Close Menu
Siyasi HaberSiyasi Haber

    Subscribe to Updates

    Get the latest creative news from FooBar about art, design and business.

    What's Hot

    Zora sözcüsü Anna Liedtke: İsrail hapishanesinde cinsel saldırıya uğradım

    24 Aralık 2025

    AYM: Cezaevinde avukat görüşmelerine getirilen kısıtlamalar hak ihlali

    24 Aralık 2025

    SDG–Şam hattında “entegrasyon anlaşması”: 13 maddede uzlaşı, 2 başlıkta kriz riski

    24 Aralık 2025
    Facebook X (Twitter) Instagram
    Facebook X (Twitter) Instagram
    Siyasi HaberSiyasi Haber
    • Güncel
      • Ekonomi
      • Politika
      • Dış Haberler
        • Dünya
      • Emek
      • Kadın
      • LGBTİ+
      • Gençlik
      • Ekoloji ve Kent
      • Haklar ve özgürlükler
        • Halklar ve İnançlar
        • Göçmen
        • Çocuk
        • Engelli Hakları
      • Yaşam
        • Eğitim
        • Sağlık
        • Kültür Sanat
        • Bilim Teknoloji
    • Yazılar

      Duygusal Olan Politiktir – KESK’li Kadınların Mücadele Deneyimleri

      24 Aralık 2025

      Dekolonizasyon şart abiler*

      24 Aralık 2025

      Hafıza ve pozitif barış; Barış Anneleri

      23 Aralık 2025

      Bir kuşağın cebine kurulan tuzak: Uyuşturucu kullanımı ve sanal kumarın kesişiminde gençlik, yoksulluk ve sosyal politikalar

      20 Aralık 2025

      Suriye’de Aleviler için çember daralıyor: Çözüm halkın öz örgütlenmesinde

      19 Aralık 2025
    • Seçtiklerimiz

      Manisa’da işçiyi savuran o şiddetli fırtına!

      23 Aralık 2025

      İklim krizi gökte mi, yerde mi?

      22 Aralık 2025

      Neoliberal güvencesizlikten geç faşizmin belirsizlik rejimine: Emekçilerin askıda kalan hayatları

      19 Aralık 2025

      Misafir işçi programları işgücü sömürüsünün aracıdır

      17 Aralık 2025

      İmamoğlu davasındaki 4 bin 600 günlük (12 yıl 6 ay) sürenin mucidi kim?

      15 Aralık 2025
    • Röportaj/Söyleşiler

      Avrupa Süryenler Birliği: “Noel Bayramı eşit yurttaşlığın bir gereğidir”

      24 Aralık 2025

      Özlem Tolu: 2026 bütçesi eğitimin daha fazla piyasalaşacağı bir dönemin habercisi.

      15 Aralık 2025

      Onur Hamzaoğlu: “Sağlık Bakanlığı’nın bütçedeki payı yüzde 15’in altında olmamalı”

      13 Aralık 2025

      AP Milletvekili Langensiepen: “Engellilik siyaseti için değil sosyal politika yapmak için başladım”

      11 Aralık 2025

      Feray Mertoğlu: Müzakere sürdürülürken faşizme karşı mücadele yükseltilmelidir

      2 Aralık 2025
    • Dosyalar
      • “Süreç” ve Sol
      • 30 Mart Kızıldere Direnişi
      • 8 Mart Dünya Kadınlar Günü 2022
      • AKP-MHP iktidar blokunun Kürt politikası
      • Cumhurbaşkanlığı Seçimleri
      • Ekim Devrimi 103 yaşında!
      • Endüstri 4.0 üzerine yazılar
      • HDK-HDP Tartışmaları
      • Kaypakkaya’nın tarihsel mirası
      • Ölümünün 69. yılında Josef Stalin
      • Mustafa Kahya’nın anısına
    • Çeviriler
    • Arşiv
    Siyasi HaberSiyasi Haber
    Anasayfa » Toprak, su, dere ve isyan bizim-Nazan Özcan

    Toprak, su, dere ve isyan bizim-Nazan Özcan

    Siyasi Haber15 Eylül 2015
    Facebook Twitter Pinterest LinkedIn WhatsApp Reddit Tumblr Email
    Share
    Facebook Twitter LinkedIn Pinterest Email

    fft81_mf2148297

    Erzincan’da halihazırda 20 HES var, 30’u için de başvuru yapılmış. Dersim’de ise 25 HES, 145 madencilik faaliyeti. Avukatlar, müzisyenler ve bölgede halkı “doğanın kırımına karşı” hukuku ve fiili direnişte kararlı

