Close Menu
Siyasi HaberSiyasi Haber

    Subscribe to Updates

    Get the latest creative news from FooBar about art, design and business.

    What's Hot

    İran’ın zor seçimi: Topyekûn savaş ya da taksitle ölüm

    23 Haziran 2025

    Washington’un İran takıntısının şifreleri

    23 Haziran 2025

    Nasıl planlamalı?

    23 Haziran 2025
    Facebook X (Twitter) Instagram
    Facebook X (Twitter) Instagram
    Siyasi HaberSiyasi Haber
    • Güncel
      • Ekonomi
      • Politika
      • Dış Haberler
        • Ortadoğu
        • Dünya
      • Emek
      • Kadın
      • LGBTİ+
      • Gençlik
      • Ekoloji ve Kent
      • Haklar ve özgürlükler
        • Halklar ve İnançlar
        • Göçmen
        • Çocuk
        • Engelli Hakları
      • Yaşam
        • Eğitim
        • Sağlık
        • Kültür Sanat
        • Bilim Teknoloji
    • Yazılar

      Kuyu tipi hapishaneler: Faşizmin tecrit politikaları ve devrimci tutsakların direnişi

      19 Haziran 2025

      Özdağ serbest, ‘Barış’ tutsak!

      18 Haziran 2025

      Bir Banka, Bir Saat, Bir Yalnızlık: isviçre

      16 Haziran 2025

      NATO’nun çürüyen tahtı; Emperyalizmin hırsızlık imparatorluğu çöküyor mu?

      2 Haziran 2025

      Yaban domuzunun günahı ne?

      31 Mayıs 2025
    • Seçtiklerimiz

      İran’ın zor seçimi: Topyekûn savaş ya da taksitle ölüm

      23 Haziran 2025

      Washington’un İran takıntısının şifreleri

      23 Haziran 2025

      Nasıl planlamalı?

      23 Haziran 2025

      Patriarkayı yık

      22 Haziran 2025

      iki tarafa da eşit mesafe?

      21 Haziran 2025
    • Röportaj/Söyleşiler

      SYKP’li Turgan: Solun örgütsel bir yenilenmeye ihtiyacı var

      11 Haziran 2025

      Josu Urrutikoetxea: Silahlı mücadeleden müzakereye, ETA’dan Kürt mücadelesine

      9 Haziran 2025

      Bırakılan silahların yankıları: PKK ve ETA’nın karşılaştırmalı analizi

      9 Haziran 2025

      Grup Yorum’un notası emperyalizme teslim olmadı

      8 Haziran 2025

      Gölgede kalan mesele: Lozan ve Süryaniler

      31 Mayıs 2025
    • Dosyalar
      • 30 Mart Kızıldere Direnişi
      • 8 Mart Dünya Kadınlar Günü 2022
      • AKP-MHP iktidar blokunun Kürt politikası
      • Cumhurbaşkanlığı Seçimleri
      • Ekim Devrimi 103 yaşında!
      • Endüstri 4.0 üzerine yazılar
      • HDK-HDP Tartışmaları
      • Kaypakkaya’nın tarihsel mirası
      • Ölümünün 69. yılında Josef Stalin
      • Mustafa Kahya’nın anısına
    • Çeviriler
    • Arşiv
    Siyasi HaberSiyasi Haber
    Anasayfa » Haberler hiç iyi değil!

    Haberler hiç iyi değil!

    Siyasi Haber28 Aralık 2015
    Facebook Twitter Pinterest LinkedIn WhatsApp Reddit Tumblr Email
    Share
    Facebook Twitter LinkedIn Pinterest Email

    Hüseyin Aykol yazdı: Haberler hiç iyi değil! – Seçtiklerimiz

    Size bir iyi, bir de kötü haberim var. Önce iyiden başlayayım: İç savaş geliyor! Şimdi, “sen delirdin mi” demeyin hemen. İç savaş geliyor ve bu sadece ülkemizdeki 78 milyon insanımızı ilgilendiriyor. Tahminen en fazla 5-10 milyon insan ölür ve yıkılan şehirleri de, TOKİ, herhalde 5-10 yılda yeniden inşa eder(!) Kürtlerin kökü kazınır mı? Hiç sanmıyorum!


