SEÇTİKLERİMİZ – Evrim Ağacı: Dünyadaki ilk uluslararası bitki araştırmasının hesaplamalarına göre her biri birbirinden farklı 391.000 tane damarlı (su ve sentezlenen besinlerin iletilmesini sağlayan iletken dokuları olan) bitki türü var, fakat araştırma şu anda bu türlerin yüzde 21’inin yok olma tehlikesiyle yüzleştiği uyarısında bulunuyor.
Çeviren: Atilla Çelikgil
Düzenleyen: Şule Ölez
Birleşik Krallık’taki Kew Kraliyet Botanik Bahçesi’nin sunduğu rapora göre her yıl 2.000 yeni bitki türü bilim insanları tarafından keşfediliyor fakat biz bitki kayıtlarımızı sürekli arttırdığımız halde hala daha dünya çapında bitkileri tehdit eden faktörleri ve bitkiler hakkındaki çoğu şeyi bilmiyoruz. Kew’in bilimden sorumlu müdürü Kathy Willis konuyla ilgili olarak şunları söylüyor:
“Bu, yeryüzünün bitkilerinin durumu hakkında yapılan ilk küresel değerlendirme. Yeryüzünün kuşlarının, deniz kaplumbağalarının, ormanlarının, şehirlerinin, annelerinin, babalarının, çocuklarının, hatta antibiyotiklerinin bile durum tespiti vardı zaten, ama bitkilerinki yoktu. Bitkilerin yiyeceklerden tutun ilaçlara, giyime, yapı malzemelerine, biyoyakıtlara ve iklim düzenlemesine kadar hayatımızdaki önemini düşünürsek bunu kayda değer buluyorum. Dolayısıyla bu rapor, bu ciddi bilgi açığını kapatmamız için ilk adımı atmamızı sağlıyor.”
İklim değişikliği, bitki türlerinin sağkalımı için bir tehdit unsuruyken, şu anki sorunlardan en büyükleri tarım için habitatların yok edilmesi, kereste için ormanların tahrip edilmesi, bina ve altyapı inşaatlarıdır ve tüm bunlar son 10 yılda yeryüzünün 14 bitki örtüsü biyomundan 13’ünde yüzde 10’dan fazla toprak kaybına neden olmuştur. Bu sorunlara kıyasla iklim değişikliği tek başına çok sorun değildir, ancak araştırmacılar bunun gelecekte değişeceğini düşünmektedirler. Willis, The Guardian’daki Damian Carrington’a şunları söyledi:
“Bitkilerin, özellikle de ağaçların yavru üretmesi 30 yıl kadar bir süre aldığı için, sanıyorum ki biz aslında o süre geçinceye kadar iklim değişikliğinin tam etkisini görmeyeceğiz.”
Yerel bitkileri tehdit edip doğal ekosistemlere zarar vererek dünya ekonomisinin yaklaşık yüzde 5’i kadar tahminî maliyete neden olan aşağı yukarı 5.000 istilacı bitki türü de raporda belirtilen başka bir sorun.
Baskılar sonucunda, 80 civarı bilim insanının bir yılı aşkın çalışmalarıyla oluşturulan raporun, en iyi koruma stratejilerini planlamada araştırmacılara, hükümetlere ve iş liderlerine yardımcı olması için, devamlı olarak yapılan, küresel bitki örtüsünün yıllık değerlendirilmesine dönüştürülmesi amaçlanıyor. ABC’den Lucy Carter’e konuşan Willis şunları söyledi:
“Pragmatik olmalıyız. Demek istediğim elimizde artan bir nüfus var, insanların yiyecek ihtiyaçları, barınacak yere ihtiyaçları var yani asıl yapmamız gereken şey, içerdikleri olağanüstü bitki çeşitliliklerinden dolayı hangi önemli bölgeleri koruyacağımızı ve hangi bölgeleri imara açacağımızı tespit etmemiz.”
Nispeten pek azı yeterli koruma şartları altında olsa da, şimdiye kadar araştırmacılar tarafından dünyada 1.171 tane “önemli bitki bölgesi” belirlendi. Biyologlar tarafından etraflıca araştırılmamış, gezegenin az gelişmiş köşelerindeki türler hakkında daha fazla şey öğrenmeye ek olarak bilim insanları için bir başka zorluk da bitkiler hakkında genetik düzeydeki bilgilerini artırmak ki bu henüz emekleme döneminde olan bir araştırma konusu. Raporun yazarlarından biri olan Steve Bachman bir basın duyurusunda şu açıklamayı yaptı:
“Dünyada hala bitkileri hakkında pek az şey bildiğimiz çok bölge var. Artık bu önemli bitki bölgelerinin tespiti önemli. Aynı şekilde, bitkilerin genetik çeşitliliği hakkında çok az şey biliyoruz ve hali hazırda bütün genom sekansı çıkartılmış yalnızca 139 damarlı bitki türü bulunmakta. Bu alandaki çalışmalar hızlandırılmalı.”
2016 Yeryüzünün Bitkilerinin Durum Tespiti raporunu çevrimiçi olarak görebilirsiniz ve Kew’in rapor için hazırladığı internet sitesinde, bulgular hakkında detaylı bir özet bulabilirsiniz.
Kaynak: ScienceAlert