Gazeteci Fatih Altaylı, “Cumhurbaşkanı’na tehdit” iddiasıyla yargılandığı davanın dün görülen ikinci duruşmasında 4 yıl 2 ay hapis cezasına çarptırılmış ve tutukluluk halinin devamına karar verilmişti. Altaylı, 22 Haziran’dan beri Silivri Marmara Cezaevinde tutuluyor.
Bugün konuya ilişkin değerlendirmelerde bulunan Ceza Hukukçusu Avukat Akın Atalay, verilen cezanın miktarının kritik bir hesaplamaya dayandığını belirtti. Atalay, sosyal medya hesabındaki açıklamasında mahkemenin kararındaki stratejiyi şöyle özetledi:
“Yargıtay’da temyiz hakkı olmayacak şekilde ve hatta istinafta kararın bozulması olasılığı da dikkate alınarak, o tarihe kadar cezanın zaten çekilmiş olmasını hedefleyerek 4 yıl 2 ay ceza verildi ve tutukluluk devam ettirildi.”
Atalay’a göre cezanın 5 yılın altında tutulması, dosyanın Yargıtay denetimine kapalı kalmasına yol açıyor ve Altaylı’nın hukukî mücadelesini sınırlandırıyor. Bu durumun pratik sonucu ise şöyle:
“Karar istinafta bozulsa bile o tarihe kadar zaten yatmanız gereken süre kadar, hatta belki daha fazla hapiste kalmış olacaksınız.”
Atalay, benzer davalarda sanıkların karşılaştığı bu tabloya dikkat çekerek ironik bir öneride de bulundu:
“Ne yapıp edin, 5 yılın altında ceza yerine 5 yıldan fazla ceza almaya çalışın.”
Arka plan: Dünkü duruşmada neler oldu?
İstanbul 26. Ağır Ceza Mahkemesinde dün görülen duruşmada Altaylı, savunmasına “Silivri’ye hoş geldiniz” sözleriyle başlamış; konuşmasının tehdit kastı taşımadığını belirterek beraatını talep etmişti.
Dava, Altaylı’nın 20 Haziran 2025 tarihli yayındaki ifadeleri üzerine başlatılmıştı. Cumhurbaşkanı Başdanışmanı Oktay Saral, yayından bir bölümü “Suyun ısındı” notuyla paylaşarak Altaylı’yı hedef almıştı.
Mahkeme ise cezaya hükmederek Altaylı’nın tutukluluğunun “kaçma şüphesi” gerekçesiyle devamına karar vermişti.
