Zeytinliklerin sanayi/maden tesislerinin kurulması adına yok edilmesine kapıyı açan yasa tasarısı Meclis’te görüşülmeye devam ederken, İstanbul Ekoloji Meclisi üyeleri “Ben bir zeytin ağacıyım” başlıklı zeytin ağaçlarına sahip çıkmaya çağıran bir bildiri dağıttılar. Kadıköy Khalkedon meydanında yapılan eyleme halkın ilgisi yoğun oldu.
SiyasiHaber – İstanbul
İstanbul Ekoloji Meclisi, bugün Kadıköy Khalkedon meydanında stand açıp bildiri dağıtarak halkı zeytin ağaçlarına sahip çıkmaya çağırdı. Doğa ve yaşam savunucuları, Meclis’teki görüşmeler sırasında torba yasanın zeytinliklerle ilgili bölümünün geri çekildiği haberleri yayılırken bunun bir aldatmaca olduğunu, daha sonra başka bir yasayla aynı düzenlemelerin yeniden gündeme getirileceğini anlattılar. Bildirileri okuyan ve eylemcilerle sohbet eden halk eyleme destek verdi.
Eylemde dağıtılan bildiride şunlar yazıyordu:
Ben bir zeytin ağacıyım
Binlerce yıldır doğanın parçası olarak bu topraklarda yaşıyorum.
Bana idam fermanı çıkarmışlar. 170 küsur milyonluk nüfusumuzun 117 milyonunu söküp katledeceklermiş.
Binlerce yıldır birlikte yaşadığımız insanlar kâr hırsıyla katlimize ferman vermiş.
Diyorlar ki, dönüm içinde 7-8 ağaç olmaz, 15 ağaç olur sorun olmazmış. O parmak hesabıyla saydıkları ağaçlar, 200 – 300 yıllık köklerini toprağa salan bilgelerdir.
Yıllardır her şeyimizden faydalandı insanlar, yağımızdan, meyvemizden. Yerleştiğimiz toprakları turizme açmayacaklarmış, eksik olmasınlar! Taşı toprağı HES’e, madene açacaklar, bize her türlü ölüm reva!
Bizi söktüklerinde sadece zeytini yok etmiş olmayacaklar, doğayı talan ederek tüm bitki çeşitliliğini ve birlikte yaşadığımız hayvanları da yok edecekler.
Nasıl mı? SİT alanı, yani doğal koruma alanları yasası da değişiyor. Kıyılar da yağmalanacak.
Yani insanlar anlasanız iyi olur, beni katlettiğinizde ölen yalnız “bir zeytin ağacı” olmayacak. Bu yasayla hükümet hepimizin idam fermanını da imzalamış olacak.
Başbakan demiş: tesis mi, zeytin mi?
Ne yanıt vereceğiz?