Ülkenin önemli tarım merkezlerinden biri olan Muş Ovası, her yıl yüzbinlerce ton şeker pancarı üretiminin ana merkezlerinden biri. Tarımda “şeker pancarı üretimiyle özdeşleşen kentte”, bahar aylarıyla birlikte toprakla buluşturulan pancar, Eylül ayında yapılan hasatla birlikte tarladan fabrikaya taşınıyor.
Bir zamanlar devlete ait olan, şimdi ise özelleştirilmiş Muş Şeker Fabrikası, üreticilerden pancar alımlarını sürdürse de çiftçiler, açıklanan fiyatların maliyetleri karşılamadığını belirtiyor. Tarım ve Orman Bakanlığı, 2025-2026 üretim yılı şeker pancarı alım fiyatını kota tamamlama primi dâhil 3 bin 100 TL olarak açıklamıştı. Ancak çiftçiler bu fiyatın “girdi maliyetlerini dahi karşılamadığını” söylüyor.
“Çiftçi her yere borçlu”
Sabahın erken saatlerinde tarlasındaki mahsulleri toplayarak yola koyulduğunu söyleyen çiftçi Tayfun Toplu, yıllardır pancar ürettiklerini ancak bu yıl bekledikleri fiyatı bulamadıklarını ifade etti:
“Bu sene çiftçiler büyük mağduriyet yaşıyor. Mazot çok pahalı, tohum ve işçilik giderleri arttı. Bankalara, esnafa, herkes borçlu. Çiftçi artık borç yükü altında eziliyor.”
Fabrikanın kendilerine sattığı “akıllı tohumların” kilosunun 30 bin TL olduğunu belirten Toplu, bu giderlerle belirlenen alım fiyatının örtüşmediğini vurguladı. 300 dönüm pancar ektiğini söyleyen Toplu, baraj suyunun bitmesi nedeniyle verimlerinin düştüğünü anlattı:
“Geçen yıl 9-10 ton verim alıyorduk, bu yıl 4 tona düştü. Yer yer söküm yapamıyoruz. Çiftçiye göre bir destek yok. Hepimiz bu yıl mağduruz, gittikçe batıyoruz.”
“Başka iş olmadığı için yapıyoruz”
Çiftçilerden Nihat Yürga (37) da çocukluğundan beri bu işi yaptığını belirterek, her yılın bir öncekinden kötü geçtiğini söyledi:
“İlk ekimi yaptığımız günden beri sürekli masraf yapıyoruz. Sulama, çapa, her şey para. Ektiğimizin karşılığını alamıyoruz. Burada yapacak başka işimiz yok. Birçok arkadaşımız işi bıraktı, biz de mecburen devam ediyoruz.”
“Sürekli zarar ettiğim için çiftçiliği bıraktım”
Yıllarca pancar ürettikten sonra zarardan dolayı işi bırakan Mehmet Tanış (53) ise 30 yıl önce başladığı çiftçiliği 15 yıl önce sonlandırdığını anlattı:
“Bu sistemin mağdurlarıyız. Çiftçi olarak çok zor durumdayız. İyi bir fiyat verselerdi bu halde olmazdık. 110 dönüm arazim vardı ama hep zarar ettim. Şimdi kazma-kürek işlerinde çalışıyorum. Buradaki halk gerçekten büyük eziyet çekiyor.”
