Rusya’nın 2022’de Ukrayna’yı işgali sırasında “Savaşsız Çocukluk Projesi” kapsamında Türkiye’ye getirilen 510 Ukraynalı çocuğa ilişkin ağır istismar iddiaları uluslararası raporlara yansıdı. Agos’un haberine ve OCCRP’nin ulaştığı belgelere göre çocuklar, Antalya’da yerleştirildikleri otel ve kurumlarda ihmal edildi; psikolojik ve cinsel istismara maruz kaldı.
Rusya’nın 24 Şubat 2022’de başlattığı işgal sırasında Dnipropetrovsk Oblastı’nda yaşayan yetim ve koruma altındaki çocuklar, güvenlik gerekçesiyle Türkiye’ye getirilmişti. “Savaşsız Çocukluk Projesi” kapsamında Antalya Beldibi’ndeki bir otele yerleştirilen çocuklara yönelik koşullar ise Mart 2024’te uluslararası bir heyet tarafından yerinde incelendi.
Aralarında Ukrayna Parlamentosu İnsan Hakları Komiseri, Dnipropetrovsk Bölgesel Askeri İdaresi, Türkiye Kamu Denetçiliği Kurumu ve UNICEF Türkiye temsilcilerinin de bulunduğu heyetin hazırladığı rapora göre; çocuklar ihmale, kötü muameleye ve cinsel istismara maruz kaldı. OCCRP’nin eriştiği ve 11 Ukraynalı yetkilinin imzasını taşıyan rapor, iki kız çocuğunun otel çalışanları tarafından hamile bırakıldığını da belgeliyor.
“Hamile bırakılan iki kız çocuğu Ukrayna’ya gönderildi”
Raporda, hamile kalan iki kız çocuğunun, olayın üstünün örtülmemesi için alelacele Ukrayna’ya gönderildiği; doğumu ise sosyal hizmet desteği olmadan gerçekleştirdikleri belirtildi.
Belgeler, otelde 23 yaşındaki aşçı M.’nin 15 yaşındaki N.’yi odasında ziyaret ettiğini, yürüyüşlere çıkardığını, diğer aşçı S.’nin ise 16 yaşındaki I. ile yakın ilişki kurduğunu ortaya koyuyor. Tanık ifadelerine göre Ukraynalı bazı refakatçiler, istismar ilişkilerinin engellenmesi bir yana, bu buluşmaların gerçekleşmesine yardımcı oldu.
Yargı sürecinde cezasızlık
Ukrayna makamları, Mayıs 2024’te Türkiye’den bildirilen hak ihlallerine ilişkin soruşturma başlattı ancak dosya, Haziran 2025’te delil yetersizliği gerekçesiyle kapatıldı. Türkiye’de açılan soruşturma da aynı gerekçeyle takipsizlikle sonuçlandı.
Antalya Aile ve Sosyal Hizmetler İl Müdürlüğü’nün suç duyurusuna rağmen savcılık dosyasında ilerleme kaydedilmedi; kurum avukatlarının itirazı da reddedildi.
Ağır hak ihlallerini belgeleyen rapora rağmen iki ülkedeki yargı süreçlerinin sonuçsuz kalması, çocukların korunmasına yönelik mekanizmaların işleyişine dair ciddi soru işaretleri yarattı.
