DEM Parti Eş Genel Başkanı Tülay Hatimoğulları, partisinin Meclis grup toplantısında yaptığı konuşmada, barış sürecinin demokratik siyasetten, hukukun üstünlüğünden ve toplumsal güvenin tesisinden geçtiğini belirtti. Seçim atmosferinde barışın geride bırakılmasına karşı çıkan Hatimoğulları, “Barış ve Kürt sorununun çözümü kimi siyasi partilerin seçim hesaplarına kurban edilemez” dedi. Ayrıca İmralı’ya bir komisyonun gitmesi ve Abdullah Öcalan’ın sürece dahil edilmesi gerektiğini vurguladı.
Hatimoğulları, konuşmasında ilk olarak, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi (AİHM) ile Anayasa Mahkemesi (AYM)’nin kesinleşmiş kararlarının uygulanmamasına dikkat çekerek, tutuklulara ilişkin çağrıda bulundu. “Tüm Kobani kumpas tutukluları, Osman Kavala, Can Atalay, Gezi Direnişi tutukluları bir saniye dahi içeride kalmamalı” dedi.
Devamında, iş kazası olarak lanse edilen bir fabrikadaki patlamayı “iş cinayeti” olarak tanımlayan Hatimoğulları, işçi haklarının ve can güvenliğinin ihlal edildiğini söyledi: “Bu yangın kahrolası sistemin acımasızca çocukların, kadınların, bir türlü emekli edilmeyen yaşlıların emeğinin nasıl sömürüldüğünü, can güvenliğinin nasıl hiçe sayıldığını gösteriyor.”
Barış sürecine dair değerlendirmesinde ise ikinci aşamaya geçildiğini aksederek, artık “savaş stratejilerinin değil; barış stratejisinin konuşulması gereken bir aşama” olduğunun altını çizdi. Demokratik siyasetin barışın ruhunu katacağını ve toplumsal güveni yeniden tesis edeceğini söyledi.
Hatimoğulları en somut çağrısını, “Devletin gittiği yere siyaset neden gitmesin?” sorusuyla yaptı. İmralı’ya bir komisyonun giderek Öcalan’ı dinlemesinin barış sürecini hızlandıracağını ve topluma güven vereceğini savundu. “Barışın filizi kırılgandır; ihmal edilirse kurur, sulanmazsa solar” diye de ekledi.
Son olarak, Hatimoğulları “Barış basitçe anketlere, memnuniyet testlerine indirgenemez. Barış ve Kürt sorununun çözümü kimi siyasi partilerin seçim hesaplarına kurban edilemez” ifadeleriyle konuşmasını noktaladı.
