Close Menu
Siyasi HaberSiyasi Haber

    Subscribe to Updates

    Get the latest creative news from FooBar about art, design and business.

    What's Hot

    Barcelona acı vatan

    16 Kasım 2025

    23 yılda 36 bin iş cinayeti tesadüf mü?

    16 Kasım 2025

    İliç’te madenin yeniden açılacağı iddiasına tepki: “9 canın kanı yerde, ocağın açılmasını istemiyoruz”

    16 Kasım 2025
    Facebook X (Twitter) Instagram
    Facebook X (Twitter) Instagram
    Siyasi HaberSiyasi Haber
    • Güncel
      • Ekonomi
      • Politika
      • Dış Haberler
        • Ortadoğu
        • Dünya
      • Emek
      • Kadın
      • LGBTİ+
      • Gençlik
      • Ekoloji ve Kent
      • Haklar ve özgürlükler
        • Halklar ve İnançlar
        • Göçmen
        • Çocuk
        • Engelli Hakları
      • Yaşam
        • Eğitim
        • Sağlık
        • Kültür Sanat
        • Bilim Teknoloji
    • Yazılar

      Trump doktriniyle Ahmed el–Şara’ya piar

      16 Kasım 2025

      Enerji: Kapitalizmin “sürdürülebilirliği” için değil, toplumsal yaşamın iyileştirilmesi için!

      15 Kasım 2025

      Çözüm süreci, Suriye ve Türkiye’nin kapanmayan demokratik yaraları

      15 Kasım 2025

      Eğitim hakkı bir ayrıcalık değildir: Engelliliği değil, sistemi sorgulamak gerek

      13 Kasım 2025

      Demirtaş’ın tahliyesini beklerken: Siyasetin başka araçlarla devamı olarak yargı!

      12 Kasım 2025
    • Seçtiklerimiz

      Barcelona acı vatan

      16 Kasım 2025

      23 yılda 36 bin iş cinayeti tesadüf mü?

      16 Kasım 2025

      Türkiye işçi mezarlığı: İş cinayeti rejiminin oluşumu

      13 Kasım 2025

      Ekim Devrimi 108 yaşında: Geçmişin harabesinden geleceğe yol yapmak

      7 Kasım 2025

      “New York, New York”

      6 Kasım 2025
    • Röportaj/Söyleşiler

      Naci Görür: “Önemli olan kentleri depreme dirençli yapmaktır”

      12 Kasım 2025

      Kerem Yıldırım: “Kemalizm, Türkiye sosyalist hareketinde hâlâ bir engel”

      12 Kasım 2025

      Barış Karabıyık: ‘Temizlik’ diyenler önce kendi ellerine baksın

      11 Kasım 2025

      Ali Coşkun: İşçi sınıfı üretimden gelen gücüyle toplumsal barışın en güçlü dayanağıdır

      29 Ekim 2025

      Altan Açıkdilli: “Canımı çekiştiriyor yine canım”

      28 Ekim 2025
    • Dosyalar
      • “Süreç” ve Sol
      • 30 Mart Kızıldere Direnişi
      • 8 Mart Dünya Kadınlar Günü 2022
      • AKP-MHP iktidar blokunun Kürt politikası
      • Cumhurbaşkanlığı Seçimleri
      • Ekim Devrimi 103 yaşında!
      • Endüstri 4.0 üzerine yazılar
      • HDK-HDP Tartışmaları
      • Kaypakkaya’nın tarihsel mirası
      • Ölümünün 69. yılında Josef Stalin
      • Mustafa Kahya’nın anısına
    • Çeviriler
    • Arşiv
    Siyasi HaberSiyasi Haber
    Anasayfa » Barcelona acı vatan

    Barcelona acı vatan

    KIVANÇ ELİAÇIK İlke TV için yazdı: Maçların kaderi çoğu zaman uzatmalarda belli olur. Barcelona şantiyesinde de uzatmalar oynanıyor. İzleyip göreceğiz: Avrupa sporu, kafala benzeri çalışma koşullarına göz mü yumacak?  Yoksa Türkiye’den ve İspanya’dan sendikaların ortak mücadelesi sonuç alacak mı? Bakalım, son golü kim atacak?
    Kıvanç Eliaçık16 Kasım 2025
    Facebook Twitter Pinterest LinkedIn WhatsApp Reddit Tumblr Email
    Share
    Facebook Twitter LinkedIn Pinterest Email

    Barcelona Stadyumu’nun önünde toplanan kalabalık “İşte bir sabah… Uyandığımda” diye şarkı söylüyor. Tezahüratlar değil, sloganlar duyuluyor. Şampiyonluk isteyen taraftarlar değil; bu bir sendika protestosu.

