Rıza Sarraf’ın tutuklanmasına neden olan iddianamenin 15 Aralık 2015’ten beri mühürlü tutulduğunun ortaya çıkması, ABD’ye neden geldiği sorusuna dair en önemli ipucu haline geldi. Cevap bekleyen diğer iki önemli soru ise Zarrab’ın şimdiye kadar ABD Hazine Bakanlığı tarafından neden kara listeye alınmadığı ve ABD vizesini nasıl aldığı.
Hürriyet’ten Tolga Tanış’ın haberine göre, Rıza Sarraf’ın (Reza Zarrab) tutuklanmasına neden olan iddianamenin 15 Aralık 2015’ten beri mühürlü tutulduğunun ortaya çıkması, ABD’ye neden geldiği sorusuna dair en önemli ipucu haline geldi. Cevap bekleyen diğer iki önemli soru ise Zarrab’ın şimdiye kadar ABD Hazine Bakanlığı tarafından neden kara listeye alınmadığı ve ABD vizesini nasıl aldığı.
1-Mühürlü iddianame
2-Kara listeye alınmaması
3-ABD vizesini nasıl aldığı
Hafta sonu ABD’nin Miami Kenti’ne indiğinde Amerikan Federal Soruşturma Bürosu (FBI) tarafından yakalanan İran asıllı Türkiyeli tüccar Rıza Sarraf hakkındaki yasal sürecin üç ay önce başladığının ortaya çıkması, ABD’ye neden geldiği sorusuna ışık tutacak en önemli detay haline geldi. Hürriyet’in Amerikan Adalet Bakanlığı kayıtlarından elde ettiği belge, Zarrab ve onun suç ortağı oldukları iddia edilen İranlı Kamelya Cemşidi (29) ile yine İranlı Hüseyin Necefzade (65) hakkında 21 Mart 2016 günü Miami mahkemesine sunulan iddianamenin bire bir kopyası.
Hakim adı değişmedi
Buna göre New York Güney Bölge Başsavcısı Preet Bharara, Zarrab ve diğer iki zanlı hakkında toplanan dellilerden oluşan 21 sayfalık iddianameyi, Türkiye’deki 17 Aralık 2013 rüşvet soruşturmalarının yıldönümünden iki gün önce New York Güney Bölge federal hâkimi Richard Berman’a sundu. Mahkeme de, Bharara’nın iddianamesini “1:15-cr-00867-RMB-1” dosya numarasıyla kayda aldı. Zarrab’ın Miami’de yargıç karşısına çıkarılacağı 21 Mart 2016 günü, New York’taki sulh hâkimi Andrew Peck dosya üzerindeki mührü kaldırdı. Bharara, New York’taki hâkim Berman’a hitaben hazırlanan ilk iddianameyi, bu ayrıntıyı atlayarak ilgili hâkimin adını bile değiştirmeden olduğu gibi Zarrab’ın dosyasına bakacak Miami’deki federal hâkim John O’Sullivan’a sundu. Miami federal mahkemesinin beşinci katında görülen pazartesi günkü duruşmada hâkim O’Sullivan iddianameyi kabul edip “1:16-mj-02352-JJO-1” dosya numarasıyla kayda işletti. Sonra da Zarrab’ı kefalet olmaksızın tutuklu yargılanmak üzere hapse gönderdi.
4 nisan’da belli olacak
Zarrab’ın ABD’ye tutuklanacağını bilerek gidip gitmediği konusundaki varsayımlar halen netlik kazanmamışken, ABD’nin Zarrab’ı üç aydır mühürlü tutulan bir iddianameyle bekliyor oluşu, işin hazırlığının önceden yapıldığını gösteriyor. Zarrab’ın ABD’li yetkililerle bir anlaşma yapıp yapmadığı sorusunun cevabı ise Miami’deki hâkim O’Sullivan’ın 4 Nisan’daki duruşmada Zarrab hakkında vereceği kararlarda yatıyor. Eğer Yargıç O’Sullivan, Zarrab’ın kefaletle serbest bırakılmasına karar verirse, üç aydır mühürlü bekleyen iddianame de dikkate alındığında Zarrab’ın FBI ile önceden bir anlaşma yaptığı ihtimali ağırlık kazanacak.
Avukatlar kesinleşmedi
Yine O’Sullivan’ın 10 gün sonra vereceği karar doğrultusunda ortaya çıkacak, Zarrab’ın New York’ta mı yoksa Miami’de mi yargılanacağı sorusunun cevabı, Zarrab’ın kalıcı avukatlarının kimler olacağını da belirleyecek. Zarrab’ı 21 Mart’taki duruşmada dünyanın en ünlü avukatlık bürolarından Baker&McKenzie’nin Miami ofisindeki ortağı Lee Stapleton ve aynı ofisten Isabella de la Guardia savundu. Her iki avukat da görüşme taleplerimizi geri çevirdi. Ancak davanın New York’a alınması durumunda, büyük çaplı uluslararası bir dava olduğundan hazırlığı yaklaşık 1.5-2 yıl sürmesi beklenen jürili yargılamaya kadar Başsavcı Bharara ile müzakereleri yürütecek avukatların New York merkezli olması ihtimali ağırlık kazanacak.
Kara liste bilmecesi
REZA Zarrab olayıyla ilgili, şimdi hikâyenin üzerindeki esrar perdesini aralayacak, cevap bekleyen iki önemli soru daha var:
1-Zarrab’a yönelik hazırlanan iddianamede Zarrab’ın İran yaptırımlarını ihlal ettiğine dair güçlü deliller olmasına rağmen, Amerikan Hazine Bakanlığı Zarrab’ı bu yüzden neden şimdiye kadar kara listeye almadı? Örneğin Zarrab’ın ortağı olduğu iddia edilen Babek Zencani, bu yüzden 11 Nisan 2013’de kara listeye alınmış ve Zencani’yle ilişkili şirketler sıralanıp ABD vatandaşlarının Zencani’yle iş yapmaları yasaklanmıştı. Hazine Bakanlığı’nın yaptırımlar konusunu takip eden Terör ve Finansal İstihbarat biriminin sözcüsü Betsy Bourassa, Hürriyet’in bu yöndeki sorusuna cevap vermedi.
2-Zarrab, ABD’ye gelişi için gerekli vizeyi ne zaman ve nasıl aldı? ABD Dışişleri Bakanlığı, daha önce vize konularında mahremiyet gerekçesiyle açıklama yapmadığını duyurdu. Mühürlü iddianame kadar bu iki soru da Zarrab’ın 19 Mart’ta İstanbul-Miami uçağına binmeden ABD’li yetkililerle önceden bir anlaşma yapıp yapmadığının anlaşılmasında en önemli detaylar olarak öne çıktı.
Başsavcı Preet Bharara’nın Reza Zarrab dışında peşinde olduğu iki Türk daha var.
Rıza Canikligil’in haberine göre; bunlardan birisi, İran’a uranyum zenginleştirmede kullanılan karbon fiber maddesi satmaya çalışan Murat Taşkıran, diğerinin ise ABD’deki Alman bankası Deutsche Bank ile ABD Eximbank’tan aldığı kredilerde usulsüzlük yapmakla suçlanan Hasan Besneli. Bharara’nın hazırladığı iddianamelerle haklarında dava açılan her iki Türk’te halen Türkiye’de yaşıyorlar.
Başsavcı Bharara’nın isteği ile New York Eyaleti Güney Bölgesi Bölge Mahkemesi, geçtiğimiz ay Türkiye’deki gazetelere verdiği ilanda, Besneli’ye karşı açılan bir davanın olduğu belirtilerek, Besneli’nin belirlenen süre içinde yanıt vermemesi halinde, gıyabında karar verileceği belirtilmişti. Bharara, Hasan Besneli’nin, Alman Deutsche Bank ile ABD Eximbank’dan aldığı 38 milyon dolarlık kredide usulsüzlük tespit etti.
Bharara’nın 22 sayfalık iddianamesinde ‘sahtecilik, dolandırıcılık ve hile’ yapıldığına ilişkin ve kredi fonlarında oynama yapıldığı, malların piyasa değerinin fazla gösterildiği, inşaat bütçesi, ve maliyeti ve KDV hakkında yanlış bilgilendirme gibi çok sayıda iddia yer alıyor. Hasan Besneli’nin söz konusu kredileri, Darüşşafaka Cemiyeti için İstanbul ve İzmir Urla’da yapacağı inşaatlarda kullanacağı bilgisini verdiği kaydediliyor.
40 yıl hapis isteniyor
Başsavcı Bharara’nın peşinde olduğu diğer Türk Murat Taşkıran, ABD’ye uranyum zenginleştirmede kullanılan karbon fiber maddesi almak için giriş yaparken Federal Soruşturma Bürosu (FBI) ajanları tarafından yakalanan İranlı Hamit Rıza Haşemi’ye aracı olma suçlamasıyla aranıyor. Başsavcı Bharara, Türkiye’de olduğunu tahmin ettiği ve hakkında suç duyurusunda bulunduğu Taşkıran’ın yakalandığı takdirde 40 yıla kadar hapsinin isteneceğini duyurmuştu. 2012 yılında açılan soruşturmada bir ilerleme kaydedilmezken, İran’a satışı yasak olan karbon fiber maddesini teslim almak için JFK havalimanından ABD’ye giriş yapan İranlı Hamit Rıza Haşemi’yi yakalarken, Murat Taşkıran da uranyum zenginleştirmesi için kullanılan karbon fiberi ABD’de temin eden kişi olarak suçlanmıştı. Hamit Rıza Haşemi’yi Avrupa’daki aracı kişiye gönderdiği mesajlardan yola çıkarak yakalayan FBI, Murat Taşkıran’ın ise Türkiye ya da Avrupa’da olabileceğini düşünüyor. Bharara’nın yönelttiği suçlara göre Murat Taşkıran’ın ise yakalandığı takdirde 40 yıl hapis cezası bekliyor.
(Hürriyet Tolga Tanış / Razi Canikligil)