Close Menu
Siyasi HaberSiyasi Haber

    Subscribe to Updates

    Get the latest creative news from FooBar about art, design and business.

    What's Hot

    Kıbrıs Türk Orta Eğitim Öğretmenler Sendikası: Şimdi direnme zamanı

    11 Kasım 2025

    Hatimoğulları: Barış kimin seçim hesabına kurban edilecek?

    11 Kasım 2025

    İBB soruşturmasında iddianame tamamlandı: İmamoğlu 142 eylemden suçlandı

    11 Kasım 2025
    Facebook X (Twitter) Instagram
    Facebook X (Twitter) Instagram
    Siyasi HaberSiyasi Haber
    • Güncel
      • Ekonomi
      • Politika
      • Dış Haberler
        • Ortadoğu
        • Dünya
      • Emek
      • Kadın
      • LGBTİ+
      • Gençlik
      • Ekoloji ve Kent
      • Haklar ve özgürlükler
        • Halklar ve İnançlar
        • Göçmen
        • Çocuk
        • Engelli Hakları
      • Yaşam
        • Eğitim
        • Sağlık
        • Kültür Sanat
        • Bilim Teknoloji
    • Yazılar

      İyi ki varsın Sırrı Ağabey

      11 Kasım 2025

      Değerin performansı, kimliğin fetişi: Queer Marksist bir okuma

      10 Kasım 2025

      Erkek / devlet şiddeti ve kadın tutsaklar

      8 Kasım 2025

      Osmanlı’dan Cumhuriyet’e yasaklanan Alevilik kitapları

      8 Kasım 2025

      Her şey o kadar da kötü değil!

      7 Kasım 2025
    • Seçtiklerimiz

      Ekim Devrimi 108 yaşında: Geçmişin harabesinden geleceğe yol yapmak

      7 Kasım 2025

      “New York, New York”

      6 Kasım 2025

      Sudan savaşı, Çinli Wing Loong’a karşı Bayraktar ve savaş ağaları

      3 Kasım 2025

      Trump, Fed ve para politikası: Sol, merkez bankası konusunda neyi savunmalı?

      2 Kasım 2025

      Motokuryelerin ekim isyanı

      28 Ekim 2025
    • Röportaj/Söyleşiler

      Ali Coşkun: İşçi sınıfı üretimden gelen gücüyle toplumsal barışın en güçlü dayanağıdır

      29 Ekim 2025

      Altan Açıkdilli: “Canımı çekiştiriyor yine canım”

      28 Ekim 2025

      DSİP’ten Şenol Karakaş: Ne barış süreci demokrasinin gelişmesine ne de demokratik adımlar barış sürecinin nihayete ulaşmasına ertelenebilir

      27 Ekim 2025

      Ilan Pappe: Filistinliler hâlâ etnik temizlik ve soykırımla karşı karşıya

      16 Ekim 2025

      ‘Kadıköy Kültür Evi hem nefes aldığımız hem de birlikte söz kurduğumuz bir yer’

      10 Ekim 2025
    • Dosyalar
      • “Süreç” ve Sol
      • 30 Mart Kızıldere Direnişi
      • 8 Mart Dünya Kadınlar Günü 2022
      • AKP-MHP iktidar blokunun Kürt politikası
      • Cumhurbaşkanlığı Seçimleri
      • Ekim Devrimi 103 yaşında!
      • Endüstri 4.0 üzerine yazılar
      • HDK-HDP Tartışmaları
      • Kaypakkaya’nın tarihsel mirası
      • Ölümünün 69. yılında Josef Stalin
      • Mustafa Kahya’nın anısına
    • Çeviriler
    • Arşiv
    Siyasi HaberSiyasi Haber
    Anasayfa » Kıdem tazminatı için tehlike çanları

    Kıdem tazminatı için tehlike çanları

    Siyasi Haber13 Mart 2017
    Facebook Twitter Pinterest LinkedIn WhatsApp Reddit Tumblr Email
    Share
    Facebook Twitter LinkedIn Pinterest Email

    SEÇTİKLERİMİZ- Aziz Çelik’in BirGün’deki yazısı: Kısacası 42 yıl ve 30 bakana direnen kıdem tazminatı bu kez ciddi bir riskle karşı karşıya. Referandum kıdem tazminatı açısından da köprüden önceki son çıkış olabilir. Son pişmanlık fayda etmez.

     

    Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Mehmet Müezzinoğlu, “İnşallah önümüzdeki dönemde alınterinin hakkını koruyan bir kıdem tazminatı fonunu paydaşlarımızla birlikte anlaşarak çıkartacağız” dedi. Bakan, “Tazminatlarda düşüş yok diyebilir miyiz” şeklindeki soruyu, “Artış da olabilir” diye yanıtladı. Böylece Bakan Müezzinoğlu 42 yıldır gündemde olan ve 30 bakan eskiten netameli konuyu bir kez daha gündeme getirdi.

