Close Menu
Siyasi HaberSiyasi Haber

    Subscribe to Updates

    Get the latest creative news from FooBar about art, design and business.

    What's Hot

    iki tarafa da eşit mesafe?

    21 Haziran 2025

    Uluslararası Grev Raporu

    21 Haziran 2025

    İsrail’in nükleer güç masalı ve Türkiye’de sosyalist yapılar

    19 Haziran 2025
    Facebook X (Twitter) Instagram
    Facebook X (Twitter) Instagram
    Siyasi HaberSiyasi Haber
    • Güncel
      • Ekonomi
      • Politika
      • Dış Haberler
        • Ortadoğu
        • Dünya
      • Emek
      • Kadın
      • LGBTİ+
      • Gençlik
      • Ekoloji ve Kent
      • Haklar ve özgürlükler
        • Halklar ve İnançlar
        • Göçmen
        • Çocuk
        • Engelli Hakları
      • Yaşam
        • Eğitim
        • Sağlık
        • Kültür Sanat
        • Bilim Teknoloji
    • Yazılar

      Kuyu tipi hapishaneler: Faşizmin tecrit politikaları ve devrimci tutsakların direnişi

      19 Haziran 2025

      Özdağ serbest, ‘Barış’ tutsak!

      18 Haziran 2025

      Bir Banka, Bir Saat, Bir Yalnızlık: isviçre

      16 Haziran 2025

      NATO’nun çürüyen tahtı; Emperyalizmin hırsızlık imparatorluğu çöküyor mu?

      2 Haziran 2025

      Yaban domuzunun günahı ne?

      31 Mayıs 2025
    • Seçtiklerimiz

      iki tarafa da eşit mesafe?

      21 Haziran 2025

      Uluslararası Grev Raporu

      21 Haziran 2025

      İsrail’in nükleer güç masalı ve Türkiye’de sosyalist yapılar

      19 Haziran 2025

      Kapitalizmin grotesk hakikati

      19 Haziran 2025

      Vatan tehlikede mi?

      19 Haziran 2025
    • Röportaj/Söyleşiler

      SYKP’li Turgan: Solun örgütsel bir yenilenmeye ihtiyacı var

      11 Haziran 2025

      Josu Urrutikoetxea: Silahlı mücadeleden müzakereye, ETA’dan Kürt mücadelesine

      9 Haziran 2025

      Bırakılan silahların yankıları: PKK ve ETA’nın karşılaştırmalı analizi

      9 Haziran 2025

      Grup Yorum’un notası emperyalizme teslim olmadı

      8 Haziran 2025

      Gölgede kalan mesele: Lozan ve Süryaniler

      31 Mayıs 2025
    • Dosyalar
      • 30 Mart Kızıldere Direnişi
      • 8 Mart Dünya Kadınlar Günü 2022
      • AKP-MHP iktidar blokunun Kürt politikası
      • Cumhurbaşkanlığı Seçimleri
      • Ekim Devrimi 103 yaşında!
      • Endüstri 4.0 üzerine yazılar
      • HDK-HDP Tartışmaları
      • Kaypakkaya’nın tarihsel mirası
      • Ölümünün 69. yılında Josef Stalin
      • Mustafa Kahya’nın anısına
    • Çeviriler
    • Arşiv
    Siyasi HaberSiyasi Haber
    Anasayfa » Durum ve cephe

    Durum ve cephe

    Siyasi Haber29 Nisan 2017
    Facebook Twitter Pinterest LinkedIn WhatsApp Reddit Tumblr Email
    Share
    Facebook Twitter LinkedIn Pinterest Email

    SEÇTİKLERİMİZ – Metin Çulhaoğlu’nun İleri Haber’deki yazısı: Durum ve cephe

    “Siyaset bilimi” diye bir dal elbette vardır; ama “bilimsel siyaset” diye bir şey olamaz. 


