Halkların Eşitlik ve Demokrasi Partisi (DEM Parti) Eş Genel Başkanı Tülay Hatimoğulları, partisinin Meclis Grup Toplantısı’nda konuştu. Toplantıya, “Umutla Özgürlüğe Yürüyoruz” şiarıyla Amed’den Ankara’ya yürüyen Tevgera Jinên Azad (TJA) aktivistleri de katıldı. Salonda “Bijî Serok Apo” sloganları yükseldi.
Hatimoğulları, konuşmasına katılımcılara teşekkür ederek başladı:
“Savaşın yarattığı acıyı en iyi bilen kadınlar bugün Ankara’da barışa neden ihtiyaç duyduğumuzu güçlü mesajlarla ifade etti. Selam olsun bu yürüyüşü gerçekleştirenlere, selam olsun her kentte sizleri karşılayan bütün kadınlara.”
“Türkiye çoklu krizlerle karşı karşıya”
Türkiye’nin adalet, ekonomi, kadın cinayetleri, işsizlik ve doğa tahribatı gibi birçok alanda kriz yaşadığını belirten Hatimoğulları, Meclis’in bu sorunları çözmekle yükümlü olduğunu söyledi.
“Bu yaraları görmeyen bir Meclis, kendi varlık nedenini unutmuş demektir. Türkiye belirsizliklerle dolu, kırılgan bir dönemden geçiyor. Siyasete düşen görev, ülkenin ve toplumun bütün düğümlerini tek tek çözmektir.”
“Demokratik Cumhuriyetin anahtarı barıştır”
Hatimoğulları, Cumhuriyetin ikinci yüzyılında verilecek en büyük armağanın barış olduğunu vurguladı:
“Barış toplumun onurudur. Demokratik Cumhuriyetin inşasının kapılarını ardına kadar açacak olan barıştır. Demokrasi bir yönetim işi değil; birlikte, eşit ve ortak yaşamın inşasının ta kendisidir.”
“Toplum somut adım bekliyor”
Hatimoğulları, Abdullah Öcalan’ın 27 Şubat’taki barış çağrısının ardından PKK’nin fesih kararına ve karşılıklı çatışmasızlığın önemine değindi:
“Toplum artık somut adımlar bekliyor. Durgun suyu daha fazla bulandırmak isteyenlere fırsat verilmemelidir.”
DEM Parti Eş Genel Başkanı, Barış Komisyonu’nun çalışmalarının önemli olduğunu ancak güvenin pekişmesi için yeni adımların atılması gerektiğini söyledi:
“Barışı herkes canı gönülden istiyor ama somut adım atılmadığı için toplumda güven tam olarak oluşmadı.”
“Komisyon Sayın Öcalan’ı dinlemeli”
Hatimoğulları, Meclis’te kurulan Barış Komisyonu’nun Sayın Abdullah Öcalan ile doğrudan görüşmesi gerektiğini belirtti:
“Sayın Öcalan, ‘Komisyon gelirse demokratik müzakere sürecini başlatacağım’ demiştir. Barışın anahtarı muhataptadır. Dünyadaki örneklerde olduğu gibi İmralı’yla doğrudan diyalog, hukuki zemini kuracak en bağlayıcı adımdır.”
Hatimoğulları, Meclis Başkanı Numan Kurtulmuş’a bu konuda inisiyatif alma çağrısı yaptı.
“Umut hakkı düzenlemesi acilen gündeme alınmalı”
Öcalan’a uygulanan tecride değinen Hatimoğulları, “Umut hakkı” düzenlemesinin önemine dikkat çekti:
“Sayın Öcalan’ın umut hakkı mutlaka tanınmalıdır. Bu, sıradan bir hukuk maddesi değil; evrensel hukukun merkezindeki ilkelerden biridir. Umut hakkı düzenlemesi acil biçimde gündeme alınmalıdır.”
“Kobane davası bir hukuk garabetidir”
Kobane davasında verilen cezaları hatırlatan Hatimoğulları, Selahattin Demirtaş, Figen Yüksekdağ ve diğer tutukluların serbest bırakılmasını istedi:
“Bu dava toplum vicdanını derinden yaraladı. AİHM kararının gereklilikleri yerine getirilmeli. Siyasete asla kelepçe vurulamaz.”
“Rojava halkı barışın adresidir”
Kuzey ve Doğu Suriye Özerk Yönetimi’ne yönelik saldırılara dikkat çeken Hatimoğulları, Halep’in Kürt mahallelerine yönelik ablukayı eleştirdi:
“Kürtlerle çatışma değil, müzakere şarttır. Uzlaşma Suriye’ye kazandırır; çatışmalar, kan ve gözyaşı sadece kaybettirir.”
Hatimoğulları, Kuzey ve Doğu Suriye’nin Türkiye için hiçbir zaman tehlike olmadığını belirterek,
“Rojava halkı karşılıklı saygı ve diyalog diyor. Bu Türkiye halklarını da güçlendirecek demokratik bir modeldir.” dedi.
“Her adım özgürlük, barış ve eşitlik için atıldı”
Konuşmasının sonunda Hatimoğulları, TJA öncülüğündeki yürüyüşe atıfta bulunarak sözlerini şöyle tamamladı:
“Atılan her adım özgürlük, barış ve eşitlik içindi. Barışın önündeki engellerin kaldırılması, Sayın Öcalan’ın bu süreçte özgür koşullarda rol oynaması için mücadele etmeye devam edeceğiz.”