10 Ekim Ankara Katliamı’nı protesto eden 19 avukata “Hırsız, katil Erdoğan” sloganı nedeniyle “terör örgütü propagandası yapmak” ve “Cumhurbaşkanı’na hakaret” iddiasıyla soruşturma açıldı
10 Ekim Ankara Katliamı’nın ardından İstanbul Çağlayan Adliyesi’ndeki yüzlerce avukat, katliamı protesto etmek için adliye içerisinde yürüyüş yapmış, ardından adliye önünde basın açıklaması yapmıştı.
Adliyedeki eyleme katılan 19 avukat “Hırsız, katil Erdoğan” sloganı nedeniyle “terör örgütü propagandası yapmak” ve “Cumhurbaşkanı’na hakaret” iddiasıyla soruşturma açılarak ifadeye çağrıldı.
Dava açılan avukatların isimleri şöyle: Can Atalay, Sinan Zincir, Diren Yeşil, Günay Dağ, Ali Coşkun, Eren Keskin, Hüseyin Boğatekin, Mehmet Ümit Erdem, Ruken Gülağacı, Sezin Uçar, Neziha Eren, Güçlü Sevimli, Özgür Yılmaz, Recep Sancaktar, Veysi Eski, Aycan Çiçek, Oya Aslan, Mustafa Taylan Savran, Hasan Cengizhan Karaşin
Ankara Katliamı’nın ardından DİSK, KESK, TMMOB ve TTB 12 ve 13 Ekim’de genel grev ilan etmiş, emek ve meslek örgütleri de bu çağrıya destek vermişti. Avukatlar da 12 Ekim’de bu çağrıya uyarak adliye içerisinde bir eylem gerçekleştirmişti. İstanbul Cumhuriyet Savcısı Hasan Yılmaz’dan 14 Ekim’de adliye görüntülerinin incelenmesi ve avukatların tespit edilerek haklarında işlem başlatılması için başvuran İstanbul İl Emniyet Müdürlüğü, katliamın ikinci ayı olan 10 Aralık’ta İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı’na gönderdiği yazıda, yaptıkları eylem nedeniyle 19 avukat hakkında suç duyurusunda bulundu.
Mitinge “Barış Mitingi”, saldırıya “terör saldırısı” diyemiyorlar
Avukatlar hakkında hazırlanan tutanakta DİSK, KESK, TMMOB ve TTB’nin çağrıcısı olduğu 10 Ekim Barış Mitingi’nden bahsederken “Barış mitingi adı altında” ifadesi kullanılırken, yaşanan saldırı da “patlama” diye ifade edildi.
Dava dosyasında ismi bulunan Kartal Hukukçular Derneği Başkanı Mehmet Ümit Erdem kendilerine açılan dava hakkında “Avukatlar ve hukuk kurumları olarak Ankara Katliamı’nı protesto etmek için kamusal görev yaptığımız adliye içerisinde 12 Ekim tarihinde oturma eylemi ve basın açıklaması yaptık. Suruç’un katillerini araştırmakta geç kalıp aynı ekibin 10 Ekim Katliamı’nı gerçekleştirmesine sebep olanlar, saldırıyı kınayan avukatlarla ilgili alelacele harekete geçerek soruşturma açtılar. Soruşturma evrakında Ankara Katliamı için ‘terör eylemi’ diyemeyenler, avukatların attıkları sloganlar için terör örgütü propagandası yapmaktan işlem yapıyorlar.
Savcılık Cumhurbaşkanı’nı korumak için harcadığı enerjinin daha azını IŞİD gibi terör örgütlerine harcasa idi, belki yüzlercemiz hayatta olacaktı. Bu soruşturmayı tahmin ediyorduk ama artık alıştık. Muhaliflerin attıkları her adıma dava açarak bizleri yıldıramayacaklar. Hukukçular ve hukuk kurumları olarak mücadelemiz sürecek” dedi.