Suriye’nin kuzeyinde, radikal İslamcı IŞİD’in denetiminde Cerablus’a yönelik kapsamlı bir operasyonun konuşulduğu günlerde, Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın gündeminde yine IŞİD’e karşı Suriye’nin kuzeyinde savaşan en etkili güç YPG vardı.
Suriye’nin kuzeyinde, radikal İslamcı IŞİD’in denetiminde Cerablus’a yönelik kapsamlı bir operasyonun konuşulduğu günlerde, Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın gündeminde yine IŞİD’e karşı Suriye’nin kuzeyinde savaşan en etkili güç YPG vardı.
YPG’nin ‘Fırat’ın batısı’na geçmemesi noktasındaki kararlığı vurgulayan Erdoğan “Kimse Fırat’ın batısına bir defa geçemez. Bu konuda çok kararlıyız. Geçenlerde teşebbüs ettiler, gereği de yapıldı. Bu konuda hassasiyetlerimiz çok daha farklı bir şekilde devam edecek” dedi.
‘DAEŞ diye sivillerin vurulması hoş değil’
Antalya’da toplanacak G-20 liderler zirvesi öncesi hazırlıkları yerinde inceleyen Erdoğan, burada gazetecilere açıklamalarda bulundu. Cumhurbaşkanı, zirvede Suriye ve IŞİD’in gündemde olup olmadığına ilişkin soruya şu yanıtı verdi: “Dün akşam sayın Obama’yla da 45 dakika süren salt bu konuyla ilgili görüşmemiz oldu. Orada bunları yine ayrıca konuştuk. DAEŞ terör örgütüne karşı oluşturduğumuz ve oluşturacağımız koalisyon güçlerinin tavrı çok önemli. Ama çevredeki ülkelerin de özellikle DAEŞ’i vuruyoruz diyerek gidip sivilleri vurması, diyelim ki Bayır Bucak Türkmenleri’ni vurması hoş karşılanabilecek bir şey değildir. Bunu da özellikle kendilerine hatırlattım, söylüyorum, söyleyeceğiz.”
Tampon bölge söz konusu değil
“Tampon bölge olayını literatürümüzden çıkaralım. Tampon bölge diye bir şey söz konusu değil” diyen Erdoğan, uçuşa yasak bölge ve kara operasyonu konusunda olumlu gelişmeler olduğunu savundu.
Kimse Fırat’ın batısına bir defa geçemez
Erdoğan şöyle devam etti: “Halep’te çok ciddi Türkiye ile akrabalık bağı olan insanlar yaşıyor. Halep, nüfusu 2 milyonu bulan Suriye’nin en büyük şehirlerinden bir tanesi. Fakat Cerablus olayı çok stratejik konular. Nitekim, Fırat’ın batısına geçme noktasında kararlılığımızı biliyorsunuz. Kimse Fırat’ın batısına bir defa geçemez. Bu konuda çok kararlıyız. Geçenlerde teşebbüs ettiler, gereği de yapıldı. Bu konuda hassasiyetlerimiz çok daha farklı bir şekilde devam edecek.”