    1975 yılında 1927 sayılı yasa ile kurulması öngörülen kıdem tazminatı fonu, 42 yıl boyunca ne bakanlar ne darbe hükümetleri gelip geçmesine rağmen kurulamadı. AKP hükümetleri de 15 yıldır tek başlarına hükümet olmalarına rağmen kıdem tazminatı fonunu kuramadı. Şimdi bir kez daha “alınterini koruyan” ve “artış da olabilecek” kıdem tazminatı fonundan söz ediliyor.

    42 yıl ve 30 bakana rağmen kurulamadı

    Ne hükümetler, ne bakanlar, ne darbeciler eskitti kıdem tazminatı fonu. Demirel’in MC’leri, Evren’in darbe hükümetleri, Özal’ın ANAP hükümetleri kuramadı kıdem tazminatı fonunu. Ne bakanlar kıdem tazminatı fonu kurmak için kolları sıvadı. Ne taslaklar hazırlandı, ne modeller keşfedildi ama kıdem tazminatı fonunu 42 yıldır kimse kuramadı.

    Bu fonun işçiye, çalışana faydası olsaydı, işçinin hakkını korusaydı, işçinin cebine girecek para artmış olsaydı şimdiye kadar kurulmaz mıydı? Onca kritik seçim oldu. Neden bu seçimler öncesinde kıdem tazminatı fonu kurulmadı? Eğer işçi böyle bir fonu destekleseydi bu fon kurulmaz mıydı?

    Hadi bugüne kadar kurmadılar, kuramadılar. Basiretsiz davrandılar. Böylesine bıçak sırtı bir referandum öncesinde çıkmaz mıydı kıdem tazminatı fonu kanunu? Hem işçinin alınterini koruyacak, hem kıdem tazminatı alamadığı iddia edilen işçilerin yüzde 85’inin kıdem tazminatı almasını sağlayacak, hem de artış sağlayacak kıdem tazminatı fonu neden referandumdan önce çıkarılmıyor?

    Demek ki kıdem tazminatı fonunun işçiye faydası yok. Demek ki kıdem tazminatı fonu işçinin cebine girecek parayı artırmıyor. Yoksa emekli promosyonu, istihdam teşviki ve türlü çeşit oya tahvil olacak adımı atan hükümet neden kıdem tazminatı fonunu çıkarmasın? Oya dönüşecek olsaydı emin olun kıdem tazminatı fonu şimdiye çoktan çıkmıştı. Ama kazın ayağı öyle değil.

    Kıdem tazminatı fonu 42 yıldır sık sık gündeme geldi ve hep ertelendi. Çünkü kıdem tazminatı fonu tehlikeli ve çözümü zor bir denklem. Kıdem tazminatı şu anda işverenin sorumluluğunda ve hak eden işçiye her yıl için 30 gün üzerinden ödeniyor. Kıdem tazminatı işveren tarafından ödendiği için dolaylı bir iş güvencesi işlevi de görüyor. Fon ise işveren tarafından her ay düzenli prim ödenecek bir mekanizma. İşveren fona prim ödeyecek işçi de hak ettiğinde kıdem tazminatını bu fondan alacak. Böylece tazminat ile işverenin bağı kopuyor.

    Fon, kıdem tazminatının yarı yarıya düşmesi demek

    Zorluk burada başlıyor. İşçilerin şu an aldığı 30 günlük kıdem tazminatını alabilmesi için işverenlerin her ay fona yüzde 8’den fazla prim ödemesi gerekiyor. İşverenler bunu istemiyor. Bunun yerine kıdem tazminatının 12-15 güne düşürülmesini istiyorlar. Bugüne kadar gündeme gelen bütün fon modelleri bu hesaba dayalı. Kısaca hem aylık yüzde 8 kesinti hem fon formülünü işverenler kabul etmiyor. İşçiler ve sendikalar da 12-15 güne düşecek bir modele evet demiyor. O yüzden de kıdem tazminatı fonu kurulamıyor.

    Bir hükümet asgari ücreti yüzde 50 düşürmeyi göze alabilir mi? İşte bu yüzden kıdem tazminatının 30 günden 15 güne düşürülmesi de o kadar kolay değil. Yıllardır nice denklemler, modeller gündeme geldi. Hepsinde sonuç aynı. Kıdem tazminatı düşüyor ve iş güvencesi azalıyor. İşverenler kıdem tazminatını yük olarak görüyor, işçiler ise hak olarak görüyor.

    Başta Türk-İş ve DİSK olmak üzere işçi örgütlerinin kıdem tazminatının korunması konusunda genel kurul kararları var. Hükümetler bu tablo karşısında havlu atıyor ve “anlaşın gelin” diyor. Oysa burada bir orta yol yok. Ya kıdem tazminatı hakkı korunacak ya da tırpanlanacak. O yüzden kıdem tazminatı fonu 42 yıldır kurulamıyor.