    İzlenecek siyaset bilimsel analizlere dayandırılabilir, geçmişten birtakım örüntüler çıkarılarak kimi sonuçlara varılabilir. Gelgelelim, bunlar siyasetin kendisini “bilimsel” yapmaz.


    Bu nedenle, örneğin Marx’ın Brumaire’indeki analiz ve değerlendirmeler bilimsellik açısından post factum (olay/fiil sonrası) değer taşır. 


    O zaman güncel siyasetin akıntıya göre, el yordamıyla mı yapılması gerekir? 


    Elbette hayır. “Bilimsellik” ayrı; ama siyasetin de kendine göre kuralları vardır. Örneğin, bir kuraldır: Belirli bir durumun işaret ettiği olasılıkların hepsini birden hesaba katan, hepsine verilecek tepkileri önsel olarak içselleştirip böyle yol alan bir siyaset olamaz. Siyaset, her zaman verili durumda başat ya da birincil olana odaklanır; ikincil unsurlar ve olasılıklar ise izlenecek siyasetin kalın çizgisinin belirlenmesinde rol oynamaz. 


    ***


    Örneğin bugün Türkiye’de başat olan, Saray rejiminin referandum sonrasında yöneleceği kesin olan saldırı siyasetidir. Karşıt siyasetin de en başta buradan hareketle şekillendirilmesi gerekir. Saldırı diyoruz; “tecavüz” de denebilirdi. Bu durumda “Tecavüz kaçınılmazsa mütecavizin defterinin kimler tarafından ne zaman nasıl dürüleceği üzerine tefekküre dalmak rahatlatır” deniyorsa ortada hastalıklı bir durum vardır.


    “İçteki ve dıştaki güç odakları referandumda süngüsü düşen Saray’ı daha rahat manipüle edebilecektir…”


    “Abdullah Gül ve çevresi, günü geldiğinde sahneye çıkmak üzere pusuda beklemektedir…” 


    “Düzen, yeni bir merkez sağ oluşturmak için Meral Akşener’i cilalayacaktır…”


    Bunları ve benzerlerini akılda tutmakta sakınca yoktur; ancak, bunlar birincil gerçek durumundaki Saray saldırısına odaklanma zorunluluğunu az da olsa gölgelediğinde, burada seyrelmelere yol açtığında ortada siyaset kalmaz. Bir masa etrafında toplananların “Bence şunu yapacaklar…” rahatlığındaki beyin fırtınasından siyaset çıkmaz. 


    ***


    Bu kuralı başka alanlara da taşıyabiliriz. 


    Örneğin Türkiye’de sermaye sınıfının ve emperyalist odakların birincil gündemi,  Erdoğan’dan ve rejiminden “kurtulmak” değil, var olduğu sürece bu rejimden nasıl yararlanılabileceğinin hesaplarını yapmaktır.  Yeri gelmişken Türkiye’de solun pek kavrayamadığı önemli bir noktayı da ekleyelim: Kapitalizmde herhangi bir siyasal iktidarın sınıfsal niteliği, gerçekte olmayan bir “üst aklın” her istediğini yapmasında değil, her durumda egemen güçlerin genel çıkarlarını gözetmesindedir.     


    Devam edersek, yukarıda söyleneni Saray rejimi için de tekrarlayabiliriz: Erdoğan’ın birincil gündemi, belirli odaklarla “arayı düzeltmek” değil, o tarafın dağınık halinden sonuna kadar yararlanmak, bunun fırsatlarını kollamaktır.  Saray rejimi “her istenileni yapmak”la “çıkar gözetmek” arasındaki farkın bilincindedir. “Benden her istenileni yapmıyor olabilirim; ama onların çıkarlarını gözetip öyle hareket ettiğim biline” mesajının etkili olacağını düşünürken yanılmamaktadır…   


    Bizce durum budur ve karşı siyasetin de bu gerçeklerden türetilmesi gerekir. 


    ***


    Adını koyalım: Bu siyasetin bir “cephe siyaseti” olması gerekir. 


