ETA’nın karşılaştırmalı analizi

      9 Haziran 2025
    • Dosyalar
      • 30 Mart Kızıldere Direnişi
      • 8 Mart Dünya Kadınlar Günü 2022
      • AKP-MHP iktidar blokunun Kürt politikası
      • Cumhurbaşkanlığı Seçimleri
      • Ekim Devrimi 103 yaşında!
      • Endüstri 4.0 üzerine yazılar
      • HDK-HDP Tartışmaları
      • Kaypakkaya’nın tarihsel mirası
      • Ölümünün 69. yılında Josef Stalin
      • Mustafa Kahya’nın anısına
    • Çeviriler
    • Arşiv
    Siyasi HaberSiyasi Haber
    Anasayfa » ABD’nin eski Ankara büyükelçisi Edelman: Türkiye’ye karşı sert bir tutum alınmalı

    ABD’nin eski Ankara büyükelçisi Edelman: Türkiye’ye karşı sert bir tutum alınmalı

    Siyasi Haber13 Şubat 2018
    Facebook Twitter Pinterest LinkedIn WhatsApp Reddit Tumblr Email
    Share
    Facebook Twitter LinkedIn Pinterest Email

    ABD’nin eski Ankara büyükelçisi Eric Edelman, başkent Washington’ın etkili yayınlarından Politico’ya bir yazı kaleme aldı. Edelman yazısında şöyle dedi: “Türkiye kontrolden çıktı. Artık sert ve net bir tutum alınmalı.”

    Türkiye’nin ABD’yle yaşadığı YPG gerilimi ve Menbic’de olası bir çatışma ihtimali Amerikan basınının da gündeminde. Washington’da etkili olan siyasi internet sitesi Politico’da, bugün ‘Türkiye kontrolden çıktı. ABD’nin bunu söylemesinin vakti geldi’ başlıklı bir makale yayımlandı.


    Makale, Amerikan dış politikasının eski iki üst düzey ismi tarafından kaleme alındı: 2003-2005 arasında ABD’nin Ankara Büyükelçiliği görevini yürüten Eric Edelman ile eski başkan yardımcısı Joe Biden’ın eski ulusal güvenlik danışmanı Jake Sullivan.


    İki eski yetkilinin makalesinde, Washington’ın ‘Türkiye’ye net bir mesaj vermesi gerektiği’ savunuldu; gerekirse yaptırımların da masada tutulması önerildi. Makale şöyle:


    'Menbic'de çatışma gerçek bir risk' 


    “Türkiye’nin Suriye’ye saldırısının ardından, Türk ve Amerikan askerler arasında bir zamanlar düşünülemez olan bir çatışma ihtimali alarm verici biçimde gerçek görünüyor. Türkiye’nin Suriye’nin kuzeydoğusundaki Afrin’deki ABD destekli Kürt birliklere karşı mevcut savaşı yeterince istikrar bozucu. Fakat gerçek risk, Türkiye Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın daha doğuda, Kürtlerin kontrolündeki ve ABD’nin devriye gezdiği Menbic’e doğru ilerleme yönünde tekrarladığı vaadini hayata geçirmesi halinde ortaya çıkacaktır. Bir ihtilafı engellemenin tek yolu, Amerikalı karar alıcıların işler daha da kötüleşmeden, Türkiye’ye karşı net ve kararlı bir yaklaşım benimsemesi olacaktır.


    ‘Dönülmez bir hasara yol açabilir'


    Menbic’deki Amerikan güçlerini tehdit etmek, zaten Erdoğan’ın derinleşen otoriterliği, Rusya ile flörtü ve Suriye’de çatışan çıkarlar nedeniyle baskı altında olan ancak geçmişi onyıllara dayanan Amerikan-Türk ittifakına geri döndürülemez bir hasar verebilir. ABD ile Türkiye’nin doğrudan çatışmasını engellemek ve işleyen bir ilişkinin ilerleyeceğine dair umudu korumak için ABD’nin bu durumun hoş görülemeyeceğine dair bir açıklama yapması ve bunu fiilen caydırıcı bir duruşla desteklemesi şart.


    ‘ABD'nin net olmaması Erdoğan'a cesaret veriyor' 


    Ne yazık ki, şu ana dek ABD’den gelen karmaşık mesajların yarattığı kakofoni ile Türkiye’ye karşı ihtiyatlı davranma yönünde uzun süredir var olan eğilim, Erdoğan’ı, Washington’ın Ankara ile ilişkilerini başarısız olamayacak kadar önemli gördüğüne inandırdı. Bu durum onun risk alma iştahını kabartıyor ve ihtilaf potansiyeli yaratıyor. Ankara’nın Menbic’e saldırmanın yol açacağı ağır sonuçları anlaması ve Washington’ın da işleri yarı yolda bırakmaması gerekiyor.


    'Amerikan vatandaşları rehin tutuluyor' 


    Türklerin Menbic’e yönelik bir saldırısı dikkatsiz bir adım olmakla beraber, Erdoğam’ın ABD ile Türkiye’yi 1950’den bu yana birbirine bağlayan ittifaka karşı adet haline getirdiği saygısızlıkla tutarlı olacaktır. Türkiye Erdoğan’ın yönetiminde, İran’a karşı ABD’nin teşvik ettiği uluslararası yaptırımların delinmesi yönünde kayıtlara geçen en kapsamlı çabalardan birini yürüttü. Türk medyası Suriye’deki gizli Amerikan üslerinin haritalarını yayımladı. Türkiye bir Amerikalı pastörü, bir NASA çalışanını ve Amerikan Dışişleri’nin iki Türk çalışanını yapay gerekçelerle tutukladı; onları Erdoğan’ın fiili rehineleri olarak tutuyor. Erdoğan’ın otoriter kanunsuzluğu geçen ilkbaharda, korumalarının Washington’da protestoculara saldırmasıyla Amerikan kıyılar��na da ulaştı. Türkiye şu an Rusya’dan (NATO sistemleriyle uyumsuz olacak) hava ve kara savunma sistemleri satın alıyor ve Suriye’deki Amerikan ortaklarına saldırıyor; bunların ikisini de Amerikan emperyalizmine karşı kahramanca bir direniş olarak sunuyor.


    'ABD’nin umutları boşa çıktı' 


    ABD’nin bu provokasyonlara yanıtı, Türkiye’ye iyi bir müttefik olarak davranmanın onu zaman içinde yeniden öyle davranmaya ikna edeceğine dair umutla belirleniyordu. Bir Türk bankacı New York’ta bir mahkemede Tahran’ın yaptırımları delmesine yardımcı olmaktan hüküm giydi ama Türk rejiminin işbirliği cezasız bırakıldı. Washington, Amerikan hükümeti yetkililerinin tutuklanmasına karşı sert adımlar atmaya başladı be Türkiye vatandaşlarına vize kısıtlaması dayatıp Türk lirasının anında yüzde 3.1 oranında değer kaybetmesine yol açtı. Fakat çalışanlarının serbest kalmasını sağlayamadan geri adım attı.


    ‘SDG ordusu kafa karıştırdı'


    Mevcut yönetimin Amerikan pozisyonlarını net biçimde iletememesi de işleri kötüleştiriyor. Türkiye’nin Afrin operasyonundan önce Pentagon, Suriye’nin doğusunda çoğunlukla Kürtlerden oluşacak ve ABD tarafından eğitilecek bir ‘Sınır Koruma Gücü’ kurulacağını ilan etti. Türkiye buna karşı çıktığında, Dışişleri Bakanlığı bu açıklamadan fiilen geri adım attı. Daha da sorunlu olanı şu ki, Başkan Donald Trump’ın Türkiye’nin askeri operasyonu konusunda kendisiyle telefonda konuşmasından sonra Erdoğan, Beyaz Saray’ın ‘Trump’ın ABD ile Türk askerleri arasında olası bir çatışmaya dair endişe beyan ettiği’ yönündeki açıklamasını yalanladı. İster başkan net konuşmamış, ister Türkler istediklerini duymuş, isterse de bu ikisinin bir bileşimi yaşanmış olsun (ki öyle görünüyor), bu durumun sonucu istikrarsızlaştırıcıydı.


    Ne yazık ki, yönetimin net mesaj verememesi, Erdoğan’ın ABD’nin kendisine anlamlı bir biçimde karşı koyamayacağı yönündeki kanaatini pekiştirmekten başka işe yaramadı.


    'Yaptırımlar masada olmalı'


    Washington’ın, Türkiye Amerikan askerlerinin bulunduğu yerlere saldırırsa yaşanacak sonuçlar konusunda net ve açık mesajlar vermesi gerekiyor. Bu, Rusya ile Türkiye arasındaki ilişkileri son birkaç yılda şekillendiren kararlı ve etkileşimsel yaklaşımın bir benzeriyle yapılabilir. En azından, Türk savunma sanayini, mali sektörünü ve belki yolsuzlukla bağlantılı yetkilileri hedef alan yaptırımlar masada olmalı.