    Ama kötü haberim, gerçekten kötü: Üçüncü Dünya Savaşı geliyor! Tüm dünyayı ateş altına atacak olan bu savaş, nükleer silahların da kullanılma olasılığı taşıdığından, insanlığı taş devrine geri gönderebilir. Nitekim, kimi filozoflar Dördüncü Dünya Savaşı’nın taş ve oklarla falan yapılacağı öngörüsünde bulunuyorlar.


    İsterseniz, yine ‘iyi’ haberden başlayayım: Kürt sorununu müzakere ederek, demokratik yoldan çözmek için kurulan masayı tekmeleyen AKP yönetiminin 7 Haziran 2015 öncesinden başlattığı Kürt halkının siyasi ve silahlı kesimine yönelik saldırı konsepti, son günlerde giderek şiddetleniyor. Bu kadarla da kalsa, belki umut vardı.


    Ancak son dönemde kimi ilçelerin tümünü abluka altına alınıp, generaller yönetiminde bir operasyona dönüşmesi çok kötü. Önceleri ordu yetkilileri, PKK’ye yönelik operasyonlara ordunun katılmasına karşıydı. Demek ki, onlar da ikna olmuş. Böylesine tüm halkı hedef alan savaşı, sadece MHP değil, -belki şaşırmamak gerekir ama- CHP de destekliyor.


    Yedi yaşından 70 yaşına dek sivil insanların öldürülmesi, ölen insanların gömülmesine izin verilmemesi, yaralıların hastaneye ulaştırılmasına karşı çıkılması, PKK’lilerin mezarlıklarının ve onların yanındaki cami ve cemevlerinin havadan bombalanarak imha edilmesine başta Sözcü ve Aydınlık gibi ‘ulusalcı’ kesimlerden de büyük destek geliyor.


    Türkiye Cumhuriyeti’nin millet-i hakimiyesi, halen Kürt halkını köle olarak görüyor. Seçim kazanan belediye başkanlarına saygı duymuyor. Kolayca görevden alınabiliniyorlar. Onlar kendi kimlikleriyle meclise giremesin, diye konulan barajları aşarak parlamentoya gelen Kürt vekillerin dokunulmazlıklarını kaldırıp, hapse attırmak için bahane aranıyor.


    Sadece Türkiye sınırları içindeki Kürtlerin değil, başka ülke sınırları içindeki -örneğin Rojava- Kürtlerin statü kazanımlarına bile karşı çıkılıyor. Günlük hayatta en düşük ücretle tarlalarda çalıştırılanların Kürtçe türkü söylemesine bile tahammül edilemiyor. Örneğin İstanbul’da bir genç, Kürtçe konuşuyor diye öldürülebiliniyor. Bu durum, en başından beri süren eğitilmiş bir düşmanlık!


    Üçüncü Dünya Savaşı’na gelirsek: IŞİD, Irak’taki Sünniler ve Saddam artığı generaller tarafından kuruldu. Suudiler ve Körfez emirleri -hatta Batı- tarafından desteklendi. Çünkü İran’ın Irak’taki etkisi sınırlandırmak isteniyordu. Ancak en azından şimdi Batı, IŞİD’e karşı ciddi tavır aldı ve yok etmek için şiddetli bir mücadeleye girdi. Neden mi?


    Öncelikle İran’ın nükleer silah üretme yolu kapatıldı ve İran, Batı’nın dostu olmasa da, düşmanı olma konumundan çıkarıldı. Dahası IŞİD hem aşırı büyümüş, hem de Paris’te katliam yapacak kadar cüret kazanmıştı. Şimdi IŞİD, öncelikle Suriye’de sıfırlanacak. Sonra da Irak’ta minimize edilecek. En azından karar böyle. Gerçekleştirilmesi zaman alır, herhalde.