    “Zaten biliyoruz” denecektir, tamam…


    Gene de bu siyasetin geliştirilmesinde ve yaygınlaştırılmasında şimdiden dikkate alınması gereken noktalar vardır. 


    Sorudur: Referanduma uzanan süreçte kurulan ilişkilerin “envanteri” çıkarılıyor mu? Fazlasıyla “pratik” bir mesele olarak görülebilir; ancak cephe deniyorsa kilit önemdedir: Referandum sonucu moral bozukluğuna, “gene olmadı” burukluğuyla “evli evine köylü köyüne” yönelimine yol açmadığına göre, özellikle yerel ölçeklerde referandum sürecinde kurulan yeni ilişkiler nereye taşınacak, bu ilişkilere nasıl süreklilik kazandırılacaktır? 


    Sonra bugünkü durum, özel siyasal parti mensubiyeti ile Saray rejimi bitsin de nasıl biterse bitsin “genişliği” arasında büyük bir boşluk olduğuna işaret etmektedir. Bu da genel olarak solda yer alan farklı unsurların “maksimalist” olmasa bile hayli ileri, üstelik birtakım yeni tezgâhları etkisiz kılacak hedefler etrafında toplanmasının ve örgütlenmesinin imkânları olduğu anlamına gelmektedir. 


    Böyleyse, işe koyulalım, çaba gösterelim; mutlaka sonuç verecektir…       

    Share. Facebook Twitter Pinterest LinkedIn Tumblr Telegram Email

    İlgili İçerikler

    iki tarafa da eşit mesafe?

    21 Haziran 2025

    Uluslararası Grev Raporu

    21 Haziran 2025

    İsrail’in nükleer güç masalı ve Türkiye’de sosyalist yapılar

    19 Haziran 2025
    Destek Ol
    Yazılar
    Coşkun Özdemir

    Kuyu tipi hapishaneler: Faşizmin tecrit politikaları ve devrimci tutsakların direnişi

    Mehmet Murat Yıldırım

    Özdağ serbest, ‘Barış’ tutsak!

    Zeynel A. Göçer

    Bir Banka, Bir Saat, Bir Yalnızlık: isviçre

    Coşkun Özdemir

    NATO’nun çürüyen tahtı; Emperyalizmin hırsızlık imparatorluğu çöküyor mu?

    Bağlantıda Kalın
    • Facebook
    • Twitter
    Seçtiklerimiz
    Ayşe Düzkan

    iki tarafa da eşit mesafe?

    Kıvanç Eliaçık

    Uluslararası Grev Raporu

    Onur Hamzaoğlu

    İsrail’in nükleer güç masalı ve Türkiye’de sosyalist yapılar

    Ergin Yıldızoğlu

    Kapitalizmin grotesk hakikati

    Güncel Kalın

    E Bültene üye olun gündemden ilk siz haberdar olun.

    Siyasi Haber, “tarafsız” değil “nesnel” olmayı esas alır. Siyasi Haber, işçi ve emekçiler, kadınlar, LGBTİ+’lar, gençler, doğa ve yaşam savunucuları, ezilen etnik ve inançsal topluluklardan yanadır.

    Devletten ve sermayeden bağımsızdır.

    Facebook X (Twitter) YouTube
    EMEK

    İşçiler ne yapsın?

    11 Haziran 2025

    Grev okulundan dersler

    10 Haziran 2025

    İzBB grevinin hatırlattıkları…

    7 Haziran 2025
    KADIN

    Kadının İnsan Hakları Derneği, İstanbul Sözleşmesi’ni AİHM’e taşıdı

    3 Mayıs 2025

    DEM Parti Kadın Meclisi’nden Saadet Partisi’ne ziyaret

    14 Mart 2025

    Kadınlar Taksim’de yasağa rağmen yürüdü: Susmuyor, isyan ediyoruz

    8 Mart 2025
    © 2025 Siyasi Haber. Designed by Fikir Meclisi.
    • Home
    • Buy Now

    Type above and press Enter to search. Press Esc to cancel.