Suriye’de 8 kişinin öldüğü Humus’taki cami saldırısının ardından birçok kentte binlerce Alevi, “federalizm” talebiyle sokaklara çıktı. Bazı bölgelerde barışçıl gösteriye cihatçı çeteler silahlı saldırıda bulunurken, HTŞ’ye bağlı güvenlik güçleri ve cihatçı gruplarla Aleviler arasında çatışmalar yaşandı.
Suriye’de yaşayan Aleviler, Humus’taki cami saldırısının ardından Suriye ve Yurt Dışı Alevi İslam Yüksek Konseyi Başkanı Gazal Gazal’ın çağrısıyla “federalizm” ve “kendi kaderini tayin hakkı” talebiyle Lazkiye, Tartus, Ceble ve Humus’ta sokağa çıktı.
Ceble kenti Amara kavşağında toplanan kalabalığa, yönetim yanlısı gruplar tarafından satır, pala ve bıçaklarla saldırı düzenlendi. Saldırıda çok sayıda gösterici ağır yaralanırken, yaralıların durumu ciddiyetini koruyor. Bir göstericinin yaşamını yitirdiği belirtildi.
Lazkiye’deki El-Ezher ve Ziraat kavşaklarında toplanan binlerce kişiye güvenlik güçleri ateş açarak karşılık verdi. Göstericilerin üzerine araç sürülerek ezilmeye çalışıldığı ve çok sayıda kişinin darp edildiği belirtildi. Göstericilerin üzerine açılan ateşte en az 6 göstericinin yaşamını yitirdiği, onlarca kişinin yaralandığı öğrenildi.
SOHR: Barışçıl gösterilere cihatçı milisler saldırdı
Suriye İnsan Hakları Gözlemevi’nin (SOHR) paylaştığı bilgilere göre; barışçıl başlayan eylemler, güvenlik güçleri ve kendilerini “Sivil Barış Komiteleri” olarak adlandıran yönetim yanlısı milislerin organize saldırılarına sahne oldu.
SOHR, güvenlik güçlerinin olayların dünya kamuoyuna yansımasını önlemek amacıyla gazetecileri ve kayıt almaya çalışan aktivistleri hedef aldığını, kameralara el konulduğunu aktardı.
Ana talep: Federalizm
Gösterilerde “Alevi, Sünni, Hıristiyan, Dürzi, Kürt hepimiz kardeşiz”, “Federalizm bölünme demek değildir”, “Siyasi ademi merkeziyetçilik (yerinden yönetim) istiyoruz”, “İç savaşa hayır” sloganları ile gösterilerin saldırılara rağmen bir çok yerde sürdürüyor.
Alevi İslam Yüksek Konseyi’nin çağrısı
Alevi İslam Yüksek Konseyi, protesto eylemlerine katılan sivillere yönelik saldırıları kınayarak, bu saldırıların geçiş hükümetinin devleti temsil etmediğini ve vatandaşların en temel haklarına dahi saygı duymadığını açık biçimde ortaya koyduğunu belirtti.
Konsey’in açıklamasının tam metni şöyle:
“Fiili otorite, tüm dünyanın gözleri ve kulakları önünde baskıcı doğasını ortaya koyarak, silahsız sivillerin meşru haklarını talep etmek için sokağa dökülmelerine her türlü terörizm ve yıldırma yöntemiyle karşılık vererek, devleti temsil etmediğini ve en temel ilkelerine saygı duymadığını teyit etti.
“Katliam, cinayet, silahlı saldırılar, insanları ezme, gözdağı verme, tutuklamalar ve baskı: İnsani hukuk ve ifade özgürlüğü ile barışçıl toplanma özgürlüğünü güvence altına alan uluslararası sözleşmelerin açık ve bariz bir ihlali yaşanmıştır; bu durum uluslararası sessizliği kınamakta ve buna göz yuman herkesi ahlaki ve hukuki olarak sorumlu tutmaktadır.
“Halkın barışçıl ifade özgürlüğü hakkını teyit ederken, halkımızı güvenliklerini korumaya ve evlerine dönmeye çağırıyoruz; meşru haklara kesinlikle bağlıyız ve uluslararası toplumun sorumluluklarını üstlenerek bu ağır ihlallere son vermesini talep ediyoruz.”
Humus kentinde Alevilerin yoğun yaşadığı bir bölgede bulunan İmam Ali Bin Ebu Talip camisine düzenlenen, 8 kişinin öldüğü, 18 kişinin yaralandığı bombalı saldırının ardından Gazal, “siyasi federasyon ve kendi kaderini tayin hakkı” talebiyle “barışçıl gösteriler” düzenlenmesi çağrısı yapmıştı. Gazal, yayımladığı görüntülü mesajda, Alevilere yönelik uygulamaları “dünyanın gözü önünde yürütülen sistematik bir yok etme savaşı” olarak nitelemişti.
Ensar es-Sünne cami ve kilise saldırılarını üstlendi
Cuma günü Alevi camiine düzenlenen 8 kişinin öldüğü, 18 kişinin yaralandığı saldırıyı HTŞ’den ayrılan bazı üyeler tarafından kurulan “Ensar es-Sünne Seriyyeleri” isimli selefi cihatçı örgüt üstlenmişti. Örgüt ayrıca, 22 Haziran’da başkent Şam’daki Mar İlyas Kilisesi’ne yönelik saldırıyı da üstlenmişti. Silahlı ve bombalı saldırıda en az 30 kişi hayatını kaybetmişti. Mart ayında da kıyı kentlerinde 1700’den fazla Alevi, cihatçı çeteler tarafından katledilmişti.
Haber Merkezi