    Libya’da Kaddafi’nin düşürülme operasyonunda geç kaldığını düşünen Ankara, Suriye’de Esad’ın düşürülmesi operasyonuna hemen atladı. Ancak Esad rejimi, Kaddafi gibi kof çıkmadı. Dahası Suriye’ye dünyanın her yerinden üşüşen radikal İslamcı militanlar, IŞİD canavarını aşırı büyüttü. Gelinen aşamada, öncelik Esad’ı devirmekten, IŞİD’e yok etmeye yöneldi.


    Amaç vasıl olduğunda, 1990’ların Türkiye’deki Hizbullah’ı gibi, kolayca yok edeceği bir yapı gibi gördüğü IŞİD’den halen vaz geçmemiş olan Ankara, IŞİD karşıtı koalisyonda şeklen var olsa da, fiilen ona karşı hiç mücadele etmedi. Evet, ihtiyaç durumunda, birkaç operasyon yapıldı. Gözaltına alınanların çoğu hemen serbest bırakıldı. Dahası IŞİD petrollerinin satış güzergahlarının birinin Türkiye’den geçtiği iddiaları var.


    Bu arada, Rusya’nın Suriye’ye fiziken gelip, IŞİD’i yok etmeyi zamana yayan ABD’nin aksine, işi ciddiye alarak, sonuç alıcı vuruşlar yapmaya başlaması, Ankara’yı panikletti ve 10 saniye sınır geçti diye bir Rus uçağını düşürdü. Bu olay, bizzat Cumhurbaşkanı tarafından dünyaya duyuruldu. Düşürülen uçağın pilotunun da linç edilmesi üzerine Rus tepkisi büyük oldu.


    Rus uçağının düşürülmesi konusunda iki senaryo var: Birincisi Ankara, Rus uçağını düşürürse, NATO’nun kendisini korumaya alacağını düşündü. Böylece, Suriye’ye yönelik Türkiye planlarına da ortam sağlanacaktı. Ancak NATO, Türkiye’yi Rusya ile baş başa bıraktı. Ya da ikinci senaryo doğru olmalı. Ancak söz konusu senaryo daha da vahim.


    Saddam’ın Kuveyt’i işgal etmesinin öncesinde, kendisini bu yönde ABD Büyükelçisi’nin teşvik ettiği ortaya çıkmıştı. Daha sonra I. ve ardından II. Körfez Savaşı yaşandı ve Saddam’ın sonu geldi. Benzer teşviğin Ankara’ya gelmiş olma olasılığının muhtemel sonuçlarını göreceğiz. Bunlardan biri, örneğin İsrail ile yakınlaşmak zorunda kalış olabilir.


    Rus uçağının düşürülmesini, tarih belki de, Üçüncü Dünya Savaşı’nın başlangıç noktası olarak yazacak. Çünkü bu olaydan sonra, taraflar yerlerini deklare etmeye başladı. Bir yanda Rusya, Çin, İran, Irak ve Suriye. Diğer yanda ABD, AB, Türkiye, S. Arabistan. Dünya savaşının ön cephesi şimdi Suriye, ardından Kürtlerin yaşadığı diğer ülkeler olacak.


    Tüm dünya savaşlarında olduğu gibi, Üçüncü Dünya Savaşı’nda da sınırlar yeniden çizilecek. Irak, Suriye ve Doğu Akdeniz’deki petrol ve doğalgazın paylaşılmasını amaçlayan bu yeni harita çizimi, Türkiye’yi de etkileyecek. “Büyümezsen, küçülürsün” anlayışıyla, fırsattan yararlanmak isteyen Ankara, Musul’a çaktırmadan yerleşmeye kalktı nitekim.


    Ankara’nın fırsatçılığı, İran ve hatta Rusya’nın baskısıyla Irak yönetimi tarafından şimdilik önlenmişe benziyor. Ancak Irak Bölgesel Kürt Yönetimi, bağımsızlık ilan ederse -belki de bu konuda Barzani’yi Ankara teşvik etmiştir- Ankara tarafından ilhak edilebilecektir. Böyle bir çılgınlık yapılabilir mi? Kimsenin tanımaya yanaşmadığı Kuzey Kıbrıs örneğini hatırlayalım.