    Dikkat edin. Bunca bıçak sırtı bir süreç olmasına rağmen hükümet referandum öncesi iki konuda adım atmadı. Birisi kıdem tazminatı fonu diğeri ise taşeron işçiye kadro meselesi. Eğer kıdem tazminatı fonu oy getirseydi tereddütsüz yapılırdı. Ama kıdem tazminatı fonunun oy kaybettireceği çok açık, o yüzden ertelendi.

    Referandum kıdem tazminatı için kritik eşik

    Taşerona kadro ise oy getirecek bir uygulama olacaktı. Neden yapılmadı? Oy getirecek bir uygulama referandum öncesinde yapılmayıp sonrasına mı bırakıldı? Hiç sanmıyorum. Kadro verilecek olsaydı referandum öncesi verilirdi. Referandum sonrası taşeron işçiye kadro verilme ihtimali çok düşük. Olsa olsa daha önce gündeme gelen “özel sözleşmeli personel” gibi ucube bir formül olabilir.

    Peki, kıdem tazminatı fonu referandum sonrası gündeme gelebilir mi? Bu biraz referandum sonucuna bağlı. “Hayır” çıkacak bir referandum sonrası fonun gündeme gelmesi zor. Ancak “evet” çıkması durumunda kıdem tazminatı da riske girebilir. Bu konuda iki seçenek gündeme gelebilir: Birincisi hükümetin 2019’u beklemeden gözünü karartıp işçiye rağmen kıdem tazminatını fona devredip 15 güne düşürmesi veya 2019’da başkanlık rejimi ile birlikte konunun bir başkanlık kararnamesi ile bir gecede halledilmesi. Veya bir üçüncü seçenek olarak başkanlık rejiminin öne çekilmesiyle daha erken bir tarihte.

    Evet 42 yıldır kıdem tazminatı fonu kuramadılar ama bütün kamu kaynaklarını denetimsiz kullanacak Varlık Fonu’nu kuranların kıdem tazminatı fonu kuramayacaklarını düşünmek fazla rehavet olur. Kısacası 42 yıl ve 30 bakana direnen kıdem tazminatı bu kez ciddi bir riskle karşı karşıya. Referandum kıdem tazminatı açısından da köprüden önceki son çıkış olabilir. Son pişmanlık fayda etmez.

     

    Share. Facebook Twitter Pinterest LinkedIn Tumblr Telegram Email

    İlgili İçerikler

    Ekim Devrimi 108 yaşında: Geçmişin harabesinden geleceğe yol yapmak

    7 Kasım 2025

    “New York, New York”

    6 Kasım 2025

    Sudan savaşı, Çinli Wing Loong’a karşı Bayraktar ve savaş ağaları

    3 Kasım 2025
    Destek Ol
    Yazılar
    İrem Kabataş

    İyi ki varsın Sırrı Ağabey

    Remzi Altunpolat

    Değerin performansı, kimliğin fetişi: Queer Marksist bir okuma

    İrem Kabataş

    Erkek / devlet şiddeti ve kadın tutsaklar

    Mahsuni Gül

    Osmanlı’dan Cumhuriyet’e yasaklanan Alevilik kitapları

    Bağlantıda Kalın
    • Facebook
    • Twitter
    Seçtiklerimiz
    Kavel Alpaslan

    Ekim Devrimi 108 yaşında: Geçmişin harabesinden geleceğe yol yapmak

    Ertuğrul Kürkçü

    “New York, New York”

    Fehim Taştekin

    Sudan savaşı, Çinli Wing Loong’a karşı Bayraktar ve savaş ağaları

    Ümit Akçay

    Trump, Fed ve para politikası: Sol, merkez bankası konusunda neyi savunmalı?

    Güncel Kalın

    E Bültene üye olun gündemden ilk siz haberdar olun.

    Siyasi Haber, “tarafsız” değil “nesnel” olmayı esas alır. Siyasi Haber, işçi ve emekçiler, kadınlar, LGBTİ+’lar, gençler, doğa ve yaşam savunucuları, ezilen etnik ve inançsal topluluklardan yanadır.

    Devletten ve sermayeden bağımsızdır.

    Facebook X (Twitter) YouTube
    EMEK

    “Çerçioğlu emekçilere AKP’ye üye ol baskısı yapıyor”

    11 Kasım 2025

    Direnişçi işçi Buse Kara’ya ev hapsi cezası

    11 Kasım 2025

    Dilovası katliamı: Kaza değil cinayet!

    10 Kasım 2025
    KADIN

    Kadınlardan 25 Kasım çağrısı: “Kaybedilen kadınlara ne oldu diye sormaya devam edeceğiz”

    9 Kasım 2025

    Erkek / devlet şiddeti ve kadın tutsaklar

    8 Kasım 2025

    Eşitlik İçin Kadın Platformu: 11. Yargı Paketi kadınların mücadelesini suç sayıyor!

    4 Kasım 2025
    © 2025 Siyasi Haber. Designed by Fikir Meclisi.
    • Home
    • Buy Now

    Type above and press Enter to search. Press Esc to cancel.