    Katalonya sendikaları ve Türkiye’den giden inşaat işçileri kaçak çalıştırıldıklarını söylüyor. Haklarını aramaya başlayınca da işten atılmışlar.

    İnşaatın ihalesini tanıdık bir isim almış: Limak. İşçiler komisyoncu firma aracılığıyla getirilmiş. Onun da patronu Türk ama şirketin ticari sicili Litvanya’da. 

    İşçiler, Romanya ve Macaristan üzerinden gelmiş. İspanya’da çalışma izinleri ve oturum belgeleri yok. Vizeleri çoktan bitmiş. Şirketin ayarladığı kalabalık evlerde veya pansiyonlarda kalıyorlar. Haftalık çalışma süresi 60 saate varıyor. Aldıkları ücret İspanya’daki rayiçlerin çok altında. 

    İşçiler, memlekete hasta ziyaretlerine veya cenazelere gidemiyor. Çünkü vize ihlali nedeniyle geri dönemeyeceklerini biliyorlar. Sınır dışı edilme endişesiyle yaşıyorlar, maaşları yatmazsa kime şikâyet edeceklerini bilmiyorlar.

    Barınma imkânları ve yasal izinler patrona bağlı. Bu bağımlılık ilişkisi daha çok Ortadoğu ülkelerinde karşımıza çıkıyor. Körfez ülkeleri buna “kafala” (kefalet) sistemi diyor. 

    Kafalayı kafala yapan şey, Arabistan’ın çölü ve sıcağı değil. Aynı para kazanma hırsı, aynı bağımlılık ilişkisi Avrupa’nın en görünür inşaat projesinde bile karşımıza çıkıyor.

    Bu sömürü koşullarına karşı işçiler, DİSK’in aracılığıyla İspanya’daki kardeş sendika CCOO’ya üye oluyorlar. 

    Més que un club

    Camp Nou sıradan bir inşaat değil. 1957’de Franco döneminde açılan stat, yıllarca Katalan dili ve kimliği için bir sığınak oldu. 1970’lerde demokrasiye geçilirken “Més que un club” (Bir kulüpten fazlası) sloganı yerleşti; tribünler sadece maç izlenen bir yer olmaktan çıkıp siyasi ve kültürel bir mekân hâline geldi. Kombine biletler aile mirası sayıldı.

    Stadyumu da kapsayan daha geniş tesisin adı Espai Barça ve projenin toplam bütçesi yaklaşık 1,5 milyar avro. Kulüp, bu projeyi finanse etmek için VIP koltukları ve bazı tesisleri Arap yatırımcılara ve küresel sermayeye sattı.

    Limak’ın ihaleyi nasıl kazandığını tahmin edebilirsiniz: “En kısa süre, en düşük maliyet”. Taraftarlar arasında itiraz edenler olmuştu ama “üretim zorlaması” ve kâr hırsı galip geldi.

    Modern futbol kulüpleri, kimliklerini ve taraftar kültürlerini koruduklarını iddia ederken fiilen büyük şirketlere dönüşüyor. Yayın gelirleri ve sponsor baskıları, takım ruhunu yedek kulübesine itiyor. Barcelona da stad inşaatında çalışan işçilere  sigorta bile yapmıyor.

    Camp Nou artık sadece bir futbol mabedi değil, aynı zamanda küresel bir meta. Ve bu metanın arkasında güvencesiz göçmen işçilerin emeği var. İşçinin alın terinden alamadığı pay, kulübün borç ödemelerine, yatırımcıların kâr beklentilerine ve kredi veren finans kurumlarının hesaplarına akıyor.

    Barça’nın sahadaki oyunu “tiki-taka”; ince işçilik ve ara paslara dayanan bir futbol. Ama şantiyedeki taktik bambaşka: taşeron zinciriyle sorumluluğu dağıtmak, vize ve oturum üzerinden bağımlılık yaratmak, barınma ve beslenme şartlarıyla işçi üzerinde tahakküm kurmak.

    Kulüp ve yüklenici firma “Bizim sorumluluğumuz yok, taşeronun hatası” diyebilir. Ama İspanyol kanunları böyle demiyor.

    Futbol dünyasında fair play ve takım ruhu gibi kavramlar kullanılıyor ama sporun ekonomi-politiğinde “optimizasyon”, “esnek istihdam”, “taşeronlaştırma” gibi kelimeler tercih ediliyor. Risk ve belirsizlik aşağıya, yani işçiye doğru itilirken, kâr ve kontrol yukarıda toplanıyor.