    ‘Burada ceylanları görürdük” diyor Munzur dağlarının eteklerine doğru işaret ederek: “Şimdi hepsi gitti, dağın öte tarafına. Çok korktular. N’apsın, zavallı hayvanlar, o kadar çok dinamit patlattılar, HES yapacaklar diye.” “Erzincan Kemah ilçesi Meyvanlı köyündenim işte, adımı ne yapacaksın” diyor. Bahsettiği HES, yapımı beş ay önce durdurulan, bir ay önce işçilerin ihbarı üzerine inşaat sahiplerinin ellerinde kalan 1,300 kilogram dinamiti köylünün merasına gömdüğü ortaya çıkan Deliçay nehri üzerindeki HES. Yine aynı köyden 61 yaşındaki Zeki Vergili ise “Çok dinamit patlattılar. Evimin duvarları patladı. Günlerce evde uyuyamadık. Şimdi böyle bırakıp gittiler, ama bilsinler ki vatanımızı korumak için gerekirse fiili durum da yaratacağız” diyor. Ellerinde pankartta “Dağ bizim, mera bizim, dere bizim,su bizim, isyanımız var bizim” yazıyor. Yapımı durdurulmuş Deliçay HES’in önünde tepkilerini koyanlar Ekoloji ve Çevre Hareketi Avukatları, müzisyenler, Dersim ve Erzincan’daki doğa derneklerinin üyeleri ve köylüler. HES yapımı, maden araması, suyun şişelenmesi için tesis kurulması gibi “ para para para” diye bağıran “doğa katliamı”larına karşı durmak bir araya gelen ve güçlerini birleştirmek isteyen bu insanları örgütleyenlerin başını Metin Kahraman, Erdal Erzincan, Ahmet Aslan, Erdoğan Emir, Ayşe Tütüncü ve Gezici Müzisyenler çekiyor. Bu kalabalık ekip, 17 Nisan’da İstanbul ’da “HES’ler, barajlar, maden ocaklarıyla doğanın tahribatına karşı Dersim’e bin ceviz fidanı” konserini de kotaranlar. Konserden sonra soluğu Erzincan ve Dersim’de aldılar. Nisan sonunda neredeyse bütün Erzincan ve Dersim’i gezdiler, doğanın tahribatına dikkat çekmek için konserler verdiler. Konserin geliriyle aldıkları fidanları annesi Ovacıklı olan Berkin Elvan için diktiler.

    Altına ve suya hücum!