    Peki, Kuzey Irak niçin bu denli önemli? Güney Irak’taki petrol azalırken, esas rezervin -ki çok yüksek olduğu söyleniyor- Kuzey Irak’ta olduğu iddia ediliyor. Sadece Musul ve Kerkük’ten söz etmiyorum. Kandil’de de petrol var. Şu anda büyük bölümü Rojava’nın kontrolünde olan Suriye petrolü ise çok mühim miktarda değil. Ama Doğu Akdeniz’i de unutmayalım.


    İç savaşın ve Üçüncü Dünya Savaşı’nın gelmekte olduğunu yazmaya çalıştım. Çok mu karamsarım? İnşallah öyleyimdir ve yanılırım. 40 yıldır gazetecilik yapıyorum. Ortadoğu’daki pek çok ülkeyi gördüm. Avrupa’da birçok NATO ve AB zirvesini izledim. Gidişat maalesef böyle. Bu arada, Kürtlerin psikolojik kırılması büyüyor; onlarla müzakere edecek nesil kalmıyor.


    Hiç umut yok mu? Var. Olmalı! Belki havuz medyasından bile çıkar ama özellikle merkez medyada halen kalmış olanlardan vicdanlı gazeteciler, gazetelerin savaş çığlıkları atan haberlerine karşı çıkmalı. AKP’nin içindeki aklı başındaki insanlar, liderlerini gizlice de olsa uyarmalı. Yarın evler yakılıp-yıkılmaya başladığında, hatta nükleer bombalar yağmaya başladığında sadece evlerimizle birlikte bizleri değil, AKP’lileri de öldürecek!..

    Share. Facebook Twitter Pinterest LinkedIn Tumblr Telegram Email

    İlgili İçerikler

    İran’ın zor seçimi: Topyekûn savaş ya da taksitle ölüm

    23 Haziran 2025

    Washington’un İran takıntısının şifreleri

    23 Haziran 2025

    Nasıl planlamalı?

    23 Haziran 2025
    Destek Ol
    Yazılar
    Coşkun Özdemir

    Kuyu tipi hapishaneler: Faşizmin tecrit politikaları ve devrimci tutsakların direnişi

    Mehmet Murat Yıldırım

    Özdağ serbest, ‘Barış’ tutsak!

    Zeynel A. Göçer

    Bir Banka, Bir Saat, Bir Yalnızlık: isviçre

    Coşkun Özdemir

    NATO’nun çürüyen tahtı; Emperyalizmin hırsızlık imparatorluğu çöküyor mu?

    Bağlantıda Kalın
    • Facebook
    • Twitter
    Seçtiklerimiz
    Fehim Taştekin

    İran’ın zor seçimi: Topyekûn savaş ya da taksitle ölüm

    Akdoğan Özkan

    Washington’un İran takıntısının şifreleri

    Ümit Akçay

    Nasıl planlamalı?

    Siyasi Haber

    Patriarkayı yık

    Güncel Kalın

    E Bültene üye olun gündemden ilk siz haberdar olun.

    Siyasi Haber, “tarafsız” değil “nesnel” olmayı esas alır. Siyasi Haber, işçi ve emekçiler, kadınlar, LGBTİ+’lar, gençler, doğa ve yaşam savunucuları, ezilen etnik ve inançsal topluluklardan yanadır.

    Devletten ve sermayeden bağımsızdır.

    Facebook X (Twitter) YouTube
    EMEK

    İşçiler ne yapsın?

    11 Haziran 2025

    Grev okulundan dersler

    10 Haziran 2025

    İzBB grevinin hatırlattıkları…

    7 Haziran 2025
    KADIN

    Patriarkayı yık

    22 Haziran 2025

    Kadının İnsan Hakları Derneği, İstanbul Sözleşmesi’ni AİHM’e taşıdı

    3 Mayıs 2025

    DEM Parti Kadın Meclisi’nden Saadet Partisi’ne ziyaret

    14 Mart 2025
    © 2025 Siyasi Haber. Designed by Fikir Meclisi.
    • Home
    • Buy Now

    Type above and press Enter to search. Press Esc to cancel.