    Barcelona stadı önünde eylem yapan sendikaların talepleri net ve makul: işten çıkarılanların işe iadesi, ödenmeyen ücretlerin ödenmesi, işçilerin sosyal güvenlik sistemine kayıt edilmesi… Bunlar radikal talepler değil, mevcut iş kanunlarının açık maddeleri.

    Uzatmalar

    Son on yılda Avrupa’nın gökdelenleri, alışveriş merkezleri, statları ve köprüleri büyük ölçüde göçmen işçilerin emeğiyle yükseldi. Sınırlar, Avrupa vatandaşı ile göçmen işçi arasında görünmez bir ücret duvarı ördü. Irkçılık, bürokrasi ve ayrımcılık bu eşitsiz iş bölümünü normalleştirdi.

    Maçların kaderi çoğu zaman uzatmalarda belli olur. Barcelona şantiyesinde de uzatmalar oynanıyor. İzleyip göreceğiz: Avrupa sporu, kafala benzeri çalışma koşullarına göz mü yumacak?  Yoksa Türkiye’den ve İspanya’dan sendikaların ortak mücadelesi sonuç alacak mı?

    Bakalım, son golü kim atacak?

    Share. Facebook Twitter Pinterest LinkedIn Tumblr Telegram Email

    İlgili İçerikler

    23 yılda 36 bin iş cinayeti tesadüf mü?

    16 Kasım 2025

    Türkiye işçi mezarlığı: İş cinayeti rejiminin oluşumu

    13 Kasım 2025

    Ekim Devrimi 108 yaşında: Geçmişin harabesinden geleceğe yol yapmak

    7 Kasım 2025
    Destek Ol
    Yazılar
    Ercan Jan Aktaş

    Trump doktriniyle Ahmed el–Şara’ya piar

    Cemalettin Küçük

    Enerji: Kapitalizmin “sürdürülebilirliği” için değil, toplumsal yaşamın iyileştirilmesi için!

    Ömer Bölüm

    Çözüm süreci, Suriye ve Türkiye’nin kapanmayan demokratik yaraları

    Elif Gamze Bozo

    Eğitim hakkı bir ayrıcalık değildir: Engelliliği değil, sistemi sorgulamak gerek

    Bağlantıda Kalın
    • Facebook
    • Twitter
    Seçtiklerimiz
    Kıvanç Eliaçık

    Barcelona acı vatan

    Özgür Müftüoğlu

    23 yılda 36 bin iş cinayeti tesadüf mü?

    Kansu Yıldırım

    Türkiye işçi mezarlığı: İş cinayeti rejiminin oluşumu

    Kavel Alpaslan

    Ekim Devrimi 108 yaşında: Geçmişin harabesinden geleceğe yol yapmak

    Güncel Kalın

    E Bültene üye olun gündemden ilk siz haberdar olun.

    Siyasi Haber, “tarafsız” değil “nesnel” olmayı esas alır. Siyasi Haber, işçi ve emekçiler, kadınlar, LGBTİ+’lar, gençler, doğa ve yaşam savunucuları, ezilen etnik ve inançsal topluluklardan yanadır.

    Devletten ve sermayeden bağımsızdır.

    Facebook X (Twitter) YouTube
    EMEK

    İliç’te madenin yeniden açılacağı iddiasına tepki: “9 canın kanı yerde, ocağın açılmasını istemiyoruz”

    16 Kasım 2025

    Beşiktaş–Kabataş metro hattında çökme: Göçük altında kalanlar çıkarıldı, bir işçi hastanede öldü

    15 Kasım 2025

    Yangından sağ kurtulan işçi: “Ne ayakkabı, ne eldiven, ne yemek… Bizi korumadan çalıştırdılar”

    13 Kasım 2025
    KADIN

    Kadınlar Türkiye’nin dört bir yanında 25 Kasım için sokakta: “Şiddetsiz, özgür ve eşit bir yaşamı birlikte kuracağız”

    16 Kasım 2025

    Kadın Meclisi 25 Kasım startını verdi: “Biat etmeyeceğiz, özgür ve eşit yaşamı biz inşa edeceğiz”

    15 Kasım 2025

    Rojin Kabaiş dosyasında kritik gelişme: Vücuttaki iki DNA’nın bulaş olmadığı kesinleşti

    13 Kasım 2025
    © 2025 Siyasi Haber. Designed by Fikir Meclisi.
    • Home
    • Buy Now

    Type above and press Enter to search. Press Esc to cancel.