    Ekibin ilk durağı, Kemah’taki İbrahim Dede ziyareti. O da yakınlarında yapılması planlanan HES’ten nasibini alacaklardan. Ama ziyaret de, ziyarete sahip çıkanlar da direnişte. Sonraki durak Deliçay HES’i. Avukat Sezai Demirbilek, “Deliçay ÇED’siz başladı. Köy merası, tarlalar zarar gördü. Hafriyat Deliçay’a döküldü. Dava açtık ve durduruldu ama şirket beş ayda yeterince tahribat yaptı” diye anlatıyor: “Deliçay’da endemik balık türleri de yok edildi.”. Avukat Ümit Altaş ise Deliçay HES’iyle mücadelelerinin bir sene önce başladığını ama o arada dağların darmaduman edildiğini söylüyor. “Erzincan kültürel ve ekonomik kırımın eşiğinde. Üzerinde HES projesi olmayan su kalmadı. Şu anda 20 işletme var, 30’unun yapımı için de talep var. Yani 50 HES olacak. Beş sene sonra ‘özgür akan nehir’ diye bir şey kalmayacak” diye anlatıyor. Ayrıca Erzincan’ın başında bakır ve altın madeni aranması gibi bir dert daha var. Altaş, “19. yüzyılda Amerika’daki altına hücum gibi bir durum yaşanıyor ama oradakiler kişilerdi, buradakiler ise imtiyazlı şirketler!” diyor. Altaş ayrıca HES yapımlarının tarihi de yok ettiğinin altını çiziyor: “Kemah Ermeni yerleşimi olan yer. 37 kilise, 6 manastır, mezarlıkların burada olduğu biliniyor. Şimdi bir ikisini bulabilirsiniz sadece. Dinamit kullanımıyla kalan kiliseler de tahrip ediyorlar.” Deliçay HES’i durdurulmuş ama başvurusu yapılan 30 tane daha var. İşin kötüsü, başvurular net de yapılmıyor. Altaş anlatıyor: “Lisans başvurusu için şirket tesisi küçük gösteriyor. Mesela 19 mw olacak diyor, küçük olduğu için de sadece Valiliğe başvuru yapılıyor, Valilik de küçük olduğu için izin veriyor. ÇED gerekli değildir diyor. Sonra şirket birden 50 mw çıkarıyor projeyi. Mahkemeye iptal için başvuruyorsun, bu sefer de mahkeme yeni proje var, onun izin süreçleri devam ediyor diyerek talebimizi reddediyor. Bu arada da şirket dinamit patlatarak inşaata devam ediyor.” HES’ler bu şekilde çoğalıyor, avukatların da direnişi. Bazen HES yapımını durdurmak da yetmiyor. Mesela Deliçay’da durdurulmuş ama heyula gibi yükseliyor olduğu yerde. Altaş da haklı olarak soruyor: “Bu santrallerin ömrü 49 yıl, 49 yıl sonra bu santrallerin atığını kim kaldıracak? 49 yıl sonra hem su yok olacak hem de buralar çöplük olacak.” Kemah vadisine yapılması planlanan 2 HES projesi, 16 köyün boşalmasına, Doğu Anadolu ve Karadeniz arasındaki nefis doğal koridorda yetişen endemik bitkilerin ve vadideki hayvanların yok olmasına yol açacak. Ayrıca Ilıç’ta siyanürle çıkarılan altının atıklarının hemen yakındaki Karasu’ya karışması tehlikesi çok yüksek. İşin daha da fenası, bu bölge toptan deprem fay hatlarının üzerinde!

    Dersim’in derdi

    Dersim’de de durum Erzincan’dan farklı değil. O yüzden iki kentin halkı ve avukatları dayanışma içinde. Dersimli avukat Barış Yıldırım halihazırda Dersim’de 25 HES, 145 madencilik faaliyeti olduğunu söylüyor. “ÇED olumlu ve/ya ÇED gerekli değildir kararı alınmadan inşasına başlanan ve 17 Ağustos 2009’da su tutum işlemine gerçekleştirilen Uzunçayır Barajı ve HES’in vaziyeti her şeyi özetliyor” diyor Yıldırım. Peri Vadisi’nde altısı baraj tipi dokuz HES, tüm itirazlarına rağmen Pembelik Barajı ve HES için acele kamulaştırma kararı alınması derken Dersim’de de dağ taş patlatılıyor. Üstelik bunların birçoğu Millî Park içinde ve yine çoğu kaçak. Yıldırım, “Sizler HES kurmakta kararlıysanız, bizler de direnmekte kararlıyız” diyor. İşte fidan dikimi de bu kararlılığın bir parçası. Belki küçük bir ilk adım, ama bir yerden başlanmış durumda.

    Bizim kutsalımız

    Dersim ve Erzincan’ın HES’ler, barajlar ve maden aramalarıyla sarmalanması, çoğunluğu Alevi olan halkın da tepkisine neden oluyor. Çünkü, bu coğrafyada bazıları için dağ, taş ve su işte denilen yerler, Aleviler için kutsal. Pülümür’deki Heniyo Pil/ Büyük Çeşme bunlardan biri. Eskiden beri Alevi dedelerinin çile çektikleri yer. Hâlâ insanlar gelip dualarını ediyor, dilekler diliyor ve cemler yapılıyor. Daha önce gürül gürül akan bir suyu varmış. Elbet su boşa akmamalı! Özel bir firma, İl Özel İdaresi’nden suyu şişeleyip satmak için dilekçe vermiş. Köyün muhtarı “Buraya tesis istemiyoruz. Dava açacağız, destek istiyoruz. Beş aydır uğraşıyoruz. Burası bizim kutsalımız” diye itiraz ettiklerini anlatıyor. Alevilerin kutsallığı Sünni devlete sökmüyor tabii: “Hasan Dede, Heniyo Pil, Şehitlik gibi yerler Alevilik için kutsal mekânlar diyoruz, bize çeşmenin nesi kutsal diyorlar?” Ayrıca Dersim’de kutsal olduğu kabul edilen Koye Jel ve Sinan Kalesi Harabeleri gibi kültürel varlık alanlarına büyük karakollar inşası için iş makinaları çalışmaya başlamış. Kalekol, gözetleme kulesi vs. adı altında Dersim’de toplam 52 yapı projelendirilmiş. Dersimliler de, Erzincanlılar da vazgeçecek değil. Ellerinde pankartlar her şeyi söylüyor: “Bu daha başlangıç!” 38’de kırıma uğramış, 60’lı yıllarda göç ettirilmiş, 80’lerde şiddetli çatışmalar yaşamış, 90’lı yıllarda köyleri yakılmış dedelerin torunları doğasına sahip çıkmakta kararlı. Şöyle diyorlar çünkü: “Bizi şu anda bir araya getiren Berkin Elvan’dır. Biz ağaçların, doğanın, taşın toprağın, suyun ve çocukların yaşamasını tercih ediyoruz. Çocuklarımıza taşocağı, altın madeni, HES, baraj değil, ceviz ağaçları bırakmak istiyoruz.” Bir köylünün söylediği de çok anlamlı: “Topraktan geldik toprağa gideceğiz elbet ama siyanürlü toprağa gömülmek istemem.”

    Bu yazı Radikal’den alınmıştır.

    Share. Facebook Twitter Pinterest LinkedIn Tumblr Telegram Email

    İlgili İçerikler

    DEM Parti’nin “Ekmek ve Barış İçin Bütçe” yürüyüşü Batman’da başladı

    12 Aralık 2025

    Hayata Dönüş davasında zamanaşımı kararına savcıdan itiraz

    11 Aralık 2025

    İşine son verilen belediye işçisi bedenini ateşe vererek intihar etti

    7 Aralık 2025
    Destek Ol
    Yazılar
    Ayşegül Sandıkçıoğlu

    Duygusal Olan Politiktir – KESK’li Kadınların Mücadele Deneyimleri

    Zeki Yaş

    Dekolonizasyon şart abiler*

    Ercan Jan Aktaş

    Hafıza ve pozitif barış; Barış Anneleri

    Yıldırım Kaya

    Bir kuşağın cebine kurulan tuzak: Uyuşturucu kullanımı ve sanal kumarın kesişiminde gençlik, yoksulluk ve sosyal politikalar

    Bağlantıda Kalın
    • Facebook
    • Twitter
    Seçtiklerimiz
    Siyasi Haber

    Manisa’da işçiyi savuran o şiddetli fırtına!

    Mehmet Horuş

    İklim krizi gökte mi, yerde mi?

    Şebnem Oğuz

    Neoliberal güvencesizlikten geç faşizmin belirsizlik rejimine: Emekçilerin askıda kalan hayatları

    Siyasi Haber

    Misafir işçi programları işgücü sömürüsünün aracıdır

    Güncel Kalın

    E Bültene üye olun gündemden ilk siz haberdar olun.

    Siyasi Haber, “tarafsız” değil “nesnel” olmayı esas alır. Siyasi Haber, işçi ve emekçiler, kadınlar, LGBTİ+’lar, gençler, doğa ve yaşam savunucuları, ezilen etnik ve inançsal topluluklardan yanadır.

    Devletten ve sermayeden bağımsızdır.

    Facebook X (Twitter) YouTube
    EMEK

    DİSK’in ‘Adalet’ yürüyüşü devam ediyor

    23 Aralık 2025

    Manisa’da işçiyi savuran o şiddetli fırtına!

    23 Aralık 2025

    DİSK’in adalet yürüyüşünün ilk durağı Gebze: “Sefalet dayatmasına karşı hep birlikte direneceğiz”

    22 Aralık 2025
    KADIN

    Duygusal Olan Politiktir – KESK’li Kadınların Mücadele Deneyimleri

    24 Aralık 2025

    Manisa’da işçiyi savuran o şiddetli fırtına!

    23 Aralık 2025

    Birleşik Metal-İş Kadın Komisyonu’ndan Dilovası katliamı için adalet çağrısı

    21 Aralık 2025
    © 2025 Siyasi Haber. Designed by Fikir Meclisi.
    • Home
    • Buy Now

    Type above and press Enter to search. Press Esc to cancel.