    'Şartlar ve temel kurallar belirlenmeli'


    Washington’ın amacı Türkiye’yle çatışmış olmak için çatışmak olmamalı ya da bunlar, sadece Erdoğan’a duyulan ‘öfke’ nedeniyle de yapılmamalı. Bunun yerine amaç, yapıcı temas için şartları ve temel kuralları koymak olmalı. Beyaz Saray bu amaçla, sert bir yaklaşımı daha iyi bir yol bulunması hedefini taşıyan üst düzey temaslarla birleştirmeli. Kısa süre önce Kürt ile Amerikan birliklerinin bir üssüne saldıran Suriye rejimi yanlısı güçlere yönelik Amerikan saldırıları, Türkiye’ye kendisinin ve ortaklarının güçlerini koruma yönündeki Amerikan kararlılığını göstermek için kullanılabilir. Fakat bu sadece, Türkiye liderliğiyle net ve açık bir diyalog ile yapılması.


    'Ülke içindeki kürtlerle müzakereler yeniden başlamalı'


    Umarız ki, Ulusal Güvenlik Danışmanı H.R. McMaster ile Dışişleri Bakanı Rex Tillerson bu mesajı Ankara ziyaretlerinde verecektir. Fakat yek seferlik uyarılardan çok daha fazlasına ihtiyaç var. Menbic konusunda bir ihtilaftan şu an kaçınılsa bile, Levant ve ötesindeki Amerikan-Türk ilişkileri için stratejik parametreleri belirleyecek türden sürekli, üst düzey bir diyalog sağlanmadığı takdirde ABD ile Türkiye çatışma rotasında kalacaktır. Bu parametreler, Türkiye’nin Suriyeli Kürtler konusundaki meşru güvenlik endişelerine gereken saygının gösterilmesini ve ABD’nin Türk-Kürt müzakerelerinin yeniden rayına oturması için yardım önermesini içermeli.


    ‘Erdoğan kararlıysa onu kimse durduramaz'


    Nihayetinde, eğer Erdoğan Amerikan-Türk ittifakını yok etmeye kararlıysa, Trump veya bir başkasının onu durdurmak için yapabileceği hiçbir şey yok. Fakat durumun içerdiği riskler konusunda net ve tutarlı olmak, Türkiye’nin dengesiz liderinin, ABD’nin tepki vermeyeceği düşüncesiyle geri dönülemez noktayı geçmemesini sağlayabilir. Nüfuzumuzu kullanmak için çok geç olmasını beklemeyelim.”


    (Duvar)

    Share. Facebook Twitter Pinterest LinkedIn Tumblr Telegram Email

    İlgili İçerikler

    Mahir Sayın: “Demokratik konfederalizm, bölge halklarının barışa ve refaha kavuşabilmeleri için tek seçenek gibi durmaktadır”

    28 Haziran 2025

    Barış Ünlü: “AKP ‘Türklük Sözleşmesi’nin devlet ayağını çökertti”

    6 Haziran 2025

    Kürt Dili Bayramı, ana dili ve sağlık

    14 Mayıs 2025
    Destek Ol
    Yazılar
    Mehmet Murat Yıldırım

    Unutmadım Aklımda

    Coşkun Özdemir

    İsrail’in nükleer politikası ve stratejik silah sistemleri 

    Coşkun Özdemir

    Kuyu tipi hapishaneler: Faşizmin tecrit politikaları ve devrimci tutsakların direnişi

    Mehmet Murat Yıldırım

    Özdağ serbest, ‘Barış’ tutsak!

    Bağlantıda Kalın
    • Facebook
    • Twitter
    Seçtiklerimiz
    Kıvanç Eliaçık

    Barış sadece silahların susması değildir!

    Ergin Yıldızoğlu

    Büyük sürüklenme

    Süleyman Karan

    Ölüm, açlık, aşırı yoksulluk ve yetersiz beslenme girdabında…

    Ercüment Akdeniz

    ’12 Gün Savaşı’, Bezos’un düğünü

    Güncel Kalın

    E Bültene üye olun gündemden ilk siz haberdar olun.

    Siyasi Haber, “tarafsız” değil “nesnel” olmayı esas alır. Siyasi Haber, işçi ve emekçiler, kadınlar, LGBTİ+’lar, gençler, doğa ve yaşam savunucuları, ezilen etnik ve inançsal topluluklardan yanadır.

    Devletten ve sermayeden bağımsızdır.

    Facebook X (Twitter) YouTube
    EMEK

    İşçiler ne yapsın?

    11 Haziran 2025

    Grev okulundan dersler

    10 Haziran 2025

    İzBB grevinin hatırlattıkları…

    7 Haziran 2025
    KADIN

    Patriarkayı yık

    22 Haziran 2025

    Kadının İnsan Hakları Derneği, İstanbul Sözleşmesi’ni AİHM’e taşıdı

    3 Mayıs 2025

    DEM Parti Kadın Meclisi’nden Saadet Partisi’ne ziyaret

    14 Mart 2025
    © 2025 Siyasi Haber. Designed by Fikir Meclisi.
    • Home
    • Buy Now

    Type above and press Enter to search. Press Esc